Translate
"tum"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
tum
davul sesi
TUM
MİDE
tumble
1.düşmek, yuvarlanmak, 2.çakmak, uyanmak, jetonu düşmek, çakozlamak, 3.düşme, 4.karışıklık, kargaşa
TUMBLE
DAĞITMAK
tumble
devirmek
TUMBLE
DEVRİLMEK
TUMBLE
DÖNME
TUMBLE
DÖNMEK
TUMBLE
DÜŞME
TUMBLE
DÜŞMEK
tumble
düşürmek
TUMBLE
DÜŞÜŞ
TUMBLE
KARIŞTIRMAK
tumble
örselemek
TUMBLE
PERENDE
TUMBLE
PERENDE ATMAK
TUMBLE
TAKLA
TUMBLE
TAKLA ATMAK
tumble
taklak
TUMBLE
TEPETAKLAK OLMAK
tumble
v.anla:n.düşüş
TUMBLE
YIKILMAK
tumble
yıkmak
tumble
yuvarlamak
tumble
yuvarlanma
TUMBLE
YUVARLANMAK
tumble about
yuvarlanmak
tumble down
1. düşmek, 2. düşürmek
TUMBLE DOWN
DEVRİLMEK
TUMBLE DOWN
YIKILMAK
tumble down
yuvarlan
TUMBLE DOWN OVER
TAKLA ATMAK
tumble drier
çamaşır kurutma makinesi
Tumble- drier
Çamaşır kurutucusu
Tumble dry
Tamburlu kurutma
TUMBLE HOME
Gemi bordalarının yukarıda,aşağıya nazaran içeri girmesi,daralması.Karnın şişik olması.İçe voltalı.
tumblebug
i. bokbocegi.
tumbledown
s. yikilacak gibi, yikilmak uzere, yari yikik.
TUMBLEDOWN
YIKIK DÖKÜK
tumbledown
yıkık dökük, harap
tumble-home
içe voltalı
Tumbler
1) Transmisyon dişli kavraması (mak); 2) Mandal; 3) Su bardağı; 4) Horoz (tabanca); 5) Döner hazne,tambur
TUMBLER
BÜYÜK BARDAK
tumbler
büyük su bardağı
tumbler
cambaz
TUMBLER
Demiri fundo etmek için zincir baklası üzerine konulan tırnak.Demir kaponu pimi.
TUMBLER
HACIYATMAZ
tumbler
i. su bardagi; taklakci guvercin, ucarken takla atan guvercin; emniyet kilidinde hareketli kisim; tabancada tetik ile hareket ettirilen bir kisim; haciyatmaz.
TUMBLER
PERENDECİ
tumbler
su bardağı
TUMBLER
SU BARDAĞI (BÜYÜK)
tumbler
su bardağı, sapsız bardak
TUMBLER
TAKLACI
TUMBLER
TETİK DÜZENİ
tumbler drier
çamaşır kurutma makinesi
Tumbler gear
Kavramalı transmisyon dişlisi
Tumbler locks
Silindirli kilitler
Tumbler switch
Devirme şalter
tumblerful
büyük su bardağı dolusu
tumbleweed
fidan
tumbleweed
horozibiği
tumbleweed
i. horozibigi, yabani kadife cicegi, bot. Amaranthus.
tumbling
cambazlık
tumbling
i. cambazlik; taklak; guvercinin ucarken taklak atmasi. tumbling barrel, tumbling box parlatmaya mahsus doner varil.
tumbling
n.yıkılma:v.devril:prep.devrilerek
tumbling
taklak
Tumbling
Yuvarla(n)ma, tamburda yuvarlanma
Tumbling abrasives
Yuvarlanma aşındırıcıları
Tumbling ball mill
Döner bilyalıdeğirmen
tumbling barrel
perdah dolabı
Tumbling barrel
Perdah silindiri;cilalama tamburu; Döner tambur
Tumbling barrels
Yuvarlanma tamburları
Tumbling mass
Yuvarlanma kütlesi
tumbling mill
döner değirmen
Tumbling Mixer
Tamburlu karıştıcı
Tumbling time
Yuvarlanma zamanı
TUMBREL
AT ARABASI (YÜK)
TUMBREL
CEPHANE ARABASI
tumbrel
çiftçi arabası
TUMBREL
KAĞNI
Tumbrel
Kağnı, gübre arabası
tumbrel , tumbril
kağnı
tumbrel , tumbril
i. ciftci arabasi, kagni; Fransiz ihtilali zamaninda suclulari idam yerine goturmek icin kullanilan araba; eskiden suya batirmak maksadi ile ustune suclu kadinlari bagladiklari tekerlekli iskemle.
tumbril
çiftçi arabası
TUMEFACIENT
ŞİŞİREN
tumefacient
1. şişlik meydana getiren, 2. şişen
Tumefacient
Şişiren, şişlik yapan
TUMEFACTION
ŞİŞ
TUMEFACTION
ŞİŞİRME
Tumefaction
1) Şişme, kabarma; 2) Şiş,şişkinlik
tumefaction
1. şişlik, kabartı, 2. şiş, şişme, şişirme
tumefy
şiş
tumefy
şişirme
tumefy
şişirmek
tumefy
şişme
tumefy
şişmek
tumefy
f. sismek, sisirmek; kabarmak, kabartmak. tumefa’cient s., tib. sisiren, sislik meydana getiren. tumefac’tion i. kabarti, sis; sisme, kabarma, sisirme.
tumefy
kabarma
TUMEFY
KABARMAK
tumefy
kabarmak, şişmek, kabartmak, şişirmek
TUMESCENCE
ŞİŞKİNLİK
tumescence
şişlik
Tumescence
Şişme, kabarık
tumescent
şiş
tumescent
şişen, kabaran
Tumescent
Şişmiş, şişik, kabarık
TUMID
KABARIK
TUMID
ŞATAFATLI
TUMID
ŞİŞKİN
TUMID
ŞİŞMİŞ
TUMIDITY
ŞİŞKİNLİK
tumid
çıkıntılı
tumid
debdebeli
tumid
s. sismis, siskin, kabarmis; cikintili; mubalagali, tantanali, debdebeli.
tumid
şişkin
Tumid
Şişkin, kabarık
tumid
şişkin, şişmiş, kabarık
tumid
şişmiş
tumid
tantanalı
TUMMY
KARIN
tummy
karın, mide
TUMMY
MİDE
Tummy
Mide, karın
tummy ache
mide ağrısı
tumor
Aİ, bkz. tumour
tumor
tümör
tumor
ur
Tumor
Ur, şiş, yumru, tümör
tumor , ing. tumour
i. sis, yumru, ur, tumor; (eski) mubalaga.
tumor , ing. tumour
şiş
tumor , ing. tumour
tümör
tumor , ing. tumour
ur
tumor , ing. tumour
yumru
Tumor associated antigens (TAA’s)
Ur bağımlı bağıştıranlar/antijenler
Tumor deposition
Ur bırakımı
Tumor properties
Ur özellikleri
Tumor targeting
Ur hedefleme
Tumor vasculature
Ur damar yayılışı
Tumorigenesis
Ur oluşumu; Tümör oluşumu (tıp)
tumour
tümör
tumour
tümör, ur
TUMOUR
UR
Tumpline
Taşıma kayışı, kolon
tumult
gürültü
tumult
i. gurultu, karisiklik, kargasalik, kargasa; heyecan. tumultuary s. gurultulu, patirtili, kargasali.
TUMULT
KARGAŞA
tumult
kargaşa, gürültü, patırtı, heyecan
tumult
kargaşalık
tumult
karışıklık
TUMULT
PATIRTI