Translate
"pare"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
pare
1.kabuğunu soymak, 2.(tırnak) kesmek
PARE
BUDAMAK
pare
f. kabugunu soymak; yavas yavas eksilmek. pare off, pare away yontmak.
pare
kabuğunu soy
PARE
KABUĞUNU SOYMAK (ELMA VB.)
PARE
KESMEK (TIRNAK)
PARE
KIRPMAK
PARE
KISMAK
PARE
SOYMAK (ELMA VB.)
PARE
YONTMAK
pare
yontmak kabuğunu soymak
pare away
yont
pare down
indirmek, düşürmek
PARE DOWN
KISMAK
pare off
yont
PARE OFF
YONTMAK
PARE SMB.’S CLAWS
ETKİSİZLEŞTİRMEK
PARE SMB.’S CLAWS
ZARARSIZ HALE GETİRMEK
PAREGORIC
PAREGORİK
PAREGORIC
YATIŞTIRICI
Paregoric
1) Yatıştırıcı; Müsekkin (ilaç);2) Kafurlu afyon ruhu
paregoric
i. kafurlu afyon tenturu.
paregoric
paregorik iksir
paremiology
atasözlerinin kökeni, tarihçesi gibi konular üzerine çalışan ilgi alanı
parencephalon
beyincik
parenchyma
1. parankima, 2. kanserli doku
parenchyma
i., bot. parankima yemislerde ve taze dal ile yapraklarda lifli kisimlarin arasini dolduran hucresel doku; anat., zool. parankima, ozekdoku.
Parenchyma
Özek doku (tıp)
PARENCHYMA
ÖZEL DOKU
parenchyma
parankim
parenchyma
parankima
PARENCHYMA
PARENKİMA
parenchymal
parankimal
parent
1.ana ya da baba, veli, 2.ç. ana baba, ebeveyn, valideyn
parent
ana
Parent
anne veya baba
parent
ata
parent
cet
parent
ebeveyn
PARENT
ESAS
PARENT
KAYNAK
parent
memba
parent
soy
PARENT
TEMEL
parent and teenager
ebeveyn ve ergen
parent and teenager
ebeveyn ve ergenler
parent cell
ana hücre
Parent company
Ana şirket
parent directory
ana dizin
parent directory
üst dizin
parent directory
üst dizin, üst rehber
parent domain
üst etki alanı
Parent Drug
Ana ilaç
parent element
ana öge
parent element
üst öğe
parent element
üstöğe
Parent glass (Base glass)
Ana cam; Esas cam
Parent material
Ana gereç
Parent metal
Ana metal; Ana evre
parent node
üst düğüm, ata düğüm
parent rock
ana kaya
parent style
ana biçem
Parent undertaking
Ana ortaklık
Parent undertaking
Ana şirke, ortaklık
parent window
ana pencere
parent/child relationship
ana/çocuk ilişkisi
PARENTAGE
EBEVEYNLİK
parentage
nesil
parentage
nesil, soy, asıl
PARENTAGE
SOY
parental
ana baba olarak
Parental
ana babaya ait
PARENTAL
EBEVEYNE AİT
Parental guardian, guardian by nature, guardian, curator
Veli
parental right
velayet hakkı
Parenteral
1) Sindirim dışı yolla bedene giren; 2) Bağırsak dışında bulunan (tıp)
parenteral
parenteral
parenteral absorption
parenteral absorpsiyon
Parenteral feeding solutions
Ebeveyin besleme solüsyonları
Parenteral nutrition products
Ebeveyin besleme ürünleri
parentheses
parantez
PARENTHESIS
PARANTEZ
parenthesis
1.ayraç, parantez, 2.ara söz
parenthesis
ayraç
parenthesis
ayraç, parantez
parenthesis
fasıla
parenthesis
parantez
PARENTHETIC
ARADA BELİRTİLEN
PARENTHETIC
PARANTEZ İÇİNDE
PARENTHETICAL
ARADA BELİRTİLEN
PARENTHETICAL
PARANTEZ İÇİNDE
parenthetic
parantezle ilgili
parenthetic clause
aracümle, aratümce
parenthetical
parantez içinde
parenthood
analık ya da babalık
PARENTHOOD
BABALIK
PARENTHOOD
EBEVEYNLİK
parentless
anasız-babasız, öksüz, yetim
PARENTLESS
ÖKSÜZ
parents
ana baba, ebeveyn
parents with more than one kid
çok çocuklu aile
parent-teacher association
okul-aile birliği
parent-teacher meeting
veli toplantısı
Pareo
Pareo
Parer
1) Yontan; 2) Kabuk soyan
PARESIS
HAFİF FELÇ
PARESIS
PAREZİ
paresis
i., tib. hafif felc, parezi; frenginin sebep oldugu felc ve akil hastaligi.
Paresis
Kısmi felç (tıp)
paresis
parezi
paresis
parezi, hafif felç
Paresthesia
Dokunma yanılgısı (tıp)
paresthesia
parestezi
Paretic
Kısmi felçli; Hafif felçli (tıp)
Pareto 80/20 Rule
Pareto 80/20 Kuralı
Pareto Chart
Pareto Grafiği
Pareto random variable
Pareto rasgele değişken
parexcellence
Fr. baslica, belli basli, fevkalade, mukemmel.
parexcellence
mükemmel