Translate
"jet"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Jet
1) Oltutaşı; Karaamber; Kara kehribar2)Fışkırtmalı püskürtüm 3) Tepkili uçak; Jet uçağı
jet
1.jet uçağı, 2.fıskiye, fıskiye ağızlığı, 3.fışkırma, 4.siyah kehribar, 5.(out ile) fışkırmak, fışkırtmak
jet
enerjik
JET
FISKIYE
JET
FIŞKIRMA
jet
fışkırmak
JET
FIŞKIRTMAK
Jet
fışkırtmak, fışkırmak
jet
i., s. siyah kehribar, kara kehribar, kara amber, Erzurum tasi; simsiyah renk; s. simsiyah, kapkara. jet-black s., i. koyu renk. jet glass simsiyah cam.
jet
jet
JET
JET UÇAĞI
Jet
JET, FIŞKIRMAK
jet
jetle yolculuk yapmak
JET
KAPKARA
JET
KARAKEHRİBAR
Jet
Meme, jet
JET
OLTU TAŞI
JET
SİMSİYAH
jet
v.fışkırt:n.jet
Jet (flow)
Jet (akış)
jet age
jet çağı
jet ager
püskürtmeli buharlayıcı
jet black
kara kehribar gibi parlak siyah
JET BLACK
SİMSİYAH
jet blast
jet blast
jet carburettor
memeli karbüratör
jet chamber
jet odası
Jet chamber
Meme hücresi
jet condenser
püskürtmeli kondansatör
Jet condenser
Püskürtmeli tip kondenser
jet cooling
konveksiyonlu soğutma
Jet drier
Püskürtmeli kurutucu
jet dyeing machine
püskürtmeli boyama makinesi
Jet ejector
Jetli ejektör
Jet electropolishing
Püskürtümlü elektrikli parlatma
jet engine
jet motoru
jet engine
jet motoru, tepkili motor
Jet engine alloys
Jet motoru alaşımları
Jet engines
Jet motorları
jet fan
Jet-vantilatör, jetfan
jet finishing machine
püskürtmeli apre makinesi
jet fuel
jet yakıtı
jet lag
saat dilimlerini çok hızlı geçmekten kaynaklanan bedensel ritim bozukluğu
jet lag
saat farkından dolayı rahatsızlık
jet lag
uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk vb
jet liner
jet yolcu uçağı
Jet machining
Hızlandırılmış işleme; Hızlandırılmış talaşlı imalat
Jet mine
Kara kehribar madeni; Kara amber madeni
Jet mixer
Püskürtmeli karıştırıcı
jet navigation chart
jet seyir haritası
Jet needle
Hamlaç iğnesi
jet piercing
yakmalı delme
jet plane
jet
jet plane
jet uçağı
Jet plane
Tepkili uçak; jet uçağı
Jet propulsion
Jet itişi
jet propulsion
jet itmesi
jet propulsion
jetle çalıştırma
jet pump
enjektör, püskürtücü pompa
Jet pump
Fışkırtma tulumba
Jet pump
Jet pompa
jet pump
püskürtücü pompa
jet recorder
püskürtmeli kayıtçı
Jet scrubber
Püskürtmeli gaz temizleyici
jet set
jet sosyete, yüksek sosyete
jet set
zengin gençlik
jet steamer
püskürtmeli buharlayıcı
jet stream
jet akımı
Jet stream
Jet izi (uçak)
Jet thrust
Jet tepki kuvveti
Jetal
Jetal; Karafilm kaplama süreci
jetblack
simsiyah
JET-BLACK
KAPKARA
Jet-black
Kuzguni kara, kömür karası
jet-black
parlak koyu siyah, simsiyah
JET-BLACK
SİMSİYAH
jetpropelled
jet motoruyla fırlatılmış
Jets for gas burners
Gaz brülörleri için püskürtücüler
JETSAM
1)Gemiden düşmüş yükün sonra karaya vurarak toplanması. 2)Gemi ve yükü kurtarmak için denize atılan yük.
JETSAM
GEMİDEN DENİZE ATILAN YÜK
jetsam
gemiyi kurtarmak için denize atılan yük
jetsam
i. tehlike zamaninda gemiyi hafifletmek icin denize atilan mal; bu sekilde atildiktan sonra karaya vuran esya veya yuk.
Jetsam
Safra, avarya mal
jetset of civil society
sivil toplum sosyetesi
Jet-tapping
Ocaktan patlatmalı döküm
JETTISON
AĞIRLIK AZALTMA
JETTISON
AĞIRLIK BOŞALTMAK
JETTISON
BAŞINDAN SAVMAK
JETTISON
SAFRA ATMA
JETTISON
SAFRA ATMAK
JETTISON
YÜK ATMAK
jettison
(tehlike anında eşyayı) gemiden atmak, atıp kurtulmak, fırlatıp atmak
jettison
atarak boşalt
jettison
i., f. tehlike zamaninda gemiyi hafifletmek amaciyle esyayi denize atma; bu suretle denize atilan mal; f. bu suretle denize atmak.
jettison of cargo
yükün denize atılması
jettisoning
yükü azaltma için atma
JETTON
FİŞ
jetton
i. jeton.
Jetton
Jeton
JETTON
MARKA
jetty
balkon
JETTY
DALGAKIRAN
jetty
dalgakıran, mendirek
jetty
i. dalgakiran, set, mendirek; kagir iskele.
JETTY
MENDİREK
JETTY
RIHTIM
jetty
set
JETTY
VAPUR İSKELESİ
Jetty1
Dalgakıran, mendirek
Jetty2
Simsiyah