Translate
"neck"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Neck
1) Muylu (merdane) 2) Boyun (cam)3) Boyun, gerdan
neck
1.boyun, 2.giysi boynu, yaka, 3.dil, kıstak, 4.(cinsel birleşme yapmadan) sevişmek, yiyişmek
NECK
BOĞAZ
neck
boyun
neck
boyun gerdan boğaz
Neck
BOYUN, ENSE
Neck
Gerdan, boyun
neck
kıstak
neck
sarmaş dolaş olmak
NECK
SARMAŞ DOLAŞ OLMAK (AMER.)
neck
sarmaş dolaş öpüşmek
neck
v.sarıl:n.boyun
Neck
Yaka
neck (drills)
boyun
Neck and crop
hep beraber
Neck and crop
Hepsi birden
NECK AND CROP
TAMAMEN
Neck and crop
tamamiyle
neck and neck
at başı beraber, kafa kafaya, başa baş
Neck and neck
Başabaş
Neck and neck
müsavi
Neck and neck
pek yakın
Neck crack
Bilezik altı çatlağı (cam)
neck exercise
boyun eksersizi
NECK FRONT
Boyun ön kısmı.
Neck mould
Boyun kalıbı; Müldebağ (cam)
Neck or nothing
Her şeyi göze alarak
neck or nothing
ya herrü, ya merrü
neck rigidity
ense sertliği
Neck ring (Neck mould)
Boyun kalıbı; Müldebağ (cam)
Neck ring holder
Boyun kalıbı kolu; Müldebağ kolu (cam)
Neck ring opening
Boyun bilezik açıklığı(cam)
Neck sealing
Boyun yapıştır(ıl)ması(cam)
Neck sealing machine
Boyun yapıştırma makinası
Neck tube
Boyun borusu (TV)
neckband
dik yaka
NECKBAND
GERDANLIK
neckband
i. elbisede dik yaka.
Neckband
Süslü yakalık
Neckband
Yaka bandı; yakalık, gerdanlık
NECKCLOTH
BOYUNBAĞI
Neck-down (Washburn,Knock-off, Water core)
Besleyici boyun kiremiti (döküm)
NECKERCHIEF
BOYUN ATKISI
neckerchief
boyun atkısı
Neckerchief
Boyun atkısı; şal
neckerchief
i. boyun atkisi.
Neckerchiefs
Boyun atkıları
Necking
Belverme (çekme deneyi) Necking strain
necking
i. A.B.D., (argo) sevisirken kucaklasip opusme.
necking knob
sürücünün tek elle araba kullanırken diğer elini de kız arkadaşının boynuna atmasına izin veren direksiyon topuzu
NECKLACE
GERDANLIK
necklace
i. gerdanlik, kolye.
necklace
kolye
necklace
kolye gibi birbirine zincirleme bağlanmış bir dizi benzer şey
necklace
kolye, gerdanlık
necklace microphone
boyun mikrofonu
Necklaces (jewellery)
Kolyeler (mücevherat)
neckline
yaka
Neckline
Yaka oyuntusu; yaka hattı, boyun hattı
neckpiece
atkı kaşkol veya fular gibi boyna sarılan aksesuar
neck-rein
çekilen dizgine göre yönlenmek (at)
NECKTIE
BOYUNBAĞI
NECKTIE
KRAVAT
necktie
boyunbağı
necktie
i. kravat, boyunbagi.
necktie
kravat
Necktie pin
Kravat iğnesi
Neckties
Kravatlar
Neck-to-ankle
baştan aşağıya
neckwear
atkı kaşkol veya fular gibi boyna sarılan aksesuar
NECKWEAR
BOYUN TAKILARI
NECKWEAR
BOYUNBAĞI
neckwear
i. boyuna takilan seyler.
neckwear
kravat, boyunbağı