Translate
"slim"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
slim
1.ince yapılı, ne şişman ne de zayıf olan, 2.(olasılık, şans, vb.) zayıf, 3.zayıflamak, incelmek
slim
az (ihtimal)
slim
f. (-med, -ming) incelmek, inceltmek. slim down kilo vermek, incelmek.
slim
ince belli
slim
ince zayıf
Slim
İNCE, ZAYIF
slim
incelmek
Slim
incelmek, inceltmek. slim down kilo vermek, incelmek
slim
kilo vermek
slim
narin
slim
s. (-mer, -mest) ince, uzun yapili; zayif; yetersiz, cuzi. slim’ly z. ince olarak. slim’ness i. incelik.
slim
v.zayıfla:n.zayıf
slim
yetersiz
slim
zayıf
Slim
ZAYIFLAMAYA ÇALIŞMAK
slim down
zayıfla
Slim fit
Dar kesim, vücuda yapışan
Slim waisted
İnce belli
slime
1.balçık, 2.salgı, 3.salyangoz sümüğü, 4.yavşak, kıl
slime
balçık
Slime
Balçık; cıvık madde; çamur;tortu
slime
i., f. yapiskan ve nemli herhangi bir madde; balcik; salgi; salyangoz sumugu; f. yapiskan ve ince camurla kaplamak veya sivamak; yapiskanligini temizlemek (balik).
slime
salgı
slime
v.çamurla kapla:n.çamur
Slime Layer
Yapışkan Tabaka
slimeness
1. yapışkanlık, kayganlık, 2. yaltakçılık
slimmed
v.zayıfla:adj.zayıflamış
Slimmer
incelen, incelten
Slimming
İnce gösteren, zayıf gösteren
slimness
incelik
slimness
zayıflık
slimsy
entipüften
slimsy
s., A.B.D., k.dili. dayaniksiz; entipuften.
slimy
1.yapış yapış, yapışkan, 2.aşırı nazik, yapmacık, kibar
slimy
çamurlu
slimy
kayganlık
slimy
s. yapiskan, nemli bir maddeyle kaplanmis; sumuksu; pis. sliminess i. yapiskanlik, kayganlik.
slimy
sümüksü
slimy
yapışkan
slimy salamander
akciğersiz semender