Translate
"guard"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
guard
(f.) korumak, muhafaza etmek, himaye etmek; gozaltina almak, nezaret altinda bulundurmak; nobet tutmak, bekle mek; dikkat etmek, uyanik bulunmak. guard against onceden tedbir almak.
guard
(körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş
Guard
1) Yan yolluk 2) Mastar3) Korumalık, siper; 4) Nöbetci
guard
1.nöbet, koruma, 2.savunma pozisyonu, gard, 3.koruma görevlisi, koruyucu, bekçi, nöbetçi, 4.koruyucu nesne, 5.korumak, 6.beklemek, 7.önlem almak, tedbirli olmak, korunmak, 8.nöbet tutmak, 9.denetlemek, denetim altına almak, kontrol etmek
guard
bekçi
GUARD
GARD
GUARD
GARDİYAN
GUARD
GÖZETİM
GUARD
GÖZETMEK
guard
himaye
GUARD
HİMAYE ETMEK
GUARD
KORUMA
GUARD
KORUMA GÖREVLİSİ
GUARD
KORUMAK
Guard
korumak, muhafaza etmek, himaye etmek
GUARD
KORUNMAK
guard
muhafaza
guard
muhafaza altına almak
GUARD
MUHAFIZ
guard
muhafızlık
guard
müdafaa
GUARD
NÖBET TUTMAK
GUARD
NÖBETÇİ
guard
nöbetçilik
GUARD
TUTMAK (DİL)
GUARD
UYANIKLIK
guard
v.koru:n.koruma
guard
v.koru:n.koruyucu
guard (bee)
bekçı arı
guard (to)
koruma
guard against
önceden tedbir almak
guard band
koruma bandı
guard band
koruyucu bant, güvenlik bandı
Guard cell
Koruyucu göze
guard cell
koruyucu hücre
guard channel
koruma kanalı
Guard Column
Koruyucu kolon
GUARD DOG
BEKÇİ KÖPEĞİ
GUARD DUTY
NÖBET
guard hair
post
guard of honor
şerefini koruma
guard of honour
şeref kıtası
guard plate
siper, kalkan
GUARD RAIL
Vardavelelerin ağaçdan yapılma en üst sırası,küpeşte.Buna accommodation rail de denir
guard rail
parmaklık, korkuluk
Guard ring
Koruma halkası
guard room
askeri karakol
GUARD ROPE
Borda iskelesinin puntellerine çekilen halat.Vardamana halatı
guard stake
koruma kazığı
guard time
koruma zamanı, koruma süresi
guard wire
koruma teli
Guard-chain
Emniyet zinciri
guarded
(konuşma) dikkatli, önlemli, öz
guarded
(s.) uyanik, tetikte; korunan, muhafazali; ihtiyatli, tedbirli. guardedly (z.) ihtiyatla. guardedness (i.) tedbirlilik.
GUARDED
İHTİYATLI
GUARDED
KORUNAN
guarded
muhafazalı
GUARDED
TEDBİRLİ
GUARDED
UYANIK
guarded
v.koru:adj.korunan
GUARDEDLY
İHTİYATLI BİR BİÇİMDE
GUARDEDLY
KORUNARAK
guardedness
ihtiyatlılık, uyanıklık
guardhouse
(i.) askeri karakol.
GUARDHOUSE
ASKERİ KARAKOL
guardhouse
askeri koruma binası
GUARDIAN
GARDİYAN
GUARDIAN
KORUYUCU
GUARDIAN
MUHAFIZ
GUARDIAN
VASİ
GUARDIAN
VELİ
GUARDIANSHIP
VASİLİK
GUARDIANSHIP
VEKİLLİK
GUARDIANSHIP
VELİLİK
GUARDING
KORUMA
GUARDING
KORUYUCU
guardian
(i.) koruyucu, muhafiz, gardiyan; vasi, veli. guardian angel koruyucu melek .
guardian
1.koruyucu kişi/yer, 2.koruyucu, vasi, veli
guardian
gardiyan
guardian
koruyucu
Guardian
koruyucu, muhafız, gardiyan
guardian
muhafız
guardian
nöbetçi
guardian
orta seviye izci kız grubundaki yetişkin lider
guardian
vasi
guardian angel
koruyucu melek
guardian of a child
veli
guardian spirit
koruyucu cin
Guardian, curator, tutor, executor
Vasi
guardianship
(i.) vasilik, muhafizlik, velilik.
guardianship
1. koruma, himaye, 2. vesayet, vasilik, velilik
guardianship
muhafızlık
guardianship
vasilik
guardianship
Velayet
guardianship
velilik
Guardianship
Vesayet
Guardianship, curatorship
Velayet
Guardianship, curatorship
Vesayet
guarding
n.koruma:v.koru:prep.koruyarak
GUARDRAIL
KORKULUK
GUARDRAIL
PARMAKLIK
guardrail
(i.) parmaklik, korkuluk; siper demiri; (den.) puntel.
Guardrail
1) Kılavuz ray; 2) Parmaklık, korkuluk
guardrail
korkuluk
guardrail
parmaklık
guardrail
parmaklık, korkuluk, siper demiri
Guardrails
Güvenlik amaçlı demir parmaklıklar
guardroom
(i.) bekci odasi .
guardroom
bekçi odası
GUARDSMAN
ASKER
GUARDSMAN
NÖBETÇİ