Translate
"sol"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
sol
güneş
sol
i. gunes; eski Romalilarin gunes tanrisi.
sol
i., kim. koloidal eriyik, koloit.
sol
i., muz. sol noktasi, gamda besinci nota.
sol
koloit
sol
sol
SOL
SOL NOTASI
Sol
Sol; asıltılı çözelti
sola
bak. solus.
SOLACE
AVUNTU
solace
avuntu, teselli, avunma
SOLACE
AVUTMAK
solace
i., f. teselli, teselli sebebi; f. teselli etmek, kederini hafifletmek.
SOLACE
TESELLİ
solace
teselli etmek
solace
v.avut:n.teselli
solacement
teselli
solan
i. sumsuk kusu, zool. Sulidae.
Solar
günesle ilgili, günessel, günese göre hesaplanan, günesin etkisiyle meydana gelen
SOLAR
GÜNEŞ
solar
güneşe ait
solar
güneşe göre hesaplanan
solar
güneşle ilgili
solar
güneşsel
solar altitude
güneş yüksekliği
solar attachment
güneş bağı
Solar battery
Güneş bataryası
Solar battery (Solar cell)
Güneş pili
solar cell
güneş pili
Solar cells
Güneş pilleri
Solar collector
Güneş kolektörü
Solar collectors for heat production
Isı üretimi için güneş kollektörleri
solar corona
güneş tacı
solar day
güneş günü
solar day
güneşin hareketine göre hesaplanmış gün
solar declination
güneş deklinasyonu
Solar Drying
Güneşle Kurutma
solar eclipse
güneş tutulması
solar eclipse method
güneş ekliptik yöntemi
solar energy
güneş enerjisi
Solar energy
Güneş erki; güneş enerjisi
solar ephemeris
güneş efemerisi
solar focus
güneş odağı
Solar heat
Güneş ısısı
Solar heat collectors
Güneş ısısı kollektörleri
solar heater
güneş enerjili ısıtıcı
Solar installation
Güneş enerjisi tesisatı
Solar light
Güneş ışığı
Solar magnetic field
Güneş manyetik alanı
solar month
ay
solar occultation
güneş tutlması
solar outage
güneş kaynaklı etki (kesinti)
solar panel
güneş paneli
Solar panels
Güneş enerjisi panelleri
Solar panels
Güneş panelleri
solar parallax
güneş paralaksı
Solar photovoltaic modules
Güneş fotovoltaik modülleri
solar plexus
1. güneş sinirağı, 2. karın boşluğu
Solar plexus
Karın boşluğu (tıp)
Solar power plant
Güneş enerjili elektrik santralı
Solar power station
Güneş enerjili elektrik santralı
solar power station
güneş enerjili güç istasyonu
Solar powered garden lamps
Güneş enerjili bahçe lambaları
solar prominence
güneşten gelen akkor halindeki hidrojen bulutu
Solar radiation
Güneş ışınımı
solar radiation
güneş radyasyonu, güneş ışınımı
solar radiation pressure
güneş radyasyon basıncı
Solar radiation surface observing apparatus
Solar radyasyon yüzey gözlemleme cihazları
SOLAR SALT
Tuzla tuzu.
Solar spectrum
Güneş görüngesi
solar spectrum
güneş tayfı
solar system
güneş sistemi
solar system
güneş sistemi, güneş dizgesi
solar time
güneş zamanı
solar transit
güneş geçişi
solar year
güneş yılı
SOLARIUM
SOLARYUM
SOLARIZE
GÜNEŞTE BIRAKMAK
solarium
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda
Solarium
Güneşlik; solaryum
solarium
i. gunes banyosu yapilan etrafi camla cevrili yer, solaryum.
solarium
solaryum
solarium
solaryum, güneşlik
Solarium apparatus
Solaryum cihazları
Solariums (construction)
Solaryumlar (inşaat)
Solarization
Işınımla cam özelliğideğişimi
solarize
f. gunes isigina maruz birakmak; foto. kliseyi gunes isigina fazla maruz birakarak bozmak. solarization i. gunes isinlarinin etkisi; foto. kliseyi gunese fazla maruz birakarak bozma.
solarize
güneş ışığıyla tedavi etmek
Solar-screen tile
Cam tuğla
solatium
i. (cog. -tia) tazminat.
sold
bak. sell.
sold
v.sat:adj.satılan
sold again!
yağma yok
sold off
tasfiye et
sold out
hepsini sat
sold retail
perakende sat
sold subject to contract (sstc)
fiyatta anlaşılmış ancak sözleşme henüz imzalanmamış
sold up
hepsini sat
sold wholesale
toptan sat
solder
1.lehim, 2.lehimlemek
solder
i., f. lehim; yapistirici madde; f. lehimlemek; yapistirmak. soldering iron havya.
solder
lehim
SOLDER
LEHİMLE TUTTURMAK
SOLDER
LEHİMLEMEK
solder
v.lehimle:n.lehim
Solder embrittlement
Lehim gevrekleşmesi
solder flux
lehim eritkeni
Solder glass
Yapıştırma camı
Solder short (Bridging)
Köprüleme(katılaşma)
Solderability
Lehimlenebilirlik
Solderability testers
Lehimlenebilirlik test aletleri
solderable
lehimlenebilir
Soldered coil
Lehimli bobin
Soldered joint
Lehimli ek
Soldered junction
Lehimli ek
SOLDERING IRON OR COPPER
Havya
soldering
lehimleme
soldering
n.lehimleme:v.lehimle:prep.lehimleyerek
Soldering and brazing equipment
Lehim ve pirinç kaynağı yapmaya mahsus ekipman
Soldering blow pipes
Lehim üfleme boruları
soldering bolt
lehim havyası
Soldering equipment
Lehim ekipmanı
soldering fluid
lehim suyu
Soldering fluxes
Lehimleme eritkenleri
Soldering furnace
Lehimleme ocağı
Soldering iron
Havya
soldering iron
lehim aleti
Soldering irons
Lehim havyaları
Soldering materials
Lehim malzemeleri
Soldering methods
Lehimleme yöntemleri
Soldering or brazing materials
Lehimleme veya pirinç kaynağı malzemeleri
soldering paste
lehim macunu
Soldering, brazing and welding tools, surface tempering and hot-spraying machines and equipment
Lehim ve kaynak yapmaya özgü makine ve cihazlar, yüzey sertleştirme ve sıcak püskürtme makine ve cihazları
solderless
lehimsiz, kaynaksız
SOLDIER
ASKER
SOLDIER
ER
SOLDIER
İŞÇİ
SOLDIER
NEFER
SOLDIERING
ASKERLİK
SOLDIERLY
ASKER GİBİ
SOLDIERLY
ASKERCE
SOLDIERLY
ASKERİ
SOLDIERY
ASKERLER
SOLDIERY
ASKERLİK
soldier
1.er, asker
soldier
asker
soldier
er
soldier
nefer
soldier beetles
asker böcekleri; damalı böcekleri
Soldier block (Solid block)
Tek parça yan blok (cam)