Translate
"os"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
os
delik
os
i. (cog. ora) anat. agiz, delik.
os
i. (cog. ossa) anat., zool. kemik.
os
kemik
os
kis. Old Saxon. Old Style.
os
kis. osmium.
os
os
OS virtualization
işletim dizgesi sanallaştırması
os/2
os/2
Oscar
oskar ödülü
OSCILATOR
1)Radarda yüksek frekans doğurucu osilatör lambası,magnetron lambası. 2)Echo sounder’da ses doğurup yayıcı.
OSCILLATE
BOCALAMAK
OSCILLATE
SALINMAK
OSCILLATE
SALLANDIRMAK
OSCILLATE
SALLANMAK
OSCILLATE
SARKAÇ GİBİ SALLANMAK
OSCILLATE
TEREDDÜD ETMEK
OSCILLATION
SALINIM
OSCILLATION
SALLANMA
OSCILLATION
TEREDDÜD
OSCILLATION
TİTREŞİM
OSCILLATOR
OSİLATÖR
OSCILLOGRAPH
OSİLOGRAF
OSCILLOSCOPE
OSİLOSKOP
OSCITATION
AYAKTA UYUMA
OSCITATION
DİKKATSİZLİK
OSCITATION
ESNEME
oscillate
çalkanmak
oscillate
dalgalan
oscillate
dalgalanmak
oscillate
f. salinmak, gidip gelmek, saat sarkaci gibi hareket etmek; dalgalanmak, calkanmak; tereddut etmek. oscilla’tion i. gidip gelme, salinma, titresme. oscillator i. radyoda elektrik titresimleri meydana getiren aygit, osilator. oscillatory s. sallanan, salin
oscillate
salın
oscillate
salınma
oscillate
salınmak
oscillate
sarkaç gibi sallanmak
oscillate
sarkaç gibi sallanmak, salınmak
oscillate (v)
salınmak
oscillate between someone and someone
iki seçenek arasında kararsız kalmak
oscillate between someone and someone
iki şey arasında kalmak (karar verememek)
oscillate, to
salınmak
Oscillate, to-
Salınmak, titremek
Oscillating
Salınan; salınımlı; sarsak
Oscillating arc furnace
Salınımlı arkocağı
Oscillating conveyor
Sarsak oluk(maden); Sarsak taşıyıcı
oscillating current
salınımlı akım
Oscillating die press
Sarsak kalıplı basgaç
Oscillating grate spreader
Titreşimli ızgara (kazanlarda)
Oscillating motion
Salınım devinimi
Oscillating mould
Sarsak kalıp
Oscillating screen
Sarsak elek
Oscillating spreader stoker
Titreşimli ızgara (kazanlarda)
Oscillating table
Sarsak tabla; titreşimli tabla (maden)
oscillating theory
salınma kuramı
oscillation
osilasyon
oscillation
salınım
oscillation
salınım, salınma
Oscillation
Titreşim, salınım
oscillation
titreşme
oscillation (n)
salınım
oscillation mode
salınım kipi
Oscillations
Salınım
oscillator
1. osilatör, salıngaç, 2. sallayıcı, titretici
oscillator
osilatör
oscillator
osiloskop
Oscillator
Salınaç; osilatör
oscillator
salıngaç
oscillator board
osilatör paneli
oscillator crystal
salıngaç kristali
oscillatory
salınan
oscillatory
salınımlı
oscillatory
titreşimli, titreyen, sallanan
Oscillogram
Osilogram
Oscillogram
Salınım eğrisi; osilogram
oscillograph
i. elektrik akimindaki titresimleri kaydeden alet, osilograf.
Oscillograph
Osilograf, salınımçizer
oscillograph
salınım çizer
Oscillograph
Salınımçizer; osilograf
oscillograph
salınımyazar, osilograf
Oscillographs
Osilograflar
oscilloscope
osiloskop
oscilloscope
osiloskop, salınımgözler
Oscilloscope
Salınımizler; osiloskop
oscilloscope display
osiloskop göstergesi
oscilloscope probe
osiloskop probu
Oscilloscopes
Osiloskoplar
oscitant
s. agzi acik, esneyen; uyusuk, uykusu gelmis. oscitancy, oscitance i. esneme; uyusukluk, tembellik.
oscitant
tembellik
oscitant
uyuşuk
oscitant
uyuşukluk
Oscitation (Oscitance)
Esneme; Esneyiş(tıp)
Osculant
1) Eş nitelikli; 2) Bitişik, yapışık
osculant
s., biyol. ortak ozellikleri olan.
oscular
s. agiza ait; opuse veya opmeye ait.
osculate
1. dokunmak, yaslanmak, 2. ortak özellikleri olmak
OSCULATE
DAYANMAK
osculate
değdirmek
osculate
f., saka opmek; degdirmek; geom. hic olmazsa uc noktanin birbirine dokunmasini saglayacak sekilde temas etmek; biyol. ortak ozellikleri olmak. oscula’tion i. opme, opus. osculatory s. opmeye ait.
OSCULATE
İLGİSİ OLMAK
osculate
öp
OSCULATE
ÖPMEK
OSCULATING
İki yay yada dairenin birbirini kesmeden temas etmesi.
OSCULATION
DAYANMA
OSCULATION
ÖPME
OSCULATION
YASLANMA
Osculating (Osculatory)
Dokunumlu
Osculating circle
Dokunum çemberi(geom)
osculating curve
dokunum eğrisi
osculating elements
oskülasyon elemanları
osculating ellipse
oskülasyon elipsi
osculating orbit
oskülasyon yörüngesi
osculating plane
dokunum düzlemi
Osculating plane
Dokunum düzlemi(geom)
Osculating sphere
Dokunum küresi(geom.)
osculation
öpme
osculation
öpme, yaslanma
OSI
açık sistemler arabağlaşımı, OSI
OSIER
SEPETÇİ SÖĞÜDÜ
osier
i. sepetci sogudu, bot. Salix viminalis.
osier
sepetçisöğüdü, sorkun
OS-level virtualisation
işletim dizgesi düzeyinde sanallaştırma
oslo
i. Oslo.
osmeterium
osmeterium
OSMIUM
OSMİYUM
osmic
osmik
Osmic
Osmiyumlu
Osmimum tetroxide
Osmiyum dörtoksit
Osmious
Osmiyumlu
osmiridium
osmiridyum
Osmiridium
Osmiyumlu iridyum, osmiridyum (doğal Os-Ir alaşımı)
Osmite
Osmit; doğal osmiyum
osmium
i., kim. osmiyum.
Osmium
Osmiyum
Osmium pen alloy
Osmiyum kalem alaşımı
Osmium plasma coater
Plazmalıosmiyum kaplayıcı (aygıt)
osmoanabiosis
osmoanabiosis
osmol
ozmol
osmolality
ozmolalite
osmolarity
ozmolarite
Osmolarity Test
Ozmolarite testi
Osmole
Ozmol
Osmometer
Geçişimölçer; ozmometre
Osmometer
Ozmometre
Osmometry
Geçişim ölçümü
Osmophilic Organisms
Ozmofilik Organizmalar
osmophore
koku veren
osmose
geçişme
OSMOSIS
OZMOS
osmosis
geçişim
Osmosis
Geçişim (kimya)
osmosis
geçişim, geçişme, osmoz