Translate
"rev"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
rev
1.devir, tur, 2.(up ile) (motorun) hızını artırmak
rev
çevrim
REV
DEVİR
REV
DEVRİNİ YÜKSELTMEK
REV
HIZLANDIRMAK
rev
i., f. (revved, -ving) i. bir donus, cevrim, devir (motor); f., (up ile) hizini degistirmek (motor).
REV UP
HIZLANDIRMAK
Rev.
açiga çikma
rev.
kis. Revelation, Reverend.
rev.
kis. revenue, revised.
revaccinate
yeniden aşılamak
Revalidation
Tekrar onaylama/validasyon
revalidation sticker
belirli ayrıntıların değiştirildiğini göstermesi için bilete iliştirilen çıkarma
revalorization
yeniden değerlendirme, revalorizasyon
revalorize
yeniden değerlendirmek
revaluate
yeniden değerlendirmek
REVALUATION
DEĞERİNİ YÜKSELTME
REVALUATION
YENİDEN DEĞER BELİRLEME
revaluation
revalüasyon, yeniden değerlendirme
Revaluation
Yeniden Değerleme
revaluation
yeniden değerlendirme
Revaluation Reserve
Yeniden Değerleme Yedeği
Revaluation Surplus
Yeniden Değerleme Fazlası
Revaluation, reappraisal, re-examination, review, reconciliation
Yeniden değerlendirme
revalue
(bir ülke parasının) değerini yükseltmek
revalue
değerini yükselt
revalue
f. yeniden degerlendirmek. revalua’tion i. yeniden degerlendirme.
REVALUE
YENİDEN DEĞER BİÇMEK
Revalued Amount Of An Asset
Bir Varlığın Yeniden Değerlenmiş Tutarı
revamp
f. tamir etmek, yenilestirmek; ayakkabinin yuzunu degistirmek.
REVAMP
MODERNİZE ETMEK
REVAMP
YAMAMAK
revamp
yeni hale getirme
REVAMP
YENİLEMEK
revamp
yenileştirmek
Revamped
Yenileştirilmiş
Revamped combination mill
Yenileştirilmiş kombine hadde
Revamping
Yenileş(tir)me; Onarma;Düzeltme
revampment
yeni hale getirme
revanchist
1. intikamcı, 2. intikamcı kimse
reveal
1.açığa vurmak, ortaya çıkarmak, 2.göstermek, 3.pervaz, kapı dikmesi
reveal
açığa çıkar
REVEAL
AÇIĞA VURMAK
reveal
açığa vurmak göstermek
reveal
açıklamak
reveal
belli etmek
REVEAL
ESİN VERMEK
reveal
f. ifsa etmek, aciklamak, aciga vurmak; gostermek; ilham yoluyle bildirmek. revealment i. aciklama.
reveal
göstermek
REVEAL
GÖZLER ÖNÜNE SERMEK
reveal
i., mim. pencere veya kapi cercevesinden duvarin kenarina kadar olan kisim, acit yanagi.
REVEAL
İFŞA ETMEK
Reveal
ifşa etmek, açıklamak, açığa vurmak
REVEAL
İLHAM VERMEK
REVEAL
MEYDANA ÇIKARMAK
REVEAL
PERVAZ
reveal a secret
sırrı açıklamak
reveal oneself
kendini göstermek
REVEALING
AÇIK
REVEALING
AÇIKLAYICI
revealing
1. anlamlı, manidar, 2. (giysi) bir kısmını gösteren
Revealing
Açık, dekolte
revealing
belirli bir durumu belli eden
revealing
n.açığa vurma:v.açığa çıkar:prep.açığa çıkararak
REVEILLE
KALK BORUSU
reveille
i., ask. kalk borusu.
