Meaning of
"suçlama"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
suçlama
allegation
SUÇLAMA
REPROACH
SUÇLAMA
EXCORIATION
SUÇLAMA
COMPLAINT
suçlama
impeach
suçlama
impeachment
SUÇLAMA
ACCUSATION
suçlama
accusation
suçlama
accuse
SUÇLAMA
ACCUSING
suçlama
imputation
SUÇLAMA
CONDEMNATION
suçlama
incrimination
suçlama
inculpation
suçlama
indictment
SUÇLAMA
CENSURE
SUÇLAMA
PLAINT
SUÇLAMA
ARRAIGNMENT
suçlama
arraignment
SUÇLAMA
DENUNCIATION
SUÇLAMA
BLAME
SUÇLAMA
BLAMING
SUÇLAMA
CHARGE
SUÇLAMA
RAP
SUÇLAMA
IMPEACHMENT
SUÇLAMA
INCRIMINATION
SUÇLAMA
INCULPATION
SUÇLAMA
INDICTMENT
SUÇLAMA
CRIMINATION
suçlama fırtınası
blamestorming
suçlama itham etme
accusation
suçlama kabilinden
incriminatory
suçlama, itham
accusation
suçlama, itham
indictment
suçlama, itham, ileri sürme, sav, iddia
allegation
suçlama, töhmet
imputation
suçlamak
reprehend
SUÇLAMAK
REPROACH
SUÇLAMAK
EXCORIATE
suçlamak
impeach
suçlamak
accuse
SUÇLAMAK
PUT IN THE DOCK
SUÇLAMAK
PUT THE BLAME ON SMB.
Suçlamak
To incriminate, to accuse, to blame
SUÇLAMAK
CONDEMN
suçlamak
hold sth against
suçlamak
incriminate
suçlamak
inculpate
suçlamak
indict
SUÇLAMAK
CENSURE
suçlamak
fault
suçlamak
denounce
SUÇLAMAK
ARRAIGN
suçlamak
arraign
SUÇLAMAK
BLAME
SUÇLAMAK
CHARGE
SUÇLAMAK
CHARGE SMB. WITH SMTH.
suçlamak
point the finger at
SUÇLAMAK
IMPEACH
SUÇLAMAK
IMPUTE
SUÇLAMAK
TASK
SUÇLAMAK
BRING AN ACCUSATION AGAINST SMB.
SUÇLAMAK
TAX
SUÇLAMAK
INCRIMINATE
SUÇLAMAK
INCULPATE
SUÇLAMAK
INDICT
suçlamak
Indict
SUÇLAMAK
CRIMINATE
suçlamak
criminate
SUÇLAMAK (AĞIR BİÇİMDE)
CHASTISE
suçlamak, görevlendirmek
charge with
suçlamak, itham etmek
impeach
suçlamak, itham etmek
indict
suçlamak, kabahat yüklemek
lay at the door of
suçlamak, suçlu çıkarmak, suçlu olduğunu göstermek
incriminate
SUÇLAMANIN EN AĞIR KISMI
GRAVAMEN
SUÇLAMAYA KARŞILIK VERMEK
RECRIMINATE
suçlamaya suçlama ile karşılık verme, karşılıklı suçlama, atışma
recrimination