Translate
"nut"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Nut
1) Somun 2) Fındık
nut
1.fındık, 2.ceviz, 3.vida somunu, 4.çatlak, kaçık, üşütük, 5.düşkün, hayran, hasta, 6.kafa, baş, 7.kab, taşak
Nut
1.KURUYEMİŞ (fındık v.b) 2.SOMUN
nut
baş
nut
ceviz gibi kabuklu yemiş
NUT
CEVİZ TOPLAMAK
NUT
ÇATLAK
NUT
ÇILGIN
nut
fındık ceviz vida
NUT
KABUKLU YEMİŞ
NUT
KAÇIK
NUT
KAFA
nut
kuru yemiş
NUT
SAP (ÇALGI)
nut
somun
Nut cake
Fındıklı kek
Nut cap
Bijon somunu kapağı
Nut coke
Ceviz koku
Nut flour and granules
Fındık unu ve granülleri
Nut oil, crude (excluding chemically modified oils)
Fındık yağı, ham (kimyasal olarak değiştirilenler hariç)
Nut paste (excl. being cooked)
Fındık ezmesi (pişirilerek yapılanlar hariç)
Nut paste (in creamy forms, being cooked)
Fındık ezmesi (krema halinde, pişirilerek yapılanlar)
Nut pastes
Fındık - fıstık ezmeleri
Nut roasters
Fındık kavurucular
Nut runner
Bijon anahtarı
NUT,BUTTERFLY
Kelebek somun
NUT,THUMB
El vidası veya somunu
nutate
başını eğ
nutating
n.baş eğiş:v.başını eğ:prep.başını eğerek
nutation
(i.) basi one dusme; (tib.) bas sallanmasi hastaligi; (astr.) nutasyon, ugrum; (bot.) nutasyon, yonelim.
nutation
1. nütasyon, üğrüm, 2. yönelim, eğilme
nutation
başını eğme
nutation
nutasyon
nutation
üğrüm
nutation
yönelim
nutation in right ascension
rektasensiyondaki nutasyon
NUTBROWN
FINDIK RENGİ
NUTCASE
DELİ
nutcase
delik, kaçık, üşütük
NUTCASE
KAÇIK
Nut-coal (Nuts)
Fındık kömürü
nutcracker
(i.) findikkiran, ceviz kiracak kiskac.
NUTCRACKER
CEVİZ KIRACAĞI
nutcracker
fındıkkıracağı
nutcracker
fındıkkıran
Nutcracker
Fındıkkıran; Cevizkıran(kıskaç)
NUTCRACKER
KÖKNAR KARGASI
Nutcrackers
Fındık kıracakları
nutgall
(i.) mese mazisi.
nutgall
meşe mazısı
nuthatch
(i.) sivaci kusu, (zool.) Sitta europaea. rock nuthatch kaya sivaci kusu, (zool.) Sitta neumayer.
nuthatch
sıvacı kuşu
NUTHOUSE
AKIL HASTANESİ
NUTHOUSE
TIMARHANE
nutlet
kiraz, şeftali gibi meyvelerin çekirdeği
nutmeg
(i.) kucuk hindistancevizi agaci, (bot.) Myristica fragrans; bu agacin hos kokulu tohumu.
Nutmeg
Hindistan cevizi
Nutmeg
Hint cevizi
Nutmeg
Küçük hindistancevizi
nutmeg
küçük hindistancevizi ağacı
Nutmeg
muscat cevizi
nutpick
(i.) findik acacagi.
