Translate
"runner"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Runner
1) Yolluk (döküm) 2) Dışıklık;Curufluk (döküm) 3) Oluk; Kanal
RUNNER
1)Görevi mesaj almak olan kişi. 2)Kaçakçı. 3)Başkasının yerine iş yapan.
runner
1.koşucu, 2.kızak demiri
RUNNER
ATLET
RUNNER
ÇARK
RUNNER
ÇIĞIRTKAN
RUNNER
DAĞITICI
RUNNER
HABERCİ
runner
i. kosan kimse, kosucu; kacak, kackin; makinist; kizak ayagi; cigirtkan, kahya, simsar; ray; yerde kokler salarak uzanan bitki veya bu bitkinin sapi; yol halisi; uzunca ve ensiz masa ortusu.
runner
kaçak
RUNNER
KAÇAKÇI
runner
kaçkın
runner
kâhya
runner
koşucu
runner
makinist
RUNNER
RAY
Runner
Rotor
RUNNER
SABAN DEMİRİ
runner
simsar
RUNNER
ULAK
RUNNER
YARIŞ ATI
RUNNER
YARIŞÇI
Runner band
Rotor alt gövdesi (hidrolik türbinlerde)
Runner bar
Koşucu çubuk (düz cam taşlaması)
Runner bean
Çalı fasulyesi
Runner beans
Çalı fasulyeleri
Runner blade
Türbin çark kanadı
Runner box
Yolluk haznesi (döküm)
Runner brick
Yolluk tuğlası; Oluk tuğlası
Runner cut
Koşucu kesiği (düz camtaşlaması)
Runner extension
Yolluk uzantısı
Runner head
Yolluk başı
Runner hub
Rotor üst gövdesi (hidrolik türbinlerde)
Runner pin
Yolluk pimi
Runner riser
Yolluk besleyici
Runner seal
Çark salmastrası
Runner shaft
Çark mili
runner up
yarışta ikinci gelen
runners-up
ilk ona giren yarışmacılar
runner-up
i. ikinciligi kazanan yarismaci veya aday.
runner-up
ikinci gelen kimse
Runner-up
ikinciliği kazanan yarışmacı veya aday
runner-up
ilk ona giren yarışmacı