Translate
"remain"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Remain
1.GERİYE KALMAK 2.YERİNDE DURMAK
remain
aynen kalmak
remain
cenaze
remain
ceset
remain
devam etmek
remain
durmak
remain
f. kalmak, durmak; baki kalmak; geri kalmak, gitmemek; degismeyip oldugu gibi kalmak, mevcut kalmak, zail olmamak; fazla kalmak, elde kalmak. remains i., cog. bakaya, kalintilar; ceset, cenaze; bir kimsenin olumunden sonra basilan eserleri.
Remain
Kalmak
Remain
kalmak, durmak, artakalmak, oldugu gibi kalmak
remain
olduğu gibi kalmak
remain
v.kal:n.kalıntı
remain a challenge
bir sorun olmaya devam etmek
remain a virgin until marriage
evlenene kadar bakire kalmak
remain anonymous
adı bilinmemek
remain behind
(herkes gittikten sonra) kalmaya devam etmek
remain behind
geride kal
remain close
yakın olmaya devam etmek
remain convinced
ikna olmaya devam etmek
remain down
dinlenmeye devam etmek
remain down
düşük faaliyet göstermeye devam etmek
remain down
düşük verimlilikte devam etmek
remain down
modu düşük olmaya devam etmek
Remain effective until the judgement becomes definite
Hükmün kesinleşinceye kadar devam etmesi
remain in between
arasında kalmak
Remain in office
Görevde kalmak
remain liable
sorumluluğu/yükümlülüğü sürdürmek/devam etmek
remain one of the most
arasında yer almak
remain same
aynı kalmak
remain seated
oturmaya devam etmek
remain the same
aynı kalmak
remain unchanged
aynı kalmak
remain under investigation
araştırılması devam etmek
remainder
1.artan, geri kalan, kalan, 2.artık
remainder
artakalan
remainder
i., f. bakiye, kalinti, artan sey; mat. artan; f. (kitap, kumas) degerini kaybetmis diye ucuza satmak.
remainder
kalan
remainder
kalıntı
remainder of a debt
borç bakiyesi
remainderman
aday, namzet
remained
kaldı
Remaining
Bakiye
remaining
kalıcı
remaining
n.kalan:v.kal:prep.kalarak
Remaining Duration
Kalan Süre
remaining part
kalan kısım
remaining time
kalan zaman
Remaining, remainder
Kalan
remains
1.artık, kalıntı, 2.ölü, ceset