Translate
"razor"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
razor
(i.), (f.) ustura; tiras makinasi. (f.) ustura ile kesmek veya tiras etmek. razor blade ustura agzi; jilet, tiras bicagi. razor clam, razor shell denizcakisi, ustura midyesi, (zool.) Solen razor strop, razor strap ustura kayisi. safety razor tiras makinas
razor
1.ustura, 2.tıraş makinesi
razor
jilet
razor
tıraş bıçağı
RAZOR
TIRAŞ MAKİNESİ
RAZOR
USTURA
Razor
USTURA, TRAŞ MAKİNESİ
Razor
Ustura; Jilet
razor blade
jilet
razor blade
jilet, tıraş bıçağı
Razor blade
Traş bıçağı; Jilet bıçağı
Razor blades
Jiletler
Razor blades
Tıraş bıçağı jiletleri
razor bump
saç tıraşı sonra oluşan, bazen iltihaplanan küçük şişlik
Razor edge
Ustura ağzı
razor sharp
jilet gibi keskin
razor sharp teeth
jilet gibi keskin dişler
razor shell
ustura midyesi
razor strop
ustura kayışı
razorback
(i.) catalkuyruklu balina, (zool) Balaenoptera; sirti dar ve keskin bir domuz; dar sirtli tepe.
razorbill
(i.) usturagagali alk, (zool) Alka torda.
razorbill
usturagagalı
Razor-clam
Solinya
razoredge
(i.) keskin bicak agzi, keskin uc; sivri dag yamaci; zor durum.
razoredge
keskin bıçak ağzı
Razors
Tıraş bıçakları
Razors
Usturalar ve traş bıçakları
Razors and manicure or pedicure sets
Jilet ve manikür veya pedikür setleri
Razors and razor blades, including razor blade blanks in strips
Tıraş makineleri, usturalar ile jiletler ve tıraş makinelerinin bıçakları (şerit haldeki taslaklar dahil)
Razors, parts thereof (excluding razor blades)
Tıraş makineleri ve bunların parçaları, elektriksiz (jiletler hariç)
razor-thin victory
çok küçük farkla kazanılan zafer