Translate
"retain"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
retain
1.tutmak, yitirmemek, sahip olmak, 2.parayla (avukat) tutmak
retain
alıkoymak tutmak
Retain
alıkoymak tutmak, elinde bulundurmak
retain
devam ettirmek
retain
f. alikoymak tutmak, elinde bulundurmak; ucretle tutmak (avukat, uzman); akilda tutmak unutmamak. retainable s .elde tutulabilir. retaining wall istinat duvari.
retain
tut
Retain and constitute
Vekil nasıp ve tayin etmek
retain wall
set
Retainage
Alıkonulan Hak Ediş Tutarı
retained
v.tut:adj.alıkoyulmuş
Retained austenite
Kalan ostenit; Dönüşmemiş ostenit (çelik)
Retained austenite determination
Kalan ostenit belirleme
retained data
kalan veri
retained earnings
birikmiş kârlar
Retained Earnings
Dağıtılmamış Karlar
Retained profit, undistributed profit
Dağıtılmayan kar
Retained Sample
Tutulmuş numune
retainer
1. uşak, hizmetçi, 2. avukata verilen avans
retainer
alıkoyan
retainer
hizmetli
retainer
i. hizmetli; alikoyan kimse: huk. avukat tutarken yapilan anlasma; vekalet ucreti; tar. timar ve zeamet sahiplerinin buyrugunda bulunup bazi hizmetlerle yukumlu kimse.
Retainer ring
Tesbit bileziği, tesbit halkası
retaining
alıkoyan
retaining
n.alıkoyan:v.alıkoy:prep.alıkoyarak
Retaining ring
Burç
Retaining ring
Tesbit bileziği, tesbit segmanı
retaining ring
tesbit segmanı, tesbit bileziği
Retaining ring
Yaylı segman
Retaining ring seat
Tesbit bileziği yuvası
Retaining rings
Yaylı segman
retaining wall
İstinat duvarı
retaining wall which is close to a river bank
sedde istinat duvarı