Translate
"prose"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
prose
düz yazı
prose
düzyazı
prose
düzyazı, nesir
PROSE
DÜZYAZIYA ÇEVİRMEK
prose
i., f., s. duzyazi, nesir; sikici soz veya yazi; f. nesir yazmak; can sikici sekilde konusmak veya yazmak; s. nesir seklinde yazilmis; can sikici, alelade.
PROSE
NESİR
prose
nesir düzyazı
PROSE
SIKICI
PROSE
SIKICI BİL DİLLE YAZMAK
prose
sıkıcı yazı
PROSE
ŞİİRSEL OLMAYAN
prose
tercüme (öğrencinin egzersiz olarak yaptığı)
PROSE
YAVAN SÖZ
prose writer
nesir yazarı
prosecute
1.hakkında kovuşturma açmak, kovuşturmak, 2.aleyhinde dava açmak
Prosecute
bitirmeye çalışmak, ilerletmek, ileri götürmek
prosecute
dava aç
PROSECUTE
DAVA AÇMAK
PROSECUTE
DEVAM ETMEK
prosecute
-e devam etmek
prosecute
f. bitirmeye calismak, ilerletmek, ileri goturmek; huk. aleyhine dava acmak, kanuni yollarla elde etmeye calismak, kanuni takipte bulunmak. prosecuting at torney savci, muddeiumumi.
PROSECUTE
İLERLETMEK
PROSECUTE
KOVUŞTURMA AÇMAK
prosecute
kovuşturma takip
PROSECUTE
SÜRDÜRMEK
PROSECUTE
TAKİP ETMEK
PROSECUTE
YASAL YOLLARDAN ELDE ETMEYE ÇALIŞMAK
PROSECUTE
YÜRÜTMEK
PROSECUTION
DAVA
PROSECUTION
DEVAM
PROSECUTION
KOVUŞTURMA
PROSECUTION
SÜRDÜRME
PROSECUTION
TAKİP
prosecuting attorney
savcı
prosecution
1.kovuşturma, 2.davacı
Prosecution
Cezai takibat
prosecution
dava
prosecution
davacı
prosecution
davacı taraf
prosecution
i. takibat; bitirmeye calisma, ileri goturme; huk. dava; davaci.
Prosecution
İddia makamı
Prosecution
Kovuşturma
prosecution
savcının temsil ettiği taraf
Prosecution
takibat
Prosecution procedure
Kovuşturma usulü
prosecutor
1.davacı, 2.savcı
prosecutor
davacı
prosecutor
i. davaci; savci. public prosecutor savci, muddeiumumi.
Prosecutor
Savcı
proselyte
başkasını kendi dinine çevirmek
proselyte
başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak
proselyte
din değiştiren kimse, dönme
PROSELYTE
DİN DEĞİŞTİRME
PROSELYTE
DÖNME
proselyte
i., f. din degistiren kimse; f. dininden cevirmek. proselytism i. baskalarini kendi dinine sokmaya calisma; muhtedilik. proselytize f. kendi dinine cevirmek.
PROSELYTISM
DİNİ YAYMAYA ÇALIŞMA
PROSELYTIZE
DİNİNİ YAYMAK
PROSELYTIZE
KENDİ DİNİNE ÇEVİRMEK
proselytism
başkalarını kendi dinine çevirme
proselytism
başkalarını kendi dinine çevirmeye çalışma
proselytism
başkasını kendi dinine döndürmeye çalışma
proselytize
başkasını kendi dinine çevirmek
proselytize
kendi dinine çevir
proselytize
kendi dinine çevirmek
proselytize
kendi dinine çevirmeye çalışmak
proselytize
kendi dinine döndürmek
proser
can sıkıcı şekilde konuşan