Translate
"moderate"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
moderate
1.orta, 2.görüşleri aşırıya kaçmayan, ılımlı, 3.ılımlı kimse, makul kimse, 4.hafifletmek, azaltmak, 5.hafiflemek, azalmak
moderate
azaltmak
moderate
f. yatistirmak, itidale getirmek, yumusatmak; yatismak, yumusamak; azaltmak, hafifletmek; baskanlik etmek, idare etmek.
MODERATE
HAFİFLETMEK
MODERATE
ILIMAN
moderate
ılımlı
moderate
ılımlı hafifletmek
MODERATE
ILIMLI KİMSE
Moderate
ılımlı, mutedil
Moderate
ILIMLI, ORTADA
MODERATE
MAKUL
moderate
mutedil
moderate
mutedil, ılımlı, aşırı derecede olmayan
moderate
ne az ne çok olan
moderate
ne büyük ne küçük olan
moderate
ne kısa ne uzun
MODERATE
ORTA
moderate
orta dereceli
moderate
orta karar
Moderate
Orta; Ortayollu
MODERATE
ÖLÇÜLÜ
moderate
s., i. ilimli, mutedil; orta, ikisi ortasi; i. ilimli kimse. moderately z. mutedil olarak, ilimli olarak; az cok. moderateness i. ilimlilik.
moderate
v.ılımlılaştır:adj.orta
moderate
yatışmak
MODERATE
YATIŞTIRMAK
MODERATE
YUMUŞAMAK
MODERATE
YUMUŞATMAK
moderate damage
orta derece hasar
moderate evidence
orta seviyede kanıt
MODERATE SPEED
Emniyetli hız.Genel bir tanımlama olarak siste geminin üzerinde görüş mesafesinin yarısı olan hız.Tehlikeli yerlerde,tehlikeye düşmemek yada tehlike yaratmamak için olanaklar içinde geminin üzerinde bulundurulması uygun olan hız.
moderate speed digital subscriber line (MDS)
orta hızlı sayısal abone hattı
Moderate, medium
Orta
Moderate, ordinary, average
Vasat
moderated
v.ılımlılaştır:adj.ılımlı
moderately
bir dereceye kadar, kısmen, biraz
moderately
ılımlı olarak
moderately cold
yumuşak soğuk
moderateness
ılımlılık
moderate-sized
orta büyüklükte