Meaning of
"kışkırtmak"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kışkırtmak
set
KIŞKIRTMAK
SET ON
KIŞKIRTMAK
PROD
kışkırtmak
prompt
KIŞKIRTMAK
STING
KIŞKIRTMAK
EXCITE
KIŞKIRTMAK
STIR UP
kışkırtmak
excite
KIŞKIRTMAK
LASH
kışkırtmak
provoke
KIŞKIRTMAK
ANTAGONIZE
kışkırtmak
antagonize
kışkırtmak
urge
kışkırtmak
suborn
KIŞKIRTMAK
ROUSE
KIŞKIRTMAK
DEFY
KIŞKIRTMAK
FAN THE FLAME
kışkırtmak
fan the flames
KIŞKIRTMAK
GINGER
KIŞKIRTMAK
GINGER UP
KIŞKIRTMAK
HOUND
KIŞKIRTMAK
HOUND ON
KIŞKIRTMAK
FERMENT
KIŞKIRTMAK
EGG
KIŞKIRTMAK
EGG ON
kışkırtmak
instigate
KIŞKIRTMAK
GOAD
KIŞKIRTMAK
GOAD ON
KIŞKIRTMAK
SOLICIT
kışkırtmak
solicit
KIŞKIRTMAK
WARM UP
kışkırtmak
fire
kışkırtmak
brace
kışkırtmak
sparkplug
KIŞKIRTMAK
JOCKEY INTO
kışkırtmak
awake,awaken
KIŞKIRTMAK
INCITE
KIŞKIRTMAK
AGITATE
kışkırtmak
agitate
kışkırtmak
jump
kışkırtmak
whet
KIŞKIRTMAK
FOMENT
KIŞKIRTMAK
INFLAME
KIŞKIRTMAK
TEMPT
kışkırtmak
spur
KIŞKIRTMAK
INSTIGATE
kışkırtmak heyecanlandırmak
excite
kışkırtmak, dolduruşa getirmek, körüklemek, tahrik etmek
incite
kışkırtmak, ısrar etmek
egg sb on