Translate
"hen"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
hen
(i). tavuk: disi kus; argo kari. hen har rier delice dogan, mavi dogan, (zool). Circus cyaneus. hen party argo kadinlar toplantisi. hazel hen dagtavugu, (zool). Tetrastes bonasia.
hen
1.tavuk, 2.dişi kuş
HEN
DİŞİ
HEN
DİŞİ KUŞ
Hen
DİŞİ KUŞ, PİLİÇ
HEN
GEVEZE KADIN
HEN
KADIN
hen
tavuk
hen bane
banotu
hen coop
tavuk kafesi
hen do
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
Hen houses
Kümesler
hen night
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
hen party
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
hen party
kadınlar toplantısı
hen’s night
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence
henbane
(i). banotu, (bot). Wyoscyamus niger.
henbane
ban otu
hence
(z). buradan, bundan, bu zamandan, itibaren; bu sebepten, bundan dolayi. Hencel unlem, eski veya saka Defol! Yikil. henceforth, henceforward (z). bundan boyle, bundan sonra. a month hence bundan bir ay sonra.
hence
1.bu nedenle, bundan dolayı, 2.buradan, şu andan itibaren
hence
belirli bir zaman sonra
hence
bu cihetle
hence
bu hayattan sonra
hence
bu nedenle
hence
bu yaşamdan sonra
hence
bu yüzden
hence
bu zamandan sonra
HENCE
BUNDAN
hence
bundan dolayı
HENCE
BUNUN İÇİN
HENCE
BUNUN SONUCU OLARAK
HENCE
BURADAN
hence
buradan bundan dolayı
hence
itibaren
hence forth
bu sebepten
Hence forth
Bu sebepten; bundan böyle
Hence!
Defol!
henceforth
bu andan itibaren
henceforth
bundan böyle
henceforth
bundan böyle, şimdiden sonra, bu andan itibaren
HENCEFORTH
BUNDAN SONRA
henceforth
şimdiden sonra
henceforward
bu andan itibaren
HENCEFORWARD
BUNDAN BÖYLE
henceforward
bundan sonra
henceforward
bundan sonra
henceforward
şimdiden sonra
henceforward
şimdiden sonra
HENCEFORWARDS
BUNDAN BÖYLE
henceforwards
bundan sonra
henceforwards
bundan sonra
henchman
(i). hizmetkar, usak; kendi cikari icin bir kimsenin tarafini tutan adam.
HENCHMAN
ÇIKARCI TİP
HENCHMAN
ÇIKARCI YANDAŞ
henchman
dalkavuk
henchman
hizmetkâr
HENCHMAN
SAĞ KOL
henchman
uşak
HENCHMAN
YARDIMCI
hencoop
(i). kumes.
hencoop
kümes
HENCOOP
TAVUK KÜMESİ
hend (obsolete)
sahip olmak
hendecagon
(i). on bir koseli sekil.
Hendecagon
Onbir kenarlı çokgen
Henderson cinder roasting process
Henderson dışık kavurma süreci
hendiadys
(i)., (gram). bir isimle bir sifatin ortaklasa belirttikleri anlami iki isimle ifade tarzi; Iawful order yerine law and order.
HEN-HEARTED
KORKAK
HEN-HEARTED
ÖDLEK
henhouse
kümes
Henhouse (Hennery)
Kümes
henna
(i). kina fidani, (bot). Lawsonia inermis; kina.
henna
kına
Hennery
Kümes
Henning pyrometer
Henning yüksekısıölçeri; Henning pirometresi
henotheism
(i). diger tanrilarin varligini inkar etmeden tek bir tanriya tapinma.
henpeck
(f). basinin etini yemek, vir vir etmek. henpecked (s). kilibik, karisindan korkan.
henpeck
başının etini yemek
henpecked
kılıbık
Henrian activity
Henry etkinliği
henroost
(i). tavuk tunegi.
HENROOST
TÜNEK
henry
(i)., (fiz)., (elek). indukleme kuvveti birimi.
henry
henry
Henry (H)
Henry (indüklem kuvvet birimi)
Henry’s law
Henry yasası (kim.)
Henry’s law coefficient
Henry yasasıçarpanı (kim.)