Translate
"time"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Time
1) Zaman, 2) Süre, 3) Dönem; Devre
Time
1.ZAMAN 2.KERE 3.ZAMANLAMAK
time
1.zaman, vakit, 2.müddet, süre, 3.tempo, 4.devir, çağ, 5.an, 6.zamanlamak, zamanı -e göre ayarlamak, 7.zamanını/hızını kaydetmek
time
ayarlamak
time
belirli bir zamana göre ayarlamak
time
belirli bir zamana göre planlamak
time
dakika
time
defa
time
devir
time
devre
time
f. ayarlamak; uydurmak; saat tutmak; tempo tutmak.
time
misil
time
müddet
time
mühlet
time
nihayet
time
saat
time
süre
time
uydurmak
time
uygun zaman
time
v.zamanlama yap:n.zaman
time
vade
time
vakit
Time
vakit, zaman
time
vakitli
time
zaman
time
zaman saat saat / zaman
Time
Zaman, çağ, devir, vade, mühlet
time (alone) will tell
(ancak) zaman gösterir/gösterecek
Time / hour
Saat
Time accounting or human resources software package
Saat muhasebesi veya insan kaynakları yazılım paketi
Time after time
Kırk kez
time after time
sık sık, tekrar tekrar
Time allowed for notice
Bildirme süresi
Time allowed to institute a law suit, term of litigation
Dava açma süresi
Time and again
defalarca
Time and again
kaç kez
Time and again
Tekrar tekrar
time and data stamping
zaman ve tarih damgası
Time and Material Contracts
Süre ve Malzeme Sözleşmeleri
Time and motion study
Süre ve devinim incelemesi
time and time again
sık sık, tekrar tekrar
Time and work analysis
Zaman ve iş etüdü
time assigned speech interpolation (TASI)
zaman tahsisli konuşma ara değerlemesi
time average
zaman ortalaması
time bandwidth product
zaman-sıklık bantları çarpımı
time bar
iş planı
time bargain
vadeli alışveriş, alivre satış
time base
zaman tabanı
time base expansion
zaman genleştirmesi
time between dog and wolf
köpek ve kurt arasındaki zaman
time bill
vadeli poliçe, süreli senet
time bomb
saatli bomba
time bomb
saatli bomba (yazılım)
time bomb
zaman ayarlı bomba
time capsule
zaman kapsülü
time capsule
zaman kapsülüne benzeyen şey
time card
kartela, mesai kartı
time clause
zaman cümleciği
Time clock
Devam kontrol saati
time clock
kontrol saati
Time clocks
Kontrol saatleri
time code ambiguity
zaman kodlu belirsizlik
time complexity
zaman karmaşıklığı
time conjunction
zaman bağlacı
time consistency
süre tutarlılığı
time consistent
süre tutarlı
Time constant
Süre değişmezi
Time constant
Zaman sabitesi
time constant
zaman sabiti
Time Constant
Zaman Sabiti, Süre Değişmezi
time constraint
zaman kısıtı
Time consuming
Zaman kaybı
time consuming
zaman tüketici
Time control system or working time recorder
Zaman kontrol sistemi veya çalışma zamanı kaydedici
time conversion
saat değiştirme
time delay
gecikme
time delay
zaman geciktirme
time delay control
zaman geciktirmeli denetim
Time Dependent
Süreye bağlı
time deposit
teminat
time deposit
vadeli mevduat
time deposit account
teminat hesabı
Time deposit account, forward account
Vadeli hesap
time deposits
vadeli mevduat
time diagram
zaman diyagramı
time differ.
saat farkı
time difference
saat farkı
time difference
zaman farkı
time dimension
zaman boyutu
time division
zaman bölüşümü
time division duplex
eş zamanlı çift yönlü zaman bölmesi
time division multiple access (TDMA)
zaman bölmeli çoklu erişim
time division multiplexing
zaman bölmeli çoklama
time division multiplexing, TDM
zaman bölüşümlü çoğullama
time division switching
zaman bölüşümlü anahtarlama
time domain
zaman alanı
time domain
zaman bölgesi
time domain coding
zaman alan kodlaması
time draft
vadeli senet
time drain
zaman alan (faaliyet)
time drain
zaman kaybı
time duration
zaman süresi
time effect
zaman etkisi
time exposure
uzun pozlu fotoğraf
time exposure
uzun pozlu resim
time exposure
uzun süre poz verilmiş fotoğraf
Time exposure
Uzun süreli çekim (foto)
time expressions
zaman ifadeleri
Time for appeal
Temyiz süresi
time format
zaman biçimi
time format
zaman biçimi saat gösterim biçimi
time frame
zaman çerçevesi
time frame
zaman dilimi
time frame, time slice
zaman dilimi
time freight
ekspresle gönderilen mal
Time function
Zaman fonksiyonu (otomasyonda)
time fuse
ihtiraklı tapa, ayarlı fitil
time gap
zaman aralığı
time gap
zaman fasılası
time gate
zaman geçidi
time guard band
zamana göre koruma bandı
time icon
saat simgesi
time immemorial
anımsanamayacak kadar eski zaman
time immemorial
çok eski zaman
time inconsistency
süre tutarsızlığı
time inconsistent
süre tutarsız
time indexed data
süre dizinli veri
time interval
zaman aralığı
time interval
zaman fasılası
time invariance
zamanda değişmezlik
time invariant
zamanla değişmeyen
Time is money
Zaman paradır
time is on your side
zaman senin yanında
Time is pressing
Vakit daralıyor
Time is running out
Zaman tükeniyor
time is ticking away
zaman acımasızca geçiyor
Time is up
Süre bitti
Time is up
vakit bitti
Time is up
vakit geldi
time is up
vakit tamam
Time is up
Zaman doldu, süre bitti
time jitter
zaman seğirmesi
time killer
birlikte boş zaman değerlendirilen kişi
time killing
zaman öldürme
time lag
gecikme
Time lag
Gecikme; Zaman farkı
Time lapse photography
Hızlandırılmışfotoğrafcılık
time limit
belirli limit
Time limit
Süre sınırı
Time limit
Süre; Mühlet