Translate
"wick"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
wick
fitil
wick
i. fitil wicked s. fitilli. wicking i. fitil maddesi.
wick
i. koy, kasaba.
wick
kasaba
wick
köy
wick
kurutmak/yok etmek (suyunu-sıvısını)
wick
lamba
wick
v.geçir:n.lamba
Wick away
Emmek; teri çekmek
wicked
1.kötü, nefret dolu, 2.yaramaz, muzip, 3.ayıplanacak
wicked
aşağılık
wicked
bayağı
wicked
fena
wicked
günahkâr
wicked
habis
wicked
hain
wicked
hayırsız
wicked
kötü
wicked
kötücül
wicked
tehlikeli
wicked
s., i. gunahkar, kotucul, habis; kotu, hayirsiz; adi, bayagi, asagilik; tehlikeli, fena; seytansi; k.dili. cok ustalikli; i., the ile kotu kisiler. wickedly z. gunahkarca. wickedness i. gunahkarlik.
wickedly
günahkarca
wickedness
günahkarlık
Wicker
1) Sepet örgüsü 2) Dal, saz(sepetlik)
wicker
i., s. sepet orgusu icin saz veya dal; sepet isi; s.dalardan orulmus; sepet orgusuyle yapilmis. wickerwork sepet isi, sepet orgusu.
wicker
ince dal, saz
wicker
sepet sazı
wicker basket
sepet
Wickerwork
İnce dal örgüsü ürünler
wickerwork
ince dal veya sazdan yapılmış eşya
Wicket
büyük kapı içinde veya yanındaki ufak kapı
wicket
i. buyuk kapi icinde veya yanindaki ufak kapi; degirmen kanalinin kapisi; krikette uc kaziktan ibaret kale; kroke oyununa mahsus tel kavis. a sticky wicket Ing. zor durum. wicketkeeper i. krikette top hedefinin arkasinda duran oyuncu.
wicket
kale
Wicket
Kapıcık, kanal kapağı, delik kapağı(y. fırın)
wicket
küçük kapı
Wicket gate
Ayar kanadı (hidrolik türbinlerde)
Wicket gate ring
Ayar çemberi (hidrolik türbinlerde)
wicket keeper
kriket topçusu
Wicking
Cam lifi sızması
wickiup
saz çadır