Meaning of
"Piyasa"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
piyasa
market
Piyasa
Marketplace
Piyasa açılımları
Market openings
piyasa analizi
market analyst
piyasa anketi
market survey
piyasa araştırmacısı
market researcher
Piyasa araştırması
Market research
piyasa araştırması yapmak
conduct a market research
piyasa araştırması, piyasa analizi
market analysis
piyasa araştırması, piyasa etüdü
market study
piyasa boşluğu
gap in the market
piyasa bölünmesi
market segmentation
piyasa dalgalanması
market fluctuation
Piyasa değeri
Mark to market
piyasa değeri
market cap
piyasa değeri
market value
Piyasa değerlemesi
Market valuation
Piyasa denetimi
Market inspection
Piyasa dışı belirlemek
To determine outside the market
piyasa ekonomisi
market economy
piyasa emri, pazar emri
market order
piyasa etkileri
market influences
Piyasa Faiz Oranı
Market Rate Of İnterest
piyasa fiyatı
market price
PİYASA FİYATI
QUOTATION
Piyasa fiyatı; Cari fiyat
Market price
piyasa fiyatına göre değerlendirilmiş
at value
PİYASA FİYATINI BİLDİRMEK
QUOTE
Piyasa gözetim sistemi
Market surveillance system
piyasa gözetimi
market surveillance
piyasa gözetimi ve denetimi
market surveillance and inspection
piyasa gücü
market power
Piyasa güçleri
Market forces
Piyasa hakimiyeti
Market dominance
Piyasa katılımcısı
market participant
piyasa katma değeri
market value added (MVA)
Piyasa kaynakları
Market resources
piyasa konjonktürü
market condition
Piyasa koşulları
Market conditions
Piyasa oluşturmak
To establish a market
Piyasa oluşturucu köprü kuruluş
Market bridge institution
Piyasa oluşturucu kuruluş
Market maker institution
piyasa oyunu
market rigging
Piyasa payı
Market share
Piyasa payı eşiği
Market share threshold
piyasa paylaşımı
market sharing
Piyasa planlama
Market planning
piyasa raporu
market report
Piyasa rayici
Market price
piyasa rayici
market quotation
Piyasa restorandı
A restaurant where trendy people meet
Piyasa Riski
Market Risk
piyasa strateji uzmanı
market strategist
piyasa süreci
market process
Piyasa Şartlarında Muvazaasız İşlem
Arm’s Length Transaction
Piyasa şartlarının bozulması
Market distortions
piyasa üstünlüğü
market superiority
piyasa ve fiyat mekanizmasına dayalı devlet
state bound by market and price mechanism
piyasa verileri
market data
Piyasa yapıcılığı
Market dealing, primary dealer
Piyasa yapıcılığı sistemi
Primary dealer system
piyasada (satılan)
on the market
piyasada ihtiyaçtan fazla bulunan mal
drug on the market
piyasada rağbet gören ürünler
market leaders
PİYASADA TUTULMUŞ
STAPLE
piyasadaki malı kapatan ve istif eden
engrosser
PİYASADAKİ MALI KAPATMA
COEMPTION
Piyasadaki para
CURRENCY
piyasadaki tüm malı satın almak
buy something up
Piyasalar kanunu
Law of markets
Piyasaları etkileyen
Affecting market
Piyasaların bölünmesi
Partition of markets
Piyasanın korunması, pazarın korunması
Market production
Piyasanın korunması, pazarın korunması
Market protection
Piyasanın ofisleri
Offices of the market
Piyasanın serbestleştirilmesi
Market liberalisation
Piyasası Olmayan Menkul Kıymetler
Non- Marketable Securities
piyasaya arz
placing on the market
Piyasaya arz etmek
To put on the market
PİYASAYA ÇIKARMAK
ISSUE
PİYASAYA ÇIKARMAK
PUT ON THE MARKET
PİYASAYA ÇIKARMAK
FLOAT
Piyasaya hakim olan teşebbüsler
Undertakings dominant in the market
piyasaya ilk kez sürülmek
debut
PİYASAYA SÜRME
ISSUE
PİYASAYA SÜRMEK
PASS
PİYASAYA SÜRMEK
LAUNCH
piyasaya sürmek
put into circulation
Piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi
Prevention of the potential new entrants to the market
PİYASAYI DÜŞÜRME EĞİLİMİ OLAN
BEARISH
piyasayı ele geçirmek
corner the market
piyasayı elinde tutmak
hold the market
PİYASAYI OYNATAN KİMSE
RIGGER
piyasayı tekeline alma, stoklama
engrossment
PİYASAYI YÜKSELTMEK (BORSA)
BULL