Translate
"pig"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Pig
1) Eritme külçesi; 2) Pik demiri 3) Pip dayama yeri (cam)
pig
1.domuz, 2.pisboğaz, 3.aynasız, polis
pig
domuz
pig
pislik içinde yaşamak
Pig bed
Pik yatağı; Pik kanalı
Pig casting machine
Pik döküm makinası
Pig iron
Dökme demir, pik demir
pig iron
font, pik demir, dökme demir
pig iron
pik demir
pig iron
pik demiri
Pig iron (Pig)
Pik demiri
Pig iron and spiegeleisen in pigs, blocks or other primary forms (excluding fluid crude iron)
Pik demir ve manganezli dökme demir (aynalı demir), külçe (pik), blok veya diğer birincil formda (sıvı mayi ham demir hariç)
Pig iron and spiegeleisen in pigs, blocks or other primary forms
Pik demir ve manganezli dökme demir (aynalı demir), külçe (pik), blok veya diğer birincil formda
pig it
domuz gibi yaşamak
pig latin
bir tür kuşdili birinci ses kelimenin sonuna getirilir ve ay eklenir
Pig launchers
Boru hattı pik lançerleri
Pig lead
Pik kurşunu
Pig leather
Domuz derisi
Pig meat
Domuz eti
pig out on something
bir şeyden doya doya/patlayana kadar yemek
Pig receivers
Boru hattı pik tutucuları
pig tail
tek konektörlü optik ara bağlantı kablosu
Pig traps
Boru hattı pik tuzakları
pig’s arse!
sana katılmıyorum
pig’s arse!
seninle aynı fikirde değilim
Pig-and-ore process
Pik ve cevher süreci(çelik)
Pig-and-scrap process
Pik ve hurda süreci (çelik)
pigeon
güvercin
pigeon
i. guvercin, zool. Columbidae; kumru; (argo) kolay aldanan kimse. carrier pigeon, homing pigeon posta guvercini. clay pigeon kursun hedefi olarak makina ile firlatilan tabak.
pigeon
kumru
Pigeon breast
Güvercin göğüsü; Dar ve çıkıntılı göğüs tahtası (tıp)
pigeon hearted
korkak
pigeon livered
korkak
pigeonbreasted
s. gogus tahtasi dar ve cikintili olan.
pigeon-breasted
çıkık göğüslü
Pigeon-breasted
Güvercin göğüslü (tıp)
pigeonhearted
korkak
pigeonhearted
ödlek
pigeonhearted
s. korkak, odlek.
pigeonhole
1. güvercin yuvası, 2. hasır altı etmek, düzenlemek
pigeonhole
i., f. guvercin yuvasi: yazi masasinda kagit gozu; f. yazi masasinin kagit gozune yerlestirmek; tasnif etmek, siralamak; bir yana atmak, hasiralti etmek.
pigeonhole
sıralamak
pigeonhole
v.ertele:n.kağıt çekmecesi
pigeonhole
yazı masası çekmecesi
pigeonhole
yazı masasında kağıt gözü
pigeonlivered
korkak
pigeonlivered
s. korkak.
pigeonry
güvercinlik
Pigeons
Güvercin etleri
pigeontoed
s. ayak parmaklari veya ayaklari ice donuk.
piggery
domuz ahırı
piggery
i. domuz ahiri, domuz agili .
piggin
çamçak
Piggin
Çamçak; Tahta maşrapa
piggin
i. camcak, tahta masrapa.
Pigging back
Pikle karbon artırma (çelik)
Pigging up
Pikle akışkanlaştırma (çelik)
piggish
1. domuz gibi, 2. pis, pisboğaz
piggish
obur
piggish
pis
piggish
s. domuz gibi; obur; pis; bencil. piggishly z. domuzcasina, domuz gibi. piggishness i. domuz gibi olus; domuzluk etme.
piggishness
pisboğazlık
piggy
1. küçük domuz, 2. domuzcuk
piggy
i. kucuk domuz; obur kimse; haris kimse. piggy bank domuz seklinde kumbara.
Piggy banks
Kumbaralar
piggyback
sırtta
piggyback
z. sirtta.
piggyback access
hırsızlama erişim
piggyback access
kaçak erişim
piggyback acknowledgement
üst üste onaylama
piggyback board
sırt levhası
piggyback infiltration
beleş giriş
piggybacker
korsan kullanıcı
piggybacking
i., A.B.D. acik yuk vagonuyle yuklu kamyon nakletme.
piggybacking
sırtında taşıma
piggybank
(domuz şeklinde) kumbara
pigheaded
inatçı
pigheaded
s. inatci, ters.
pigheaded
ters
piglet
domuz yavrusu
pigment
boya maddesi, pigment
pigment
boyarmadde
pigment
i. renk maddesi, boya maddesi; toz boya; biyol. hayvan veya bitki dokularina renk veren madde, pigman. pig mentary s. renk maddesine ait; pigmanli. pigmenta’tion i. boyadan meydana gelen renklilik; biyol. hucrelerin renkli madde hasil etmesi. Pigmy
pigment
pıgment; renk veren madde
pigment
pigment
pigment
renklendirici
Pigment
Renkveren; Pigment; boyaözü
Pigment colour
Vücut rengi
pigmentary
pigmenter
pigmentation
hücrelerin renkli madde oluşturması
pigmentation
pigmentasyon
pigmented
pigmentli
Pigments, including metallic powders and flakes, dispersed in non-aqueous media, in liquid or paste form, of a kind used in the manufacture of paints; colorants and other colouring matter, n.e.c. put up for retail sale
Pigmentler (metalik tozlar ve pullar dahil), susuz ortamda dağılmış, sıvı veya macunsu şekilde, boyaların imalatında kullanılan türde; başka yerde sınıflandırılmamış boyar maddeler ve diğer renklendirici maddeler, perakende satış için hazır halde
pigmy
bak. pygmy.
pigmy
bkz. pygmy
pigmy
küçük insan
pigmy
pigme
pignut
i. Amerika’ya mahsus bir cesit ufak ceviz; bir cesit yer fistigi.
pignut
yer fıstığı
pigpen
bkz. pigsty
pigpen
domuz ağılı
pigpen
i. domuz agili.
Pigs
Domuzlar
pigskin
domuz derisi
Pigskin
Domuz derisi (yüzey hatası- seramik)
pigskin
i. domuz derisi; A.B.D., k.dili Amerikan futbol topu.
pigsty
1.domuz ahırı, 2.pis oda/yer, izbe
pigsty
ahır gibi ev
pigsty
domuz ağılı
pigsty
domuz ağılı gibi pis ev (oda)
pigsty
i .domuz agili; domuz agilina benzer pis ev .
pigtail
i. basin arkasindan sarkan sac orgusu.
pigtail
iki örgü (saç)
pigtail
ince saç örgüsü
pigtail
saç örgüsü
Pig-washing process
Pik arıltma süreci
pigweed
i. kazayagi, bot. Cheno podium.
pigweed
kazayağı