Translate
"jug"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
JUG
ÇÖMLEK
jug
f. (-ged,- ging) testi veya comlek icine koymak; (argo) hapishaneye tikmak.
JUG
GÜVEÇTE PİŞİRMEK
jug
i. testi; (argo) hapishane, slang. kodes. jugful i. bir testi dolusu (miktar).
jug
i., f. (-ged, -ging) bulbul sesi; f. bulbul gibi sakimak.
JUG
KODES
JUG
KODESE TIKMAK
jug
sürahi
Jug
Sürahi, güğüm
Jug
Sürahi, kana (cam)
JUG
ŞAKIMA
JUG
ŞAKIMAK
JUG
TESTİ
jug
testi çömlek
jug
testi, sürahi
Jugal bone
Elmacık kemiği (tıp)
jugate
başkan ve başkan yardımcısı adaylarının portresinin bulunduğu kampanya arması
jugate
s., biyol. cift olusan; bot. cift yaprakcikli.
jugful
testi dolusu
juggernaut
büyük kamyon, tır
juggernaut
i. bir Hint mabudunun ismi; eskiden tekerleklerinin altina atilarak insanlarin kendilerini ezdirdigi bu mabudun heykeli; insanin kendisini koru korune feda etmesini gerektiren inanc.
JUGGERNAUT
İNANANLARIN ÖNÜNE ATILDIĞI TEKERLEKLİ HİNT HEYKELİ
JUGGERNAUT
KÖRÜ KÖRÜNE FEDA OLUNAN İNANÇ
JUGGINS
BUDALA
JUGGINS
SAF
jugging
testi veya çömlek içine koyma
juggle
(aynı anda birden çok işi, sorumluluğu) idare etmek
juggle
(aynı anda birden çok işi, sorumluluğu) yönetmek
juggle
1.hokkabazlık yapmak, 2.hile yapmak, yolsuzluk yapmak, üzerinde değişiklik yapmak, oynamak
juggle
aldatmak
JUGGLE
DENGELEMEK
juggle
f., i. hokkabazlik yapmak; el cabuklugu ile marifet yapmak; hile yapmak; aldatmak; i. hokkabazlik; hile. juggle the books aldatmak icin hesap defterlerini karistirip hazirlamak.
juggle
hokkabazlık
JUGGLE
HOKKABAZLIK YAPMAK
JUGGLE
OYNAMA YAPMAK
JUGGLE
OYNAMAK
JUGGLE
TOPLARI HAVAYA ATIP TUTMAK
juggle
v.hokkabazlık et:n.hokkabazlık
JUGGLE
YER DEĞİŞTİRMEK
juggle several tasks at once
aynı anda birkaç iş/görev yapmak
juggle the books
aldatmak için hesap defterlerini karıştırıp hazırlamak
JUGGLE WITH
DEĞİŞTİRMEK
juggler
1. hokkabaz, 2. hilekâr kimse
juggler
hile
JUGGLER
HİLEBAZ
juggler
hokkabaz
juggler
i. hokkabaz, jonglor; hilekar kimse. jugglery i. hokkabazlik; hile.
JUGGLERY
DOLANDIRICILIK
JUGGLERY
HİLEBAZLIK
JUGGLERY
HOKKABAZLIK
juglandaceous
s., bot. cevizgillere ait.
jugoslav
yugoslav
jugoslavia
yugoslavya
jugoslavian
yugoslav
Jugs
Testiler
jugular
1. boyuna ait, 2. korunmasız taraf
JUGULAR
BOĞAZ
JUGULAR
BOYUN
jugular
boyuna ait
jugular
s., i., anat. boyna ait; boyun toplardamariyle ilgili; biyol. baliklarda boyun yuzgecleriyle ilgili; i. korunmasiz taraf. jugular vein sahdamari.
JUGULAR
ŞAHDAMARI
jugular vein
boyunda bulunan en büyük damar
jugular vein
şahdamarı
JUGULATE
BOĞMAK
JUGULATE
DURDURMAK
jugulate
f. cok siddetli tedavi uygulayarak gelismesini durdurmak (hastalik), onune gecmek, onlemek. jugula’tion i., tib. gelismesini durdurma.
jugulate
hastalığı önlemek
JUGULATE
ÖNLEMEK