Translate
"kin"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
kin
akrabalık
kin
hısım
kin
i., s. akraba, hisim; eski soy, nesep; akrabalik; s. akrabaligi olan, ayni soydan; benzer. near of kin yakin akraba. next of kin huk. en yakin akraba.
kin
nesep
kin
(sonek) ufak, kucuk (kucultme eki,-cik).
kin
1.akraba, hısım
kin
akraba
Kin by blood, blood relative
Kan hısımı
Kin by marriage
Sihri hısım
kinaesthesia
devinduyum
kinaesthesia , kinesthesis
i. devinduyum.
kinaesthetic
devinduyumsal
kinaesthetic
s., psik. devinduyumsal.
kinase
kinaz
Kinase
Kinaz (maya)
Kind
1. İYİ, DOST, SEVGİLİ 2.ÇEŞİT, TÜR
kind
1.tür, çeşit, cins, 2.tip, 3.nazik, kibar, iyi kalpli, sevecen, ince, candan, yürekten
kind
aynı şekil
kind
aynı varlık
kind
cins
kind
çeşit
Kind
çeşit, cins, tür nevi
kind
içten
kind
iyi
kind
kalem
kind
müşfik
kind
nazik
Kind
Tip
kind
tür
kind
uysal
kind heart
iyi kalp
kind of
adeta, az çok
kind of
az çok
Kind of company
Şirket nevi
kind of load
Yükle gerilme
Kind of property altered (from land to building)
Cins tahsisli bina
kind reception
iyi karşılama
kind to
e karşı nazik
Kind, type, sort
Nevi
Kindergarten
ana mektebi, anaokulu. kindergartner anaokulu öğretmeni veya öğrencisi
kindergarten
ana okulu
kindergarten
anaokulu
kindergarten
i. ana mektebi, anaokulu. kindergartner i. anaokulu ogretmeni veya ogrencisi.
Kindergarten furniture
Anaokulu mobilyaları
Kindey
Böbrek
Kindey machine
Böbrek makinası; Yapay böbrek
Kindey stone
Böbrektaşı
kindhearted
iyi kalpli
kindhearted
iyi kalpli, şefkatli, sevecen
kind-hearted
iyi kalpli, sevecen, iyi niyetli
kindheartedness
iyi kalplilik
kind-heartedness
iyi kalplilik
kindle
1.yakmak, tutuşturmak, 2.yanmak, tutuşmak
kindle
çıra
kindle
f. tutusturmak, yakmak; alev lendirmek, uyandirmak; alev gibi aydinlatmak; tutusmak, yanip tutusmak; yanmak, ates almak; parlamak; uyanmak, canlanmak. kindling wood sobayi tutusturmak icin ufak odun, cira.
kindle
parlamak
kindle
tutuş(tur)mak yakmak
kindle
tutuşmak
kindle
tutuştur
kindle
tutuşturmak
kindle
uyandırmak
kindle
uyanmak
kindle
yak
kindle
yakmak
kindle
yanmak
kindliness
iyilik
kindliness
şefkat
kindling
(gaz, çıra, ot, vb.) tutuşturucu madde
kindling
n.odun:v.yak:prep.yakarak
kindling
n.tutuşma:v.yak:prep.yakarak
kindling point
tutuşma noktası
Kindling point
Tutuşma noktası (kok fırınları)
kindling temperature
tutuşma derecesi
kindling wood
çıra
kindly
1.arkadaşça, müşfik, sevecen, 2.nazikçe, kibarca, 3.lütfen
kindly
adv.şefkatle:adj.şefkatli
kindly
nazikçe
kindness
1.şefkat, sevecenlik, 2.incelik, nezaket
kindness
iyi yüreklilik
kindness
şefkat
kindness
şefkat nezaket
kindred
1.akrabalık, soy, 2.akraba, aile, 3.birbirine benzer, aynı türden, kafa dengi
kindred
akraba
kindred
akrabalık
kindred
aynı soydan
kindred
aynı türden
kindred
i., s. akraba; soy; akrabalik; s. akraba olan; birbirine benzer, ayni soy veya tabiattan.
kindred
soy
kindred spirit
kafa (arkadaş)
kindred spirit
kafa dengi
kine
i., cog., eski inekler, buyukbaslar.
kine
inek
kine
inekler
kinematic
1. kinematik, 2. harekete ait, hareketle ilgili
kinematic
kinematik
kinematic , ical
kinematik
kinematic , ical
s. harekete ait. kinematics i., fiz. hareket ilmi, kinematik.
kinematic chain
kinematik zincir
Kinematic diffraction
Devinimsel kırınım
Kinematic viscosity
Devinimsel ağdalılık; Kinematik viskosite
Kinematic Viscosity
Kinematik vizkozite
kinematic viscosity
kinematik viskozite
kinematic viscosity
kinematik viskozite, kinematik ağdalık
Kinematical theory of diffraction
Devinimsel kırınım kuramı
kinematics
1. kinematik, 2. kinematik bilgisi
Kinematics
Devinim bilimi; Kinematik
kinematics
kinematik
kinematograph
bak. cinematograph.
kinescope
kineskop
kinescope
resim lambası
kinescope
resim tüpü
kinescope
resim tüpü, görüntü lambası
kinescope
televizyonda görüntü oluşturmak için kullanılan bir tür katot ışın tüpü
kinesiological
kas hareketlerini incelemeyle ilgili
kinesis
(sonek) devim, devinim., hareket; bolunme.
kinesis
bölünme
Kinesis
Devinim
kinesis
hareket
kinesthesia
devinduyum
kinesthesis
devinduyum
Kinesthesis
Devinim duyusu
kinesthetic
bak. kinaesthetic.
kinesthetic
devinduyumsal
kinetic
devimsel
Kinetic
Devinimsel
kinetic
kinetik
kinetic
kinetik, devimsel
kinetic
s. devimsel, kinetik. kinetic energy kinetik enerji. kinetics i. cisimlerde hareket meydana getirme veya degistirmede kuvvetlerin etkisiyle ugrasan fizik dali, kinetik bilimi. kine’toscope i. sinema makinasinm eski ismi.
Kinetic constant
Hızbilim değişmezi
kinetic cyber-attack
kinetik siber saldırı
Kinetic energy
Devinim erki; Kinetik enerji
kinetic energy
kinetik enerji
kinetic energy
kinetik enerji, devimsel erke
Kinetic friction
Devinimsel sürtünme
kinetic friction
kinetik sürtünme
kinetic moment
kinetik moment
Kinetic pressure
Devinimsel basınç
Kinetic theory
Hızbilim kuramı
kinetic theory of gases
gazların kinetik teorisi
Kinetic theory of gases
Hızbilimsel gaz kuramı
kinetic variable
devinimsel değişken
Kinetics
Hızbilim; Kinetik
kinetics
kinetik
kinetics
kinetik bilimi
Kinetics of corrosion reactions
Yenim tepkimeleri hızbilimi
Kinetics of electrode processes
Elektrot süreçleri hızbilimi
Kinetics of oxidation
Oksitlenme hızbilimi
Kinetics of phagocytosis
Göze yutumu hızbilimi (tıp)
Kinetics of phase transformation
Evre dönüşümü hızbilimi
Kinetics of polymer crystallization
Çoğuz örütlenmesi hızbilimi Kinetics of precipitation