Translate
"spark"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Spark
1) Kıvılcım 2)Yanık, alev izi
spark
1.kıvılcım, 2.nebze, zerre, 3.işaret, eser, iz, 4.kıvılcım saçmak, 5.kışkırtmak
SPARK
ATEŞLEME
SPARK
ATEŞLEMEK
SPARK
BELİRTİ
spark
canlılık
spark
civelek
spark
çakım
spark
çakın
SPARK
ELEKTRİKÇİ
spark
elmas
SPARK
GEMİ TELSİZCİSİ
spark
gösterişli
SPARK
HAREKETE GEÇİRMEK
spark
havalı
SPARK
HOVARDA
spark
i., f. yakisikli delikanli; civelek kiz: (erkek) sevgili; sinirli kimse; f. flort etmek. sparkish s. hoppa, havali, civelek; gosterisli, iyi giyimli.
spark
kıvılcım
SPARK
KIVILCIM SAÇMAK
SPARK
KUR YAPMAK
spark
şerare
SPARK
TEŞVİK ETMEK
SPARK
UYANDIRMAK (İLGİ VB.)
spark
v.kıvılcım saç:n.kıvılcım
Spark
yakışıklı delikanlı
SPARK
ZÜPPE
spark arrester
kıvılcım tutucu
spark coil
endüksiyon bobini
spark coil
kıvılcım bobini
spark coil
kıvılcım bobini, endüksiyon bobini
Spark coil (Induction coil)
Kıvılcım kangalı; kıvılcım bobini (elekt)
Spark deflectors for locomotives
Lokomotifler için kıvılcım deflektörü
spark gap
ark aralını
Spark gap
Kıvılcım aralığı
spark gap
kıvılcım atlama (aralığı)
spark generating
kıvılcım üreten
Spark generator
Kıvılcım üreteci
Spark ignition reciprocating or rotary internal combustion piston engines for marine propulsion (excluding outboard motors) and for other use (excluding aircraft engines and engines for vehicles of CN chapter 87)
Kıvılcım ateşlemeli motorlarkıvılcım ateşlemeli, ileri geri veya dönel hareketli, içten yanmalı motorlar, deniz taşıtları için (dıştan takmalı motorlar hariç) ve diğer kullanımlar için ( hava taşıtı motorları ve CN bölüm 87 de yer alan (demiryolu lokomoti
SPARK OF
BELİRTİ
spark off
neden olmak
spark plug
buji
spark plug barrel
buji gövdesi
spark plug cable
buji kablosu
spark plug cleaner
buji temizleyici
Spark plugs
Bujiler
Spark spectrum
Kıvılcım görüngesi
Spark test
Kıvılcım deneyi (takım çelikleri)
spark timing
ateşleme ayarı
Spark transmitter
Kıvılcımlı telsiz vericisi
Sparker
Kıvılcımlı havai fişek
Spark-ignition engines
Buji ateşlemeli motorlar
Sparking
1) Kıvılcımlanma; kıvılcım saçma 2) Parlama; çakma 3) Ateşlenme (oto)
sparking plug
buji
Sparking plugs
Ateşleme bujileri
Sparking plugs
Ateşleme bujileri; ateşleme manyetoları, manyetolu dinamolar; manyetik volanlar; distribütörler ve ateşleme bobinleri
Sparking plugs for motors
Motorlar için ateşleme bujileri
sparkle
1.parlayış, parıltı, pırıltı, 2.canlılık, parlaklık, 3.kıvılcım, 4.kıvılcımlar saçmak, 5.pırıldamak, parlamak
sparkle
f., i. kivilcimlar sacmak; pirildamak; kopurmek, kopuk kopuk olmak (sarap); i. kivilcim; pirilti; sasaa. sparkler i. pirildayan eylayan mucevher; sahsiyeti ve canliligiyle goze batan kimse, parlak sahsiyet.
SPARKLE
GÖZ KAMAŞTIRMAK
SPARKLE
IŞIK SAÇMAK
SPARKLE
IŞILDAMAK
SPARKLE
IŞIMA
SPARKLE
IŞIMAK
sparkle
kıvılcım
SPARKLE
KIVILCIM SAÇMAK
SPARKLE
KÖPÜRMEK
SPARKLE
PARILDAMAK
SPARKLE
PARLAMA
SPARKLE
PARLAMAK
SPARKLE
PARLAYIŞ
sparkle
pırıldamak
SPARKLE
PIRILTI
sparkle
v.parla:n.parlama
Sparkle glass
Emprime cam, yağmur damlası desenli cam
sparkle text
parlak metin
Sparkler
1) Maytap 2) Parıldayan(mücevher)
sparkler
1. havai fişek, 2. parlak mücevher
SPARKLER
DONANMA FİŞEĞİ
SPARKLER
PARLAK MÜCEVHER
sparkler
parlayıcı
sparklet
küçük kıvılcım
SPARKLET
ZERRE
SPARKLING
AKILLI
SPARKLING
IŞIL IŞIL
SPARKLING
KÖPÜKLÜ
SPARKLING
KÖPÜREN
SPARKLING
PARLAK
SPARKLING
PARLAK ZEKÂLI
SPARKLING
PARLAMA
SPARKLING
PARLAYAN
SPARKLING
PIRIL PIRIL
SPARKLING
ZEKİ
SPARKLINGLY
IŞIL IŞIL
Sparkling
1) Parıldama; ışıldama; kıvılcım saçma 2) Köpürme (şampanya)
sparkling
1.parlayan, parlak, 2.(şarap) köpüren
sparkling
canlı
sparkling
n.parlayan:v.kıvılcım saç:prep.parlayarak
sparkling
s. parlayan, pirildayan; canli; kopuklu. sparklingly z. pirildayarak. sparklingness i. parlaklik.
Sparkling mineral water
Köpüklü maden suyu
Sparkling mineral water
Maden sodası
sparkling wine
köpüklü şarap
Sparkling Wine
Köpüren Şarap
Sparkling wine from fresh grapes (excluding champagne; alcohol duty)
Köpüklü şarap, taze üzümden elde edilenler (şampanya ve alkol vergileri hariç)
Sparkling wine of fresh grapes
Köpüklü şarap, taze üzümden
sparkplug
canlandırmak
sparkplug
f. kiskirtmak; canlandirmak, harekete gecirmek.
sparkplug
kışkırtmak
SPARK-PLUG
BUJİ
spark-quench
kıvılcımönler
sparks
1. telsizci, 2. elektrikçi
sparks
i. vapurda radyo teknisyeni.