reveille
kalk borusu
reveille gun
sabah topu
revel
1.eğlenmek, cümbüş yapmak, alem yapmak, 2.(in ile) -den haz duymak, büyük zevk almak, 3.eğlence, cümbüş, eğlenti, şenlik
REVEL
ALEM
REVEL
ALEM YAPMAK
REVEL
CÜMBÜŞ
REVEL
EĞLENCE
REVEL
EĞLENMEK
revel
eğlenmek mest olmak
revel
f., i. cumbus etmek, eglenip oynamak; i. cumbus, eglence, senlik. reveller i. cumbus eden kimse.
revel
v.eğlen:n.eğlence
REVEL
ZEVK ALMAK
revel in
haz duymak, zevk almak
REVELATION
AÇIĞA ÇIKARMA
REVELATION
AÇIĞA VURMA
REVELATION
BELLİ ETME
REVELATION
ESİN
REVELATION
İLHAM
REVELATION
VAHİY
revelation
açığa vurma
revelation
açığa vurma, ifşa
revelation
belli etme
revelation
i. gizli seyi gosterme veya soyleme; gizli seyin meydana konmasi; ifsa, aciga vurma, kesif; ilah. Allah tarafindan verilen ilham, vahiy; b.h. Kitabi Mukaddes’in son cuz’u, Vahiy Kitabi.
revelation
ifşa
revelation
keşif
revelation
vahiy
revelatory
açığa vurucu
reveler
eğlence düşkünü
REVELER
ZEVK VE SEFAYA DÜŞKÜN TİP
reveller
eğlence düşkünü
reveller
eğlence düşkünü, âlemci
REVELLER
ZEVK VE SEFAYA DÜŞKÜN TİP
reveller
zevk ve sefaya düşkün tip
REVELRY
ALEM
REVELRY
CÜMBÜŞ
revelry
eğlenti
revelry
i. senlik, neseli ve gurultulu toplanti, eglenti.
revelry
şenlik
revelry
şenlik, eğlenti, cümbüş, alem
revenant
hayalet
revenant
i. geri donen kimse veya sey; hayalet.
revenant
zaman yolcusu
revenge
1.öç, intikam, 2.-in öcünü almak
REVENGE
ACISINI ÇIKARMA
revenge
f. oc almak, intikam almak, hincini cikarmak.
REVENGE
HESAPLAŞMA
REVENGE
HINCINI ALMAK
REVENGE
HINÇ
revenge
i. oc, intikam; kin, intikam arzusu; oc alma firsati. revengeful s. intikam alici, kinci.
REVENGE
İNTİKAM
revenge
intikam almak
REVENGE
İNTİKAM HIRSI
REVENGE
İNTİKAMINI ALMAK
REVENGE
KİN
revenge
kinci
REVENGE
ÖCÜNÜ ALMAK
revenge
öç
Revenge
ÖÇ ALMAK, İNTİKAM
revenge
öç intikam
REVENGE
RÖVANŞ
revenge
v.intikam al:n.intikam
REVENGE ON
İNTİKAMINI ALMAK
REVENGE ON
ÖCÜNÜ ALMAK
revenge oneself on
intikam almak
revenge oneself on
intikamını almak
revenge oneself on
öcünü almak
revenge oneself on
öç almak
REVENGE ONESELF ON SMB.
ÖÇ ALMAK
revenge oneself on somebody
öç almak
revengeful
intikamcı
REVENGEFUL
KİNCİ
revengeful
kinci, kin tutan, intikamcı
REVENGEFUL
KİNDAR
REVENUE
DEVLET GELİRİ
revenue
gelir
Revenue
gelir, devletin geliri
revenue
gelir, hükümetin vergi geliri
Revenue
Hasılat, Gelir
revenue
i. gelir, irat, varidat; bir hukumetin yillik geliri; varidat dairesi. revenue cutter gumruk kacakciligina engel olmak icin kullanilan silahli deniz motoru; gumruk muhafaza gemisi. revenue office maliye tahsil subesi. revenue stamp damga pulu. public reve
Revenue
İrat
REVENUE
MALİYE
Revenue
Tahsilat
revenue
varidat
revenue bond
gelir tahvili