Translate
"prick"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
prick
1.delik, 2.delme, sokma, batırma, 3.küçük keskin acı, iğne acısı, 4.diken, iğne, 5.kab, yarak, 6.kab, ahmak, hıyar, 7.batmak, delmek, 8.sokmak, iğnelemek, 9.iğne ya da batma acısı duymak, 10.azap vermek
prick
diken
prick
i. igneleme, ignelenme; sivri uclu alet; diken; A.B.D., (argo) penis; diken batmasi gibi agri; igne delmesi, diken batmasi; (eski) uvendire. prick of conscience vicdan azabi.
prick
iğneleme
prick
iğnelenme
prick
sokmak delmek diken
prick
v.hafifçe del:n.iğneleme
prick of conscience
vicdan azabı
Prick test applicator
Prik test aplikatörü
prick the bubble
foyasını meydana çıkarmak
prick up one’s ears
kulak kabartmak
pricker
diken
pricker
i. durten veya igne gibi batan sey; diken.
pricker
küçük delikler için kullanılan biz
pricket
i. iki yasinda erkek geyik; samdan ignesi.
pricking
iğnelenme
prickle
1.diken, sivri uç, 2.iğnelenme, karıncalanma, 3.iğnelenmek, karıncalanmak
prickle
diken
prickle
hafifçe batır
prickle
i., f. karincalanma; diken, sivri uc; f. hafifce batirmak, diken sokmak; ignelenmek, karincalanmak.
prickle
iğnelenmek
prickle
karıncalanma
prickle
karıncalanmak
prickly
1.dikenli, 2.çabuk kızan, huysuz
prickly
dikenli
prickly
s. dikenli; karincalanan, igne gibi batan. prickly ash dikenli disbudaga benzeyen bir agac, bot. Xanthoxylum americanum, prickly heat isilik. prickly pear hintinciri, frenkinciri, firavuninciri, bot. Opuntia ficus india. prickliness i. dikenlilik; kusegen
prickly heat
isilik
prickly heat
isilik, ısırgın
prickly pear
hintinciri, frenkinciri