Translate
"jab"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
jab
(f.), (i.) durtmek, itmek; ucu keskin bir seyle durtmek; (i.) durtme, saplama.
jab
1.(away/at ile) dürtmek, itmek, saplamak, 2.dürtme, itme, saplama, 3.iğne, şırınga
JAB
AŞI
JAB
BATIRMA
JAB
BATIRMAK
JAB
DÜRTME
JAB
DÜRTMEK
JAB
İĞNE
jab
itmek
JAB
SAPLAMA
JAB
SAPLAMAK
jab
v.dürt:n.dürtme
JAB
YUMRUK
jabber
(f.) hizli konusmak, cabuk cabuk konusmak; anlasilmaz sekilde soz soylemek; anlamsiz laf etmek; (i.) cabuk konusma; anlasilmaz veya manasiz laf.
JABBER
AĞZINDA YUVARLAMAK
jabber
anlaşılmayacak şekilde konuşmak
JABBER
ÇABUK VE ANLAŞILMAZ KONUŞMAK
JABBER
HIZLI KONUŞMA
JABBER
HIZLI KONUŞMAK
jabber
hızlı ve anlaşılmaz bir biçimde konuşmak
jabber
jabber, anlık mesajlaşma platformu
jabber
v.çabuk konuş:n.çabuk konuşma
JABBER WOCKY
SAÇMA
JABBER WOCKY
ZIRVA
jabbering
n.çabuk konuşma:v.çabuk konuş:prep.çabuk konuşarak
jabberwocky
saçma, abuk sabuk konuşma veya yazı
jabiru
(i.) sicak memleketlerde bulunan bir cesit leylek, (zool.) Jabiru mycteria.
jabiru
leylek
Jablonski diagramme
Jablonski çizgesi
jaborandi
jaborandi
jabot
(i.), (Fr.) buzgulu dantel veya muslin gogusluk.
Jabot
Fırfırlı bluz yakası, kırmalı dantel göğüslük
JABOT
JABO
jabot
kırmalı dantel göğüslük