Meaning of
"kilitli"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kilitli
locked
kilitli çekmece ya da dolap
locker
kilitli disk
locked disk
kilitli dolap
locker
kilitli dosya
locked file
Kilitli dövme kalıpları
Locked forging dies
Kilitli dümen erkek iğneciği.
LOCKING PINTLE
Kilitli klipsler ve kilitli klipsli çerçeveler, adi metalden (el çantaları, evrak çantaları vb. için çıtçıtlar ve klipsler hariç)
Base metal clasps and frames with clasps, with locks (excluding fasteners and clasps for handbags, brief-cases and executive-cases)
Kilitli klipsler ve kilitli klipsli çerçeveler; bunların parçaları
Clasps and frames with clasps, incorporating locks
Kilitli kontak
Theft protection
Kilitli kontak anahtarı
Starter lock
Kilitli konum
Locking position
kilitli kutu
lockbox
kilitli osilatörlü detektör
locked oscillator detector
kilitli oylum
locked volume
kilitli pense
locking pliers
Kilitli pul; yaylı rondela
Lock-washer
kilitli seçili/korumalı hücreler
locked cell selected/cells protected
Kilitli somun
Lock nut