Translate
"salient"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
salient
çıkık
salient
çıkıntılı
salient
dikkat çeken
salient
fırlak
salient
göze çarpan, çarpıcı, önemli, belirgin
salient
s., i. goze carpan, dikkati ceken; cikintili, cikik, firlak; i., ask. kalede dis aci. saliently z. goze carparak.
salient point
taç noktası
salient pole
çıkık kutup
Salient-pole synchronous generator
Çıkık kutuplu senkron jeneratör