Translate
"soul"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
soul
1.ruh, tin, can, 2.öz, esas, 3.temel direk, ruh, 4.canlılık, 5.kişi, kimse, 6.soul, 7.simge, 8.zencilere ait, zencilerle ilgili
soul
can
soul
canlılık
SOUL
GÖNÜL
soul
hissiyat
soul
i. ruh, can; zenci muziginin uyandirdigi heyecan veya his; fels. tin; hissiyat, maneviyat; oz, nuve; kok, temel; canlilik; sahis, kisi, kimse. soul brother A.B.D. zenci soydas. soul food A.B.D. Guneyli zencilere ozgu yemek.
SOUL
KİMSE
SOUL
KİŞİ
soul
kök
soul
maneviyat
soul
nüve
SOUL
ÖZ
soul
ruh
soul
ruh can
soul
şahıs
soul
temel
soul brother
zenci
soul mates
birbirleri için yaratılmış çift
SOUL-DESTROYING
CAN SIKICI
SOUL-DESTROYING
MONOTON
SOUL-DESTROYING
SIKICI
SOUL-DESTROYING
TEKDÜZE
soul-destroying
ruh köreltici, can sıkıcı
soulful
anlamlı
SOULFUL
AŞIRI HASSAS
SOULFUL
DUYGULU
SOULFUL
DUYGUSAL
soulful
duygusal, duygulu
soulful
hisli
SOULFUL
İÇLİ
soulful
s. duygulu, hisli, anlamli, manali. soulfully z. duygulu bir sekilde. soulfulness i. duygululuk, hislilik.
SOULLESS
CAN SIKICI
SOULLESS
CANSIZ
SOULLESS
DUYGUSUZ
SOULLESS
HİSSİZ
SOULLESS
RUHSUZ
soulless
ruhsuz, cansız, soğuk
soulless
s. ruhsuz, hissiz, duygusuz, cansiz.
SOULLESS
SIKICI
soul-searching
i. kendi kendini inceleme, kendine egilme.
Soul-searching
kendi kendini inceleme, kendine eğilme, iç degerlendirme, kendini motive eden seyleri gözden geçirme
soul-stirring
heyecan veren ama hoş olmayan (duygu)