Translate
"pend"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
pend
f. askida olmak, muallakta olmak (karar).
PENDANT
1)Ara teli 2)Palanganın işleyen halatları 3)Kamçı,bir çıması bir yere bağlı diğer çıması serbest olan halat
pendant
asılı
PENDANT
ASILI ŞEY
pendant
asılı şey
PENDANT
ASKIDA
pendant
avize
pendant
benzer olan şey
pendant
i. asili sey; pandantif, boyuna takilan zincirin ucundaki sallantili sus; sallantili kupenin ucundaki sus; avize; saat mahfazasinin halkasi; es veya benzer olan sey.
PENDANT
İLAVE
pendant
küpe veya kolye ucundaki süs
PENDANT
PANDANTİF
PENDANT
SALLANTILI
PENDANT
SALLANTILI SÜS (KOLYE VB.)
PENDANT
SARKAN
PENDANT
SARKIK
PENDANT
TAMAMLANMAMIŞ
pendant earrings
sallantılı küpe
Pendant superheater
Asılı tip kızdırıcı
Pendant watches
Köstekli saatler
Pendants (jewellery)
Süsler (mücevherat)
pendent
asılı
PENDENT
ASILI ŞEY
PENDENT
ASKIDA
pendent
s. asili, sarkik, sarkan, muallak; askida olan, muallaktaki, karar verilmemis; gram. tamamlanmamis (cumle) . pendency i. sarkiklik, asili olma. pendently z. asili halde.
PENDENT
SARKIK
PENDENT
TAMAMLANMAMIŞ
pendentelite
f. huk. davasi gorulurken.
pendentive
bingi
pendentive
i., mim. bingi.
PENDING
ASILI
PENDING
ASKIDA OLAN
PENDING
BOYUNCA
PENDING
ESNASINDA
PENDING
KARARA BAĞLANMAMMIŞ OLAN
PENDING
SARKAN
PENDING
SIRASINDA
PENDING
YAKIN
pending
1.-e kadar, 2.kararlaştırılmamış, askıda
pending
asılı
pending
askıda
pending
beklemede
Pending
Derdest
pending
esnasında
Pending
henüz bir karara bağlanmamış, askıda olan, muallakta olan
pending
s., (edat) henuz bir karara baglanmamis, askida olan, muallakta olan; asili, sarkan; (edat) esnasinda, muddetince, vuku buluncaya kadar, beklerken.
Pending litigation
Devam eden dava
pendragon
i. (eski ingilterede) hukumdar veya basbug.
PENDULATE
KARARSIZ OLMAK
PENDULATE
SARKAÇ GİBİ SALLANMAK
PENDULATE
TEREDDÜD ETMEK
pendulate
tereddüt etmek
PENDULOUS
ASILI
pendulous
s. sarkan, asili, sallanan; muallakta olan.
PENDULOUS
SALLANAN
PENDULOUS
SARKAN
pendulous
sarkık, sallanan
pendulum
i. rakkas, sarkac, saat rakkasi; surekli olarak degisen sey. compensation pendulum isi degismesinden etkilenmeden belirli bir uzunlugu koruyan rakkas. torsion pendulum yay ile hare ket eden daire seklinde rakkas. pendulum of popularity kamuoyunun aksi yon
PENDULUM
PANDÜL
PENDULUM
RAKKAS
pendulum
saat sarkacı
pendulum
sarkaç
PENDULUM
SARKAÇLI
pendulum
sürekli değişen şey
pendulum alidade
sarkaç alidatı
pendulum astrolabe
sarkaç astrolabı
pendulum clock
sarkaçlı saat
pendulum level
sarkaç nivosu
Pendulums for clocks
Saat sarkaçları