Translate
"slip"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Slip
1) Sekme (örütbilim) 2) Çamur(ser.); refrakter çamuru 3)Fırın içi çökmesi
slip
1.kaymak, 2.(gizlice) sıvışmak, kaçmak, süzülmek, 3.(farkında olmadan) geçip gitmek, 4.giymek, 5.çıkarmak, 6.düşmek, kötüye gitmek, 7.çaktırmadan vermek, eline tutuşturmak, 8.kayma, kayış, 9.yanlışlık, hata, sürçme, 10.kadın iç gömleği, kombinezon, 11.yas
slip
atlatmak
slip
birşeyi belli etmeden bir yere koymak
slip
çıkarmak
slip
geçirmek
slip
hata
slip
hata yapmak
slip
i. seramik yapiminda kullanilan ince ve sulu kil.
slip
i., f. daldirilmak icin koparilan dal; ince ve uzunca kagit parcasi; cok zayif ve uzun boylu cocuk; f. daldirmak icin dal koparmak.
slip
iki uzun iskele arasındaki yanaşma yeri
slip
kaçırmak
slip
kaçmak
slip
kadın iç gömleği
slip
kaydırmak
slip
kayış
slip
kayma
slip
kayma (motor)
slip
kayma kaçırma
slip
kombinezon
slip
salıvermek
Slip
Slip
slip
sürçme
slip
v.kay:n.kayma
slip
yanılmak
slip
yanlışlık
Slip
YUVARLANMAK, KAYMAK DÜŞMEK
slip away
sıvışıp git
slip away
sıvışmak, gözden kaybolmak, tüymek, yan çizmek
Slip bands
Sekme kuşakları (içyapı)
slip by
çabuk geçmek (zaman)
slip case
kitap kılıfı
Slip casting
Doldur boşalt kabuklu döküm
Slip clutch
Kaymalı kaplin
Slip coupling
Kaymalı kaplin
Slip direction
Sekme yönü (örütbilim)
Slip fit
Kaydırmalı geçirme
Slip flask
Eğik derece (döküm)
Slip glaze
Refrakter çamuru sırı
Slip hinderance
Sekme engellenmesi
slip install
güncelleme kuruluşu
Slip into sth
Giymek, geçirmek
Slip joint
Kaygan bağlantı
slip knot
ilmek, hareketli düğüm
Slip line
Sekme çizgisi (örütbilim)
slip of the tongue
dil sürçmesi
slip off
1. sıvışmak, 2. çıkarmak, üstünden atmak(elbise)
slip on
ne bulduysa giymek
slip one’s mind
aklından çıkmak
slip one’s notice
gözünden kaçmak
slip out
1. ağzından kaçmak, 2. dışarı sıvışmak, sıyrılmak
slip out of
belli etmeden çıkmak
Slip out of sth
Çıkarmak, sıyırmak
slip over
üzerinden diğer tarafa geçmek
slip plane
kayma düzlemi
Slip plane
Sekme düzlemi (örütbilim)
slip road
ara yol
slip road
otoyola katılan veya otoyoldan ayrılan yol
slip road
Tali yol, yan bağlantı yolu
Slip system
Sekme dizgesi (örütbilim)
Slip trailer
Refrakter çamuru sıkmacı
slip up
hata yapmak
slip up
küçük bir hata yapmak, yanılmak, sürçmek
slip up
yanıl
Slip vector
Sekme yöneyi (örütbilim)
slip way
gemi kızağı
slipcover
i. koltuk veya kanepe kilifi.
Slipcover
Koltuk kılıfı
slipform
kayar kalıp
Slip-interference theory
Sekme engelleme kuramı
slipknot
i. ilmik, baglandigi yerde asagi yukari inip cikan dugum, egreti dugum.
slipknot
ilmek
slipknot
ilmek, ilmik, eğreti düğüm
slipknot
ilmik
slipon
s., kolaylikla giyilip cikarilan (elbise).
Slip-on
Slip-on ayakkabı, bağcıksız ayakkabı
slipover
s., bastan giyilen (kazak).
slippage
hakiki ile farzedilen hız arasındaki kayma neticesi meydana gelen fark
slippage
i. kayis mesafesi; hakiki ile farzedilen hiz arasindaki kayma neticesi meydana gelen fark.
Slippage
Kayma
slipped disc
disk kayması
Slipped disk
Kaymış disk; kayık disk (tıp)
slipper
i. terlik, pantufla. slippered s. terlik giymis, terlikli.
slipper
terlik
Slipper
Terlik, pantufla
slipper brake
elektromanyetik fren
slippered
terlikli
slipperiness
1. kayganlık, 2. güvenilmezlik
slipperiness
kayganlık
Slippers
Terlikler
Slippers and other indoor footwear (including dancing and bedroom slippers, mules) with uppers of textile materials
Terlikler ve evde giyilen diğer ayakkabılar, (ev terliği, pisi pisi (dans terliği vb.), pandof vb. dahil)
Slippers and other indoor footwear with rubber or plastic outer soles and plastic uppers (including bedroom and dancing slippers, mules)
Terlikler ve evde giyilen diğer ayakkabılar, sayası plastik, tabanı kauçuk veya plastik olanlar (ev terliği, pisi pisi (dans terliği vb.), pandof)
Slippers and other indoor footwear with rubber, plastic or leather outer soles and leather uppers (including dancing and bedroom slippers, mules)
Terlik ve evde giyilen diğer ayakkabılar, tabanı kauçuk, plastik veya kösele, sayası deri olanlar (ev terliği, pisi pisi (dans terliği vb.), pandof vb.)
slipperwort
çanta çiçeği
slipperwort
i. canta cicegi, bot. Calceolaria integrifolia.
slippery
1.kaygan, kayağan, 2.güvenilmez, kaypak
slippery
hilekâr
slippery
kayağan
slippery
kaygan
slippery
kaypak
Slippery
s. kaygan, hiç saglam olmayan , güvenilmez, kaypak, hilebaz
slipping
n.kayma:v.kay:prep.kayarak
Slipping clutch
Kaymalı kaplin
slippy
kaygan
slippy
kaypak
slippy
s. kaypak; kaygan.
slipring
kayıcı halka
Slip-ring
Kontak bileziği, kolektör bileziği
Slip-ring connecting lead
Kontak bileziği bağlantısı
Slip-ring motor
Bilezikli motor
Slip-ring rotor
Bilezikli rotor
Slip-ring voltage
Bilezik gerilimi, bileziklerdeki gerilim
Slips
Slipler
slipsheet
i., matb. murekkebin yayilmasini onlemek icin araya konan bos sayfa.
slipshod
dikkatsiz, düzensiz, dağınık
slipshod
pasaklı
slipshod
s. dikkatsizce yapilmis; hareketlerinde ve giyiminde dikkatsiz, pasakli, sapsal.
slipshod
şapşal
slipslop
i., k.dili. sulu tatsiz yemek; dil hatasi.
slipsole
i. ince ic tabani.
slipstick
i., A.B.D., (argo) surgulu hesap cetveli.
slipstream
i., hav. pervane arkasindaki hava cereyani.
slip-stream
pervane rüzgârı
slipup
i., k.dili. hata, yanlis, surcme.
slipup
sürçme
slipup
YANLIŞ
slip-up
önemsiz yanlışlık, ufak hata, sürçme
slip-up (v)
yanılmak
Slipware
Refrakter çamurlu çanak çömlek
Slipware
Sırlı çanak; çömlek
Slipway
Gemi kızağı
slipway
gemi tezgâhı, kızak
slipway
i., gen., cog. gemi yapi kizagi.
Slipways for ships
Gemiler için kızaklar