Translate
"ski"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ski
1.kayak, 2.kayak yapmak
ski
i. (cog. ski, skis) f. kayak, ski; f. kayak kaymak, ski yapmak. ski jump kayakcinin yaptigi sicrama veya atlama. ski lift kayak cikilan tepeye cikaran teleferik. skier i. kayakci. skiing i. kayak yapma, kayakcilik.
ski
kayak
Ski
KAYAK, KAYAK YAPMAK
Ski
Kayak; ski
ski
kayakçılık
ski
ski
ski
v.kay:n.kayak
Ski bobs
Kar bisikletleri
ski boot
kayak ayakkabısı
Ski boots
Kayak botları
ski cap
kayak başlığı
ski downhill
yokuş aşağı kay
Ski edges
Kayak kenarları
ski évolutif
yeni öğrenenlerin özel kısa kayaklardan başlayıp tedricen daha uzun olanlara geçiş yaptıkları bir ka
Ski footwear
Kayak ayakkabıları
Ski goggles
Kayak gözlükleri
ski jacket
kayak ceketi
Ski lifts
Teleskiler
ski mask
kayak maskesi
Ski pants
Ayaklı tayt; kayak pantolonu
Ski poles
Kayak batonları
Ski poles
Kayak direkleri
ski race
kayak yarışı
Ski racks for vehicles
Araçlar için kayak taşıma rafları
Ski racks, freestanding
Kayak rafları, bağımsız
Ski stick discs
Kayak batonu rondelaları
Ski stick handles
Kayak batonu sapları
Ski suits
Kayak elbiseleri
Ski suits
Kayak giysileri
Ski tips (spare parts)
Kayak uçları (yedek parçalar)
Ski trail making devices
Kros kayak pistlerinin düzenlenmesi için araçlar
Ski wax scrapers
Kayak vaks sıyırıcıları
skiagram
röntgen ışınları ile çekilen fotoğraf
skiagram , skiagraph
i. rontgen isinlari ile cekilen fotograf.
skiagraphy
röntgen ışınları ile fotoğrafçılık
skiameter
skiametre
skiametry
skiametri
skiascope
i., tib. gozbebegi uzerindeki golge ve isiklari muayene ederek gozun durumunu anlamakta kullanilan cihaz.
Skiascope
Retinoskop
skiascope
skiaskop
skiascopy
skiaskopi
ski-bob
tasarım olarak bisiklete benzeyen ancak tekerlek yerine kayakları olan araç
Skid
1) Kızak; kaydırma kütüğü 2) Takoz3) Yana kayma; savrulma 4) Borda tahtası
skid
1.kayma, yana kayma, 2.kızak, 3.takoz, 4.(otomobil, vb.) yana kaymak, yana doğru savrulmak
skid
kalastra
skid
kızak
skid
v.kay:n.kayma
skid chain
patinaj zinciri
Skid chain for motor vehicles, of iron or steel
Motorlu araçlar için patinaj zincirleri, Demir veya çelikten
Skid chain for motor vehicles, of iron or steel
Motorlu araçlar için patinaj zincirleri, Demir veya çelikten
skid mark
fren izi
Skid mark
Kızak İzi
Skid pipe
Kızak borusu, su soğutmalıboru (fırın)
skid resistance
kayma direnci
Skid units
Kızak üniteleri
skidding
kayma, savrulma, patinaj
skiddoo
(unlem), (argo) Defol !.
skidmark
insanın tuvalet ihtiyacı ile ilgili yapılan şakalar
skidmark
tuvalet ile ilgili yapılan belden aşağı şakalar
Skid-mounted modules
Kızak ünitesine monteli modüller
Skid-polishing
Kaydırmalı parlatma
Skid-polishing process
Kaydırmalıparlatma süreci
skidway
i. kutuklerin yigildigi yer.
skier
kayakçı
skiff
i., den. hafif yelkenli filika, hafif sandal, kik.
