Meaning of
"DİKENLİ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
dikenli
barbed
DİKENLİ
THISTLY
dikenli
thistly
dikenli
thorny
dikenli
acanthaceous
dikenli
hispid
DİKENLİ
BRAMBLY
DİKENLİ
SPIKY
DİKENLİ
SPINED
DİKENLİ
SPINOSE
DİKENLİ
SPINOUS
DİKENLİ
SPINY
dikenli
spinescent
dikenli
spinose
dikenli
spinose , spinous
dikenli
spiny
DİKENLİ
PRICKLY
dikenli
prickly
dikenli balık
stickleback
dikenli bir tür iri vatoz
stingray
dikenli bitki (böğürtlen gibi)
bramble
DİKENLİ ÇALI
THORNBUSH
DİKENLİ ÇALI
THORNY PLANT
DİKENLİ ÇALI
BRIAR
DİKENLİ ÇALI
BRIER
dikenli fıçı üzerinde olmak
sit on a powder keg
DİKENLİ KABUK
HEDGEHOG
dikenli kuyruğu olan iki ayaklı ejderha
wivern
dikenli küçük çalı
buckthorn
Dikenli öksüz balığı
Armed gurnard
Dikenli öksüz balığı.
MAILED GOUNARD
dikenli paten
thorny skate
dikenli salyangoz
murex
dikenli tel
barbed wire
Dikenli tel, demir veya çelikten; örgülü tel, kablo, örme şerit ve benzerleri, bakır veya alüminyumdan (elektrik yalıtımı olanlar hariç)
Barbed wire, of iron or steel
Dikenli tel.
BARBED WIRE
Dikenli tel.
WIRE,BARBED
Dikenli teller
Barbed wire
Dikenli teller ve dikenli tel engelleri, çelik veya çelik telinden yapılmış olanlar
Barbed wire and barbed wire entanglements made from steel or steel wire
DİKENLİ TOHUM KABUĞU
BUR
Dikenli, çengelli, kancalı
Barbed
dikenli, kaba saçlı
hispid