Translate
"horn"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Horn
1) Boynuz (Direnç kay.);2) Püskürtme hunisi (yangın söndürücü);
HORN
1)Koçboynuzunun bir tarafı 2)Sis düdüğü
Horn
1.BOYNUZ 2.KORNA
horn
1.boynuz, 2.korna, klakson, 3.boru
HORN
ANTEN
HORN
BORU
horn
boynuz
horn
boynuz anten
horn
boynuz korna klakson
HORN
BOYNUZDAN YAPILMIŞ EŞYA
HORN
BOYNUZLAMAK
HORN
DUYARGA
horn
f. boynuz koymak, boynuz sekli vermek; tos vurmak. horn in argo bir ise burnunu sokmak.
HORN
KALKMIŞ PENİS
HORN
KLAKSON
Horn
Korna
HORN
TOSLAMAK
horn antenna
huni anten
horn antenna
koni anten
horn button
klakson düğmesi, korna düğmesi
horn button
korna düğmesi
Horn button
Korna kapağı
horn button relay
korna kontak röıesi
horn control valve
korna kumanda subapı
horn feed
huni besleme
HORN FISH
Zargana balığı.
HORN IN
BURNUNU SOKMAK
HORN IN ON
BURNUNU SOKMAK
horn in
bir işe burnunu sokmak
horn in
karış
Horn lead
Boynuz kurşunu
horn loudspeaker
hunili hoparlör
horn loudspeaker
koni hoparlör
HORN OF PLENTY
BOLLUK
horn of plenty
bolluk sembolü
Horn press
Boynuz baskaç
horn press
mahmuzlu pres
Horn shell
Şeytan minaresi
Horn silver (Cerargyrite)
Boynuz gümüşü
Horn spacing
Boynuz aralığı (kaynak)
hornbeam
gürgen
hornbeam
gürgen ağacı
hornbeam
i. gurgen, bot. Carpinus betulus.
hornbill
guguk kuşu
hornbill
i.tropikal Asya ve Afrika’da bulunan iri gagali bir kus, zool. Bucerotidae.
Hornblende
Boynuztaşı
hornblende
i., min. hornblent, dogal aluminyum, kalsiyum, magnezyum ve demir silikatindan meydana gelen koyu renkli bir amfibol cesidi.
hornblende
kalsiyum
hornblende
maden
HORNBLOWER
BORU ÇALAN KİMSE
HORNBOOK
ÇOCUK ALFABESİ
hornbook
i. eskiden kullanilan ince ve seffaf boynuzla kapli levha seklinde cocuk alfabesi.
horned
boynuzlu
horned
s. boynuzlu; uclari boynuz gibi sivri olan. horned owl kulakli orman baykusu. horned pout boynuzlu bir cesit tatli su baligi. horned toad ustu boynuz gibi kemikli bir cesit kertenkele. horned viper boynuzlu ve cok zehirli bir cins engerek
horned chameleon
boynuzlu bukalemun
horned dinosaur
boynuzlu dinazor
horned lizard
boynuzlu kertenkele
horned rattlesnake
boynuzlu çıngıraklı yılan
horned toad
kertenkele
horned toad
üstü boynuz gibi kertenkele
horned viper
engerek yılanı
hornet
büyük eşekarısı
hornet
eşekarısı
hornet
i. buyuk esekarisi, zool. Vespa crabo. stir up a hornet’s nest belayiaramak.
hornet; European hornet; bell hornet
büyük eşek arısı
Horngate
Boynuz yolluk (döküm)
horniness
sertlik
horning (us)
yeni evlenenlere yapılan eğlenceli ve gürültülü serenat
Hornitol
Yanar tümsek (yer b.)
HORNLESS
BOYNUZSUZ
hornlike
boynuz gibi
HORNPIPE
GEMİCİ DANSI
Hornpipe
Boynuzlu klârinet
hornpipe
çalgı
hornpipe
gemici dansı
hornpipe
i. Gal eyaletine ozgu klarnete benzer eski bir calgi; eskiden gemicilere ozgu oynak bir dans; bu dansa ait havalar
hornpout
boynuzlu balık
Horn-rimmed
Kemik gözlük çerçevesi
horn-rims
kemik çerçeve ile ilgili
Horns
Boynuzlar, sac sonu uzantıları(metal)
Horns (musical instruments)
Kornolar (müzik aletleri)
Horns for loudspeakers
Koni hoparlörler
horns of a dilemma
birinin seçilmesi gereken iki güç seçenek
Hornstone
Boynuztaşı
hornstone
i. cakmaktasina benzer bir tas.
HORNSWOGGLE
ALDATMAK
HORNSWOGGLE
DOLANDIRMAK
HORNSWOGGLE
İŞLETMEK
HORNSWOGGLE
KANDIRMAK
horny
1.sert ve kaba, 2.abaza, azgın, azmış
horny
boynuz gibi
HORNY
BOYNUZDAN YAPILMIŞ
horny
boynuzlu
HORNY
DİK
HORNY
KALKMIŞ
HORNY
NASIR TUTMUŞ
horny
s. boynuz gibi; boynuzdan veya boynuza benzer bir maddeden yapilmis; boynuzlu; argo sehvetli. hornyhanded s. elleri nasirlanmis.
horny
seks yapma arzusuyla yanıp tutuşan
horny frog
boynuzlu kurbağa
hornyhanded
elleri nasırlanmış