Translate
"help"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
help
(i). yardim, muavenet, care, kurtulma; yardimci, hizmetci, usak, cirak, yamak. the help (k).dili hizmetciler, isciler, mustahdemler. helper (i). yardimci, muavin; hizmetci.
help
1.yardım etmek, 2.işe yaramak, daha iyi yapmak, 3.(to ile) (kendine) almak, 4.yardım, 5.yardımcı
help
açıklama; yardım
help
almak
HELP
ÇARE
help
çırak
HELP
ÇÖZÜM
help
daha az kötü yapmak
help
daha az kötüleştirmek
HELP
ELİNDE OLMAK
help
fayda etmek
HELP
HİZMETÇİ
HELP
İMDADINA YETİŞMEK
HELP
İMDAT
HELP
KURTARMAK
help
kurtulma
help
muavenet
HELP
MUAVİN
help
unlem imdat !
help
uşak
help
v.yardım et:n.yardım
HELP
YARARI OLMAK
help
yardım
help
yardım et
HELP
YARDIM ETMEK
Help
yardım etmek, yardım, yardımcı olmak, çözüm, yardımda bulunmak
Help
YARDIM, YARDIM ETMEK
help
yardım, yardımet yardım, bilgi
HELP
YARDIMCI
HELP
YARDIMCI OLMAK
help
yürütmek
Help !
İmdat!
help and recover
savunmada yardıma gidip tekrar kendi adamına geri dönmek
help desk
yardım masası
help desk operator
yardım masası sorumlusu
Help Desk Specialist
Yardım Masası Uzmanı
Help Desk Technician
Yardım Masası Teknisyeni
help develop
yardımı geliştir
help each other
yardımlaşmak
help for help
yardım kullanımı
HELP FORWARD
DESTEKLEMEK
help function
yardım işlevi
help grow
yardımı artır
help index
yardım dizini
help information
yardımbilgisi
help level
yardım düzeyi
help me
bana yardım edin
help me
bana yardım et
Help me to get them out of the car
Onları araba dan çıkarmama yardımcı olun
help menu
yardım menüsü
HELP ONESELF TO
AŞIRMAK
HELP ONESELF TO
BUYURMAK
help oneself to
kendi kendine servis yaparak yiyeceklerden almak
help program
yardım programı
help screen
yardım ekranı
HELP SMB. TO SMTH.
İKRAM ETMEK
HELP SMB. TO SMTH.
SUNMAK
help text
yardım metni
help us help you
sen bize yardım et biz de sana yardım edelim
Help yourself
Buyurun, kendiniz alınız (yemek, istenilen şey)
Help yourself
Buyurunuz
Help yourself
Kendine yardım et
Help yourself
Self servis, Buyrun
Help!
İmdat
Help!
imdat!, Yetişin!
helper
1. yardımcı, çırak, 2. hizmetçi, uşak
Helper
Çırak
HELPER
HİZMETÇİ
HELPER
MUAVİN
HELPER
UŞAK
helper
yardımcı
Helper
Yardımcı, çırak
helper address
yardım adresi
helpful
(s).faydali, yararli, ise yarar, yardimci; yardimsever. helpfully (z). faydali bir sekilde. helpfulness (i). yardim, ise yarama, elverislilik.
helpful
elverişlilik
helpful
faydalı
Helpful
faydalı, yararlı, işe yarar, yardımcı
helpful
yararlı
HELPFUL
YARDIMCI
helpful
yardımcı, yararlı
helpfully
faydalı olarak
helpfulness
iyi niyet gösterme
helpfulness
yardım
HELPFULNESS
YARDIMSEVERLİK
HELPING
PORSİYON
HELPING
YARDIMI OLAN
helping
(i). yardim; bir tabak yemek, porsiyon.
helping
n.yardım etme:v.yardım et:prep.yardım ederek
helping
porsiyon
helping
yardım
helping
yemek servisi, porsiyon
helpless
(s). kendisini idare edemeyen, caresiz, aciz; zayif, beceriksiz, kabiliyetsiz.
helpless
aciz
HELPLESS
BECERİKSİZ
HELPLESS
BİÇARE
helpless
çaresiz
HELPLESS
GÜÇSÜZ
helpless
kabiliyetsiz
helpless
yardıma muhtaç, çaresiz, aciz
HELPLESS
YETENEKSİZ
helpless
zayıf
Helplessly
zayıfca, yardım edemez bir tavırla
helplessness
acizlik
HELPMATE
ARKADAŞ
HELPMATE
CAN YOLDAŞI
HELPMATE
EŞ
HELPMATE
YARDIMCI
helpmate
yardımcı, ortak
helpmate, helpmeet
(i). arkadas, es, yardimci; zevce.
helpmate, helpmeet
yardımcı
helpmate, helpmeet
zevce
HELPMEET
ARKADAŞ
helpmeet
arkadaş, eş
HELPMEET
CAN YOLDAŞI
HELPMEET
EŞ
HELPMEET
YARDIMCI