nutpick
cevizin içini çıkarmak için kullanılan sivri uçlu araç
nutraceuticals; nutra-ceuticals
nutrasötikler; nutra-ceuticals
NUTRIA
KUNDUZ (G.AMERİKA)
NUTRIENT
BESİN
NUTRIENT
BESİN DEĞERİ YÜKSEK
NUTRIENT
BESLEYİCİ
NUTRIENT
GIDA
NUTRIMENT
BESİN
NUTRIMENT
GIDA
NUTRITION
BESİN
NUTRITION
BESLEME
NUTRITION
BESLENME
NUTRITION
GIDA
NUTRITIONAL
BESİN
NUTRITIONAL
BESLENME İLE İLGİLİ
NUTRITIONIST
BESLEME UZMANI
NUTRITIONIST
DİYETİSYEN
NUTRITIOUS
BESLEYİCİ
NUTRITIVE
BESLENME
NUTRITIVE
BESLEYİCİ
nutria
(i.) Guney Amerika kunduzu; bu kunduzun kurku.
nutria
güney amerika kunduzu
nutrient
(s.), (i.) besleyici, besinli; gidali; (i.) gida, besin.
nutrient
besin
nutrient
besinli
nutrient
besleyici
nutrient
besleyici (gıda)
nutrient
gıda
nutrient
gıdalı
Nutrilite
Besincik
nutriment
(i.) gida, besin, yemek. nutrimen’tal (s.) besinsel, gidali.
nutriment
1. besin, gıda, 2. yapı maddesi
nutriment
besin
nutriment
gıda
nutriment
gıdalı
nutrition
(i.) gida, yiyecek; besleme, beslenme. nutritious, nu’tritive (s.) gidali, besinli, besleyici.
Nutrition
1)Besle(n)me 2) Besin; Gıda
nutrition
1.beslenme, 2.yiyecek, besin, gıda
nutrition
besinli
nutrition
besleme
nutrition
beslenme
nutrition
besleyici
nutrition
gıda
nutrition
yiyecek
nutrition cycle
beslenme dolaşımı
nutritional
beslenme ile ilgili
nutritional
beslenmeyle ilgili
nutritional
nutrisyonel
nutritional anemia
nutrisyonel anemi
Nutritional facts
Besin değerleri
nutritional label
beslenme etiket
Nutritional pumps
Gıda besleme pompaları
Nutritional Supplement
Besinsel destekleyici
Nutritional value
Beslenme değeri
nutritionist
beslenme uzmanı
nutritious
besleyici
nutritious
besleyici, yararlı
nutritive
besleyici
nutritive value
besleme değeri
nuts
(s.), argo deli.
NUTS
ÇILGINLIK
NUTS
DELİ
nuts
deli, kaçık, çatlak, üşütük
Nuts
Fındık kömürü
NUTS
HAYALAR
Nuts
Kabuklu yemiş
Nuts
Somun
Nuts
Somunlar
NUTS
TAŞAKLAR
Nuts (fuel)
Fındık kömürleri (yakıt)
nuts and bolts
asıl konu
Nuts with nylon inserts
Fiber contalı somun
Nuts without shell, processed, bleached (including sliced, minced and roasted)
Kabuksuz işlenmiş fındık - beyazlatılmış (dilimlenmiş, kıyılmış ve kavrulmuş olanlar dahil)
Nuts without shell, processed, unbleached
Kabuksuz işlenmiş fındık - beyazlatılmamış
Nuts, groundnuts, roasted, salted or otherwise prepared
Sert kabuklu yemişler ve yerfıstığı (kavrulmuş, tuzlanmış veya başka şekilde hazırlanmış)
nutshell
(i.) ceviz kabugu. in a nutshell az ve oz olarak, kisaca.
nutshell
1.fındık kabuğu, 2.özet, kısa açıklama, 3.deli, kaçık, çatlak, üşütük
nutshell
ceviz gibi yemişlerin kabuğu
NUTSHELL
KABUK (KURUYEMİŞ)
nutshell
kısaca
nutty
(i). Findik veya ceviz tadi veren, argo deli
NUTTY
CEVİZ GİBİ
NUTTY
ÇATLAK
NUTTY
DELİ
NUTTY
KAÇIK
NUTTY
KAFADAN ÇATLAK
nutty
lezzetli