Translate
"palp"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
palp
dokunaç
palp , palpus
i. (cog. palpi) zool. dokunac. palpiform s. dokunac gibi.
palp; palpus; feeler
baştakı dokunma organı
PALPABILITY
AÇIKLIK
PALPABILITY
DOKUNULURLUK
PALPABILITY
ELLE TUTULUR OLMA
palpability
1. hissedilebilirlik, 2. açıklık, aşikârlık
palpable
1.elle dokunulabilir, ele gelir, gözle görünür, somut, 2.belli, apaçık, ortada, düpedüz
palpable
açık
palpable
açıkça
PALPABLE
BELLİ
palpable
dokunulabilir
PALPABLE
ELLE TUTULUR
palpable
hissedilir
palpable
palpabl
palpable
s. hissedilir, dokunulabilir; asikar, acik, sarih; dokunarak hissedilen; tib. el muayenesi ile hissedilen. palpably z. el ile hissedilerek; asikar olarak, acikca.
palpable
sarih
PALPABLE
SOMUT
palpably
açıkça
palpate
1. elle muayene etmek, 2. elle tutmak
palpate
dokunarak muayene et
PALPATE
ELLE MUAYENE ETMEK
palpate
f., s., tib. el ile dokunarak muayene etmek; s., zool. dokunacli palpa’tion i. dokunma; tib. el ile dokunarak muayene.
PALPATION
DOKUNMA
palpation
1. elle muayene, 2. dokunma
palpation
dokunma
palpation
el ile muayene
Palpation
Elle muayene (tıp)
palpation
palpasyon
Palpatory
Dokunsal; Dokunarak
palpebra
göz kapağı
palpebra
gözkapağı
palpebral
palpebral
palpebration
göz kırpma
palpebritis
palpebrit
PALPITANT
PIRPIR
PALPITATE
HIZLI ATMAK (KALP)
PALPITATE
PIRPIR ETMEK
PALPITATION
ÇARPINTI
PALPITATION
HIZLI ATMA
palpitant
dokungaç
palpitant
heyecandan titreyen
Palpitant (Paltitating)
Çarpan (yürek); Atan; Çarpıntılı (tıp)
palpitate
1.(yürek) hızlı ve düzensizce atmak, 2.titremek
palpitate
f. yurek gibi hizli carpmak, nabiz gibi atmak heyecandan titremek. palpita’tion i. carpinti, halecan.
palpitate
heyecandan titre
palpitating
n.heyecandan titreyen:v.titre:prep.titreyerek
palpitation
çarpıntı
Palpitation
Çarpıntı (yürek)
palpitation
düzensiz kalp atışı, çarpıntı
Palpitations
Çarpıntı
palpus
bak. palp.
PALPUS
DOKUNGAÇ (BÖCEK)