skiff
kik
skiff
sandal
skiff
tek kişilik ufak kayık
skiing
n.kayak:v.kay:prep.kayarak
Skiing and snowboarding equipment
Kayak ve snowboard ekipmanları
Skiing outfits
Kayak takımları
skiing race
kayak yarışı
skilful
becerikli, usta, hünerli
skilful
hünerli
skilful in
de usta
Ski-lift equipment
Kayak telesiyejleri, kayak liftleri
skill
beceri
skill
beceri, ustalık, hüner, kesp, marifet, maharet
skill
hüner
Skill
i. beceri, maharet, ustalik, hüner, marifet
skill
i. huner, marifet, maharet, ustalik.
skill
maharet
skill
marifet
Skill
Ustalık
skill
yetenek
Skill Acquisition - II
Beceri Edinimi - II
skill set
yetenek öbeği
skilled
becerikli, usta, deneyimli, vasıflı, kalifiye
skilled
becerili
skilled
kalifiye
skilled
mahir
skilled
s. mahir , usta, tecrubeli; maharet gerektiren. skilled trades maharet gerektiren meslekler.
skilled
usta
skilled
vasıflı
skilled coder
usta kodlayıcı
skilled cybersecurity personnel
yetenekli siber güvenlik çalışanı
skilled in
de usta
Skilled personnel
Yetişkin personel
skilled worker
becerikli işçi
skilled workman
kalifiye işçi
skillet
i. tava.
skillet
tava
Skillet cookies
Tava kurabiye
skillful
Aİ, bkz. skilful
skillful
becerikli
skillful
hünerli
skillful
yetenekli
skillful , ing. skilful
becerikli
skillful , ing. skilful
hünerli
skillful , ing. skilful
mahir
skillful , ing. skilful
marifetli
skillful , ing. skilful
s. hunerli, marifetli, becerikli, mahir, usta. skillfully z. maharetle, ustalikla. skillfulness i. maharet, ustalik.
skillful , ing. skilful
ustalık
skillfully
ustalıkla
skillfulness
ustalık
skills
yetenek
skim
1.yüzeyini sıyırmak, sıyırıp geçmek, 2.gözden geçirmek, 3.köpüğünü almak, kaymağını almak
skim
al
Skim
Köpüğünü almak, kaymağını almak
Skim bar
Dışık tutucu blok, curuf tutucu blok
Skim bob
Gelberi, köpük sıyırıcı, köpük alıcı (döküm)
skim coat
perdah sıvası
Skim core
Dışık maçası; curuf maçası(döküm)
Skim gate
Köpük alma kapağı(döküm)
skim milk
az yağlı süt
skim milk
imansız süt, kaymak altı, yağsız süt
skim off
almak (bir sıvının yüzeyinden kaymak/yağ vb’ni)
skim off
köpüğünü almak
skim over
göz gezdir
skim the cream of
kaymağını almak
skimm
al
skimmed
v.al:adj.alınmış
skimmed milk
az yağlı süt
skimmed milk
imansız süt, kaymak altı, yağsız süt
skimmed milk
kaymağı alınmış süt
Skimmed milk
Yağı alınmış süt
Skimmed Milk
Yağsız Süt
Skimmed milk and cream powder
Süt ve süt tozu, yağı alınmış
skimmer
i. kopuk alacak alet kevgir; deniz kiyilarinda yasayan kirlangic benzeri bir kus.
skimmer
kevgir, kaymakçı kaşığı
Skimmer block
Ön kapak (cam fırın)
Skimmer rod
Halmoz gelberisi (cam)
Skimmer1
Gelberi; kevgir
Skimmer2
Soğutucu, su soğutmalı boru baraj (cam)
skimming
1. kaymağını alma, 2. köpük, kaymak, kef, 3. cüruf
Skimming
Halmoz alma (cam)
skimming
n.yüzden ayırma:v.yüzden ayır:prep.yüzden ayırarak
Skimming hole
Halmoz alma deliği (cam)
Skimmings
Köpük; sıvı üstü tortusu