Translate
"we"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
we
(bir çocuğu ikna ederken kullanılan) biz
we
(resmi konuşmalarda) hükümdarın ben yerine kullandığı biz zamiri
we
biz
we
zam. biz, bak. I.
we aim to please
işimiz bu! (görevimiz sizi mutlu etmek)
we all
hepimiz
We all desire happiness
Hepimiz mutluluğu isteriz
we all love you
hepimiz seni seviyoruz
we always go to alanya on holidays
biz tatillerde daima alanya’ya gideriz
we are a family of five
biz beş kişilik bir aileyiz
we are a family of four
biz dört kişilik bir aileyiz
we are a family of three
biz üç kişilik bir aileyiz
we are a large faimly
biz büyük bir aileyiz
we are a team
biz bir ekibiz
we are a team
biz bir takımız
We are all busy with work
Biz tamamen işle meşgulüz
We are all travelling together
Birlikte seyahat ediyoruz
we are at the end of the chain
biz zincirin son halkasındayız
we are available
biz müsait durumdayız
we are busy now
biz şimdi meşgulüz
we are from different worlds
biz ayrı dünyaların insanlarıyız
we are glad to see you here
sizi burada görmekten memnun olduk
We are going to investigate this
Bunu araştıracağız
we are going to the cinema today
bugün sinemaya gideceğiz
we are good friends
biz iyi arkadaşız
We are good friends
Biz iyi arkadaşlarız
we are learning english
biz ingilizce öğreniyoruz
We are lost
Kaybolduk
we are not friends
biz arkadaş değiliz
we are not in the same class
Biz aynı sınıfta değiliz
we are not responsible
biz sorumlu değiliz
we are not the same
biz aynı değiliz
we are one!
biz biriz!
we are only human
biz sadece insanız
we are the best
biz en iyiyiz
we are together
biz beraberiz
we are together
biz birlikteyiz
we are two brothers
biz iki erkek kardeşiz
we are two sisters
biz iki kız kardeşiz
we are waiting for you
sizi bekliyoruz
we are winning
biz kazanıyoruz
we aren’t friends
biz arkadaş değiliz
we aren’t immortal
biz ölümsüz değiliz
we as women
biz kadın olarak
we asked you first
önce biz sorduk
we came all this way to see you
bunca yolu seni görmek için geldik
we came here when i was little
buraya ben küçükken geldik
we came out here just to relax
buraya rahatlamak için geldik
we can’t hear you
seni duyamıyoruz
we can’t wait for you
seni bekleyemeyiz
we didn’t come here to hurt you
buraya sana zarar vermeye gelmedik
we didn’t order these
bunları biz sipariş etmedik
we do just fine
biz gayet iyiyiz
we don’t belong here
buraya ait değiliz
we don’t do anything illegal
biz kanuna aykırı hiçbir iş yapmıyoruz
we don’t do anything illegal
biz yasadışı hiçbir iş yapmıyoruz
we don’t even know where he went
nereye gittiğini bile bilmiyoruz
we don’t have to wait 10 years to see each other again
birbirimizi yeniden görmek için 10 yıl beklememize gerek yok
we don’t know where they are
nerede olduklarını bilmiyoruz
we don’t know where to look
nereye bakacağımızı bilmiyoruz
we don’t see you around here much anymore
seni bu aralar pek göremiyoruz
we don’t talk anymore
biz artık konuşmuyoruz
we found it
onu biz bulduk
we get on really well
biz gerçekten iyi geçiniriz
we got married twenty years ago
biz 20 sene önce evlendik
we got married twenty years ago
biz 20 yıl önce evlendik
we got married twenty years ago
biz yirmi sene önce evlendik
we got married twenty years ago
biz yirmi yıl önce evlendik
we got your back
arkanda biz varız
we have a great deal in common
seninle çok ortak noktamız var
we have a guest from turkey
türkiye’den bir konuğumuz var
we have a guest from turkey
türkiye’den bir misafirimiz var
we have been married for twenty years
biz 20 senedir evliyiz
we have been married for twenty years
biz 20 yıldır evliyiz
we have been married for twenty years
biz yirmi senedir evliyiz
we have been married for twenty years
biz yirmi yıldır evliyiz
we have company
