Translate
"halt"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
halt
(f.) kusurlu olmak, eksik olmak (vezin); duraksamak, tereddut etmek. halting (s.) duraksayan.
halt
(i.), (f.) durus; durma, duraklama; mola; (f.) durmak; duraklamak, durdurmak. call a halt durdurmak, kesmek, son vermek.
halt
(s.), eski topal, aksak. the halt topallar, sakatlar.
halt
1.durmak, 2.durdurmak, 3.duruş, durma
HALT
AKSAMAK
HALT
BOCALAMAK
halt
duraklama
halt
duraklamak
HALT
DURAKSAMA
HALT
DURAKSAMAK
HALT
DURDURMAK
HALT
DURMA
halt
durmak
halt
duruş
Halt
i.), duruş
halt
kesmek
halt
mola
HALT
MOLA YERİ
HALT
SENDELEMEK
HALT
TEREDDÜD ETMEK
HALT
TOPALLAMAK
HALT
TÖKEZLEMEK
halt
v.durakla:n.duraklama
halt
v.durdur:n.durma
halt instruction
durdurma komutu
halter
(i.), (f.) yular; boyundan askili ve sirti acik bir cesit kolsuz kadin buluzu; idam ipi; (f.) yular takmak; yular takarcasina bir kimseye engel olmak; iple asmak, idam etmek.
HALTER
ASMA
HALTER
ASMAK
Halter
Boyundan bağlamalı
Halter
İlmik, halka, yular
HALTER
İP
HALTER
İPE ÇEKME
HALTER
KEMENT
halter
yular
halter
yular idam ipi
HALTER
YULAR TAKMAK
halter
yular, dizgin
Halterneck
Boyundan bağlamalı
Halters
Yularlar
HALTING
AKSAK
HALTING
AKSAYAN
HALTING
KARARSIZ
HALTING
TEREDDÜDLÜ
HALTING
TOPALLAYAN
HALTING PLACE
MENZİL
HALTINGLY
TEREDDÜD EDEREK
halting
duraksayan, duraksamalı
halting
n.kekeleyen:v.durdur:prep.durdurarak
Halt-track
Tırtıl tekerlekli taşıt