Translate
"static"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
static
1.değişmeyen, devinimsiz, duruk, dural, statik, 2.radyo paraziti
static
durağan
static
durağan, statik
Static
Durağan; duruk; statik
static
durgun
static
duruk
Static
ilerleme/gelisme göstermeyen, statik, fiz. statik, duruk. i. radyo parazit, statik elektrik
static
statik
static , statical
dengeli
static , statical
sakin
static , statical
statik
static acceleration error coefficient
kalıcı ivme hata katsayısı
static analysis
durağan çözümleme
static analysis
durağan çözümleme, statik analiz
static analysis for security
güvenlik için durağan çözümleme
Static balance
Statik balans, statik denge
static balance
statik denge
static characteristic
duruk özellik
static charge
statik yük
Static converter
Static konvertisör
Static converters
Statik dönüştürücüler
Static converters (excluding polycrystalline semiconductors, converters specially designed for welding, without welding equipment, accumulator chargers, rectifiers, inverters)
Statik konvertörler (çok kristalli yarı iletkenler, özellikle kaynak için tasarlanmış konvertörler, kaynak aletleri olmayanlar, akümülatör şarj ediciler, redresörler, invertörler hariç)
static current
statik akım, sürekli akım
static data
durağan veri
static data
tanımlanmış veri
static database management system
durağan veritabanı yönetim dizgesi
static distributed database
durgun dağıtılmış veri tabanı
Static drilling derricks
Sabit sondaj kuleleri
static dump
duruk döküm
static economics
statik ekonomi
Static electricity
Durağan elektrik; statik elektrik
static electricity
statik elektrik
static energy
statik enerji
Static equilibrium
Durağan denge
static equilibrium
statik denge
static error
kalıcı hata
static error
statik hata, duruk hata
Static excitation system
Statik ikaz sistemi, statik uyarma sistemi
Static fatigue
Durağan yorulma;gecikmeli yorulma
static friction
statik sürtünme
static game
duruk oyun
static gravity meter
statik gravite ölçer
Static head
Statik basınç
Static inverter
Statik inverter
static lift
statik kaldırma kuvveti
static line
paraşüt açma ipi
static linguistics
statik dilbilim
static load
statik yük
static load
statik yük, ölü yük
static load-bearing surface
statik yük taşıyıcı yüzey
static markings
statik işaretleme
static measurement
duruk ölçüm
static memory
statik bellek
Static modulus of elasticity
Durağan esneklik çarpanı
static pattern
durağan örüntü
Static plate for flow measurement
Debi blendesi
Static pressure
Durağan basınç
Static pressure
Statik basınç
static pressure
statik basınç, duruk basınç
static profiling
durağan görünüm
static program analysis
durağan program çözümleme
static ram
statik ram
static random access memory (DRAM)
durgun rastgele erişim hafızası
Static random access memory (SRAM)
Statik rasgele erişimli bellek (SRAM)
static relay
statik röle
static routing
durağan yönlendirme
static state acceleration error
kalıcı ivme hatası
static state position error
kalıcı konum hatası
static storage
statik bellek, duruk bellek
static text
durağan metin
static text
sabit metin
static value
durağan değer
static variable
durağan değişken
static variable
statik değişken
static variables
durağan değişkenler
static velocity error coefficient
durağan hız hata katsayısı
static velocity error coefficient
kalıcı hız hata katsayısı
statical
statik, dengeli, denk, durgun, değişmez
statically
statik olarak
statically scoped variable
durağan kapsamlı değişken
staticize
statikleştirmek, duruklaştırmak
statics
dinginlikbilim, statik
Statics
Durağanlık bilgisi; statik
statics
i. statik ilmi; sosyol toplumsal dengeyi saglayan kuvvetlerden bahseden ilim dali.
statics
statik
statics
statik, durukbilim