Meaning of
"TUZLA"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
TUZLA
SALINE
tuzla
salina
TUZLA
SALT MARSH
TUZLA
SALTERN
TUZLA
SALTPAN
TUZLA
SALT-PAN
Tuzla
Saltworks
Tuzla (tuz çıkarımı)
Saltern (Saltworks)
tuzla buz olmak
be smashed to smithereens
tuzla buz olmak
break to smithereens
Tuzla çökeltme
Salting out
Tuzla çökeltme (kim.)
Salting out
tuzla çöktürmek
salt out
Tuzla tuzu.
SOLAR SALT
Tuzla.
SALT PAN
tuzlak
salt meadow
Tuzlama
Salinization
TUZLAMA
SOUSE
Tuzlama, salamura yapma
Dry-salting
tuzlamak
salt
tuzlamak
souse
tuzlanıp tütsülenmiş ringa balığı
kipper
tuzlanıp tütsülenmiş som balığı
kippered salmon
Tuzlanma, tuz bağlama
Salification
Tuzlanmış balıklar
Salted fish
Tuzlanmış domuz eti
Salted pork
Tuzlanmış keçi derisi
Pickled goat leather
Tuzlanmış, salamura
Salted
Tuzlanmış, salamura yapılmış, kurutulmuş veya tütsülenmiş etler; et veya sakatattan yenilebilir un ve kaba unlar (tuzlanmış, salamura yapılmış, kurutulmuş veya tütsülenmiş domuz, sığır ve dana etleri hariç)
Meat salted, in brine, dried or smoked; edible flours and meals of meat or meat offal (excluding pig meat, beef and veal salted, in brine, dried or smoked)
Tuzlaşma
Salification
TUZLAYARAK SAKLAMAK
PICKLE
TUZLAYARAK SAKLAMAK
SALT
TUZLAYARAK SAKLAMAK
SALT DOWN