misafirimiz var
we have had this product for only fifteen days
bu ürüne sadece on beş gündür sahibiz
we have one suspect in custody
gözaltında bir şüpheli var
we have owned this product for only fifteen days
bu ürüne sadece on beş gündür sahibiz
We just caught the plane
Uçağa şimdi yetiştik
we just need some gas
sadece biraz benzine ihtiyacımız var
we know it’s you
siz olduğunuzu biliyoruz
we know where this is heading
bunun sonunun nereye varacağını biliyoruz
we know where to find you
seni nerede bulacağımızı biliyoruz
we looked everywhere for you
her yerde seni aradık
we love you
seni seviyoruz
we married twenty years ago
biz 20 sene önce evlendik
we married twenty years ago
biz 20 yıl önce evlendik
we married twenty years ago
biz yirmi sene önce evlendik
we married twenty years ago
biz yirmi yıl önce evlendik
we miss you
sizi özledik
we miss you so much
sizi çok özledik
We must also think more
Şunu da düşünmeliyiz ki
We must also think more
şunu da gözönüne atmalıyız ki
we narrative
biz anlatısı
We need hardly mention that
Söylemeğe gerek yoktur ki
we need to talk
seninle konuşmam lazım
we owe you a debt of gratitude
teşekkür etmeyi bir borç biliriz
we owe you a great debt of gratitude
teşekkür etmeyi bir borç biliriz
we salute the rank not the man
kişiye değil, makama (rütbeye) saygı duyarız
we stayed there for 2 weeks
biz orada 2 hafta kaldık
we thank you
teşekkür ederiz
we thought you were asleep
seni uyudun zannetmiştik
We understand that
Öğrendiğimize göre
we used to come here a lot more
eskiden buraya daha sık gelirdik
we used to come here every sunday evening
eskiden her pazar akşamı buraya gelirdik
We walk on the garden path
Biz bahçe yolunda yürürüz
we went there by plane
biz oraya uçak ile gittik
we went there by plane
biz oraya uçakla gittik
we went to breakfast
biz kahvaltıya gittik
we were here first
önce biz geldik
we were just talking about you
biz de senden konuşuyorduk
we were just talking about you
biz de seni çekiştiriyorduk
we were just talking about you
biz de seni konuşuyorduk
we were just talking about you
biz de senin hakkında konuşuyorduk
we were only going to stay a year
sadece bir yıl kalacaktık
We were speaking of you
Sizden bahsediyorduk
we were young too
biz de gençtik
we weren’t born yesterday
biz kaçın kurasıyız
we will call you
arayacağız sizi
we will call you
sizi arayacağız
we will chat any other day
bir başka gün sohbet ederiz
we will keep you informed
sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz
we will stay with this story as it develops
haber hakkında gelişmeler elimize ulaştıkça sizi bilgilendireceğiz
we would like to express our gratitude to you
teşekkür etmeyi bir borç biliriz
We would like to pay separately
Ayrı ayrı ödeyeceğiz
we’d
kis. we had, we would.
we’ll come get you
gelip seni alacağız
We’ll manage it somehow
Elbette bir yolunu buluruz
we’ll meet you over there
sizinle orada buluşuruz
we’ll take care of this
bununla biz ilgileniriz
we’re
kis. we are.
we’re a family
biz bir aileyiz
We’re all for it
Hepimiz onun için varız, buradayız
we’re glad you could drop by
geldiğin için teşekkür ederiz
we’re glad you could drop by
uğradığın için teşekkür ederiz
we’re going out tomorrow night
yarın gece dışarı çıkıyoruz
we’re going to get you
seni yakalayacağız
we’re going to miss you
seni özleyeceğiz
we’re happy to meet you too
biz de sizinle tanıştığımıza sevindik
we’re help
biz yardımız
we’re in a pretty scrape
ayıkla şimdi pirincin taşını
we’re in for it now!
şimdi çattık belaya!
we’re not married
evli değiliz
we’re old friends
biz eski dostuz
we’ve
kis. we have.
we’ve fallen in love
biz birbirimize aşık olduk
we’ve got a right one here!
(karşısındakinin salak olduğunu düşünerek) ne insanlar var ya
we’ve got an exam today
bugün sınav var