Translate
"spontaneous"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
spontaneous
1.kendi kendine olan, kendiliğinden olan, 2.doğal, içten gelen
SPONTANEOUS
ÇABUK BÜYÜYEN (BİTKİ)
SPONTANEOUS
DOĞAL
SPONTANEOUS
DÜŞÜNMEDEN YAPILAN
spontaneous
hazırlıksız
SPONTANEOUS
İÇTEN GELEN
Spontaneous
Kendicil; içsel; içten doğan
spontaneous
kendiliğinden
SPONTANEOUS
KENDİLİĞİNDEN OLAN
SPONTANEOUS
Kendiliğinden,kendi kendine.
spontaneous
s. kendi kendine olan, kendiliginden vucuda gelen veya yapilan; insan gayreti olmadan meydana gelen; ihtiyari. spontaneous combustion icten yanma, kendiliginden yanma. spontaneously z. kendiliginden. spontaneousness, spontaneity i. kendiliginden olma.
spontaneous
spontan
spontaneous abortion
spontan abortus
Spontaneous breaking
Kendiliğinden kırılma (cam)
SPONTANEOUS COMBUSTIBLE
İçin,için yanan,kızışan.
SPONTANEOUS COMBUSTIONS
İçten yanma.Yükün (örneğin:kömür) için için yanması
Spontaneous combustion
Kendiliğinden tutuşma
spontaneous combustion
kendiliğinden yanma
spontaneous combustion
spontane tutuşma, kendiliğinden tutuşma
Spontaneous cracking
Kendiliğinden çatlama (cam)
SPONTANEOUS GENERATION
CANSIZLIK
spontaneous generation
abiyogenez
SPONTANEOUS HEATING
Kendiliğinden kızışan.
spontaneous igniton
otomatik ateşleme
Spontaneous polarization
Kendicil ucaylanma; spontane polarizasyon
spontaneous process
kendiliğinden süreç
spontaneous reaciton
kendiliğinden olan reaksiyon
Spontaneous, self
Kendiliğinden
Spontaneously
Kendiliğinden
spontaneously
kendiliğinden, kendi kendine
spontaneousness
doğallık
SPONTANEOUSNESS
İÇTEN GELME
SPONTANEOUSNESS
KENDİLİĞİNDEN OLMA