Translate
"jack"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
jack
(f.), up ile bocurgatla yuksege kaldirmak; bir kimseye vazifesini hatirlatmak.
JACK
1)Kriko 2)’Gemici’ nin argosu
Jack
1)Kriko, kaldırgaç; bucurgat;2) destek, tutucu; 3)Priz
jack
1.kriko, 2.(iskambil) vale, bacak
JACK
ADAM
JACK
ERKEK
jack
erkek eşek
jack
erkek tavşan
jack
fiş
jack
fiş, giriş
jack
gemici
jack
jak
jack
jak, priz
JACK
KALDIRAÇ
JACK
KALDIRMAK
jack
köylü
jack
kriko
jack
kriko bacak vale
JACK
KRİKO İLE KALDIRMAK
Jack
Kriko, bocurgat
JACK
MANGIR
JACK
PARA
jack
priz
JACK
SANCAK (GEMİ)
jack
v.yükseğe kaldır:n.kriko
JACK
VALE
JACK
YÜKSELTMEK
jack arch
düz kemer
Jack arch
Düz kemer (cam)
Jack board
Küçük şalt dolabı
jack box
jak kutusu
Jack crusher (Jaw crusher)
Çeneli kırıcı
JACK FROST
AYAZ
jack frost
siddetli ayaz veya kiragi.
jack frost
şiddetli ayaz
Jack hammer
Delici çekiç, basınçlı delgi
jack hammer
delici çekiç, kaya matkabı
Jack hammer drill
Kaya matkabı
JACK IN
BIRAKMAK
JACK IN
TERKETMEK
JACK IN
VAZGEÇMEK
JACK KNIFE
Gemici çakısı
jack knife
büyük çakı
JACK LADDER
Tahta basamaklı şeytan çarmığı,merdiven
JACK LATTERN
Gemici feneri
jack lever
kriko kolu
jack lug
kriko kulağı
jack of all trades
elinden her iş gelen
jack of all trades, master of none
elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse
jack plane
kaba planya, kaba rende
jack plane
kaba rende
JACK PLANE
MARANGOZ RENDESİ
Jack plane
Marangoz rendesi; küştere
Jack plug
Priz fişi
jack pump
kriko pompası
JACK ROD
Tente punteli.
Jack screw
Basınç kaldırma civatası, vidalı kriko
Jack shaft
Ana şaft
jack shaft
avara mili
Jack sleeve
Priz bileziği
jack snipe
küçük su çulluğu
Jack spring
1) Fiş yayı 2) Kriko yayı
JACK TAR
DENİZCİ ER
JACK TAR
GEMİCİ
Jack towel
Döner havlu
JACK UP
KALDIRMAK
JACK UP
KRİKO İLE KALDIRMAK
jack up
krikoyla kaldır
jack up
krikoyla kaldırmak
JACK UP
YÜKSELTMEK
Jack with the fixture
Taşıyıcı tablalı kriko
Jack’s carbide
Jack karbürü
jackadandy
(i.), eski citkirildim delikanli, zuppe, cicibey.
jackadandy
züppe
jack-a-dandy
çıtkırıldım delikanlı, züppe
JACK-A-DANDY
ZÜPPE
jackal
(i.) cakal, (zool.) Canis aureus; baskasinin hesabina alcakca is goren kimse.
jackal
çakal
jack-a-lent
basit insan
jackanapes
(i.) terbiyesiz veya kendini begenmis kimse.
JACKANAPES
KENDİNİ BEĞENMİŞ
JACKANAPES
ŞIMARIK GENÇ
JACKANAPES
ZÜPPE
JACKAROO
ACEMİ
jackaroo
erkek stajyer
jackass
(i.) erkek esek; ahmak adam, esek herif. Iaughing jackass Avustralya’ya ozgu bir cins balikcil.
jackass
1. erkek eşek, 2. ahmak
JACKASS
AHMAK
JACKASS
BUDALA
jackass
erkek eşek
JACKASS
EŞEK HERİF
Jack-bit
Takılı uç
Jackboat
Balıkçı çizmesi, uzun çizme
jackboot
(i.), (f.), (s.) kaba kuvvet; kaba kuvvet kullanan kimse; (f.) kaba kuvvet kullanarak baskasini boyun egmeye zorlamak; (s.) kaba kuvvete dayanan.
JACKBOOT
KABA KUVVET
JACKBOOT
KABA KUVVET KULLANAN KİMSE
jackboot
kaba kuvvet, kabadayı, kabadayılık, zorba
Jackboot
Uzun çizme
jackboots
eskiden süvarilerin giydiği dizi aşan çizme
jackdaw
(i.) bir tur kucuk karga, (zool.) Corvus monedula.
jackdaw
(küçük parlak nesnelerle uçtuğuna inanılan) bir tür karga
jackdaw
küçük karga
jacker
kriko ile kaldıran
jackeroo
sığır veya koyun çiftliğinde genç deneyimsiz işçi
jacket
(i.), (f.) ceket; ciltli kitabin ustune gecirilen kagit kap; (mak.) silindir ceketi; (f.), (mak.) silindire ceket gecirmek, kaplamak.
Jacket
1) Kılıf, zarf; 2) Silindir ceketi, madeni gömlek (top); 3) Ceket
jacket
1.ceket, mont, 2.patates kabuğu, 3.ciltli kitabın üzerine geçirilen kâğıt kap, 4.plak kabı
jacket
ceket
Jacket
Gömlek, kılıf, mahfaza
JACKET
Güverteyi keserek geçen boru yada bacaya yapılan muhafaza.
JACKET
KABUK
JACKET
KAP
jacket
kaplamak
jacket
kılıf (kablo)
JACKET
KİTABIN KAĞIT KABI
Jacket (water)
Su ceketi, su gömleği
jacketed cylinder
gömlekli silindir
Jacketed Tank
Ceketli tank
jacketing
ceket ile örtme
Jackets
Ceketler
Jackets and blazers
Ceket ve yazlık ceketler
Jackets for papers
Kağıtlar için klasörler
Jackets, blazers and sports jackets of leather
Deriden ceket, mont ve renkli spor ceketler
jackfruit
tayland ve çevresinde yetişen bir meyve
jackhammer
(i.) basincli hava ile calisan kaya delgisi.
jackhammer
kaya matkabı
jackhead pit
hava bacası
Jacking bolt
Kaldırma civatası
Jacking device
Kaldırma aparatı
Jacking oil
Rotor kaldırma yağı
Jacking oil pump
Rotor kaldırma yağ pompası
Jacking system
Rotor kaldırma sistemi
jacking up
krikoyla kaldırma
jack-in-office
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan
jackinthebox
(i.) kutu acilinca icinden firlayan yayli kukla.
Jack-in-the-boxes
Sürpriz kutuları
jackinthepulpit
(i.) yilan yastigina benzer bir Amarikan bitkisi, (bot.) Arisaema triphyllum.
JACKKNIFE
AYAKLARINI TUTARAK DALMAK
JACKKNIFE
İKİYE KATLANMAK
JACKKNIFE
SUSTALI ÇAKI
jackknife
(i.) iri caki.
Jackknife
Büyük cep çakısı
jackknife
iri çakı
jackknife
sustalı çakı
jack-knife
aksı kırılmak, kontrolden çıkmak
Jackknifing
Keskin viraj
Jackknives
Cep bıçakları
jacklight
(i.) balikci feneri.
Jacklight
Balıkçı feneri
JACKMACKEREL
Karagöz istavrit balığı.