Translate
"spur"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
spur
1.mahmuz, 2.teşvik eden şey, dürtü, güdü, 3.mahmuzlamak, 4.kışkırtmak
SPUR
CUMBA
SPUR
ÇIKINTI
spur
çıkıntı (iki koyak arasındaki)
SPUR
DAĞ KOLU
SPUR
DEHLEMEK
SPUR
DESTEK
SPUR
DÜRTMEK
SPUR
DÜRTÜ
SPUR
GÜDÜ
spur
kışkırtmak
SPUR
MAHMUZ
SPUR
MAHMUZLA VURMAK
SPUR
MAHMUZLAMAK
spur
meyve veren kısa dal
SPUR
PAYANDA
spur
saik
SPUR
TEŞVİK ETMEK
spur
v.mahmuzla:n.mahmuz
spur gear
düz dişli
Spur gear
Düz dişli, alın dişlisi
spur line of levels
açık, (dal,kol) nivelman hattı
spur pinion
fener dişli, düz dişli
SPUR SHORE
Layterlerden yükleme yapabilmek için gemi ile rıhtım arasına konulan ağaç sal.
SPUR SMB. ON
DÜRTMEK
spur traverse
açık (dal) poligon
spurgall
i. mahmuz yarasi.
spurge
i. sutlegen, bot. Euphorbia spurge laurel, defneye benzer bir bitki, bot. Daphnelaureola spurge olive dulap talotu, bot. Daphne mezereumsun spurge, sari sutlegen, bot. Euphorbia helioscopia. tree spurge agac sutlegeni.
SPURGE
SÜTLEĞEN
spurheeled
s., zool. ayaginin arka parmagi mahmuzlu (kus).
SPURIOUS
EVLİLİK DIŞI
SPURIOUS
GAYRİ MEŞRU
SPURIOUS
KALP
SPURIOUS
SAHTE
SPURIOUS
SUNİ
SPURIOUS
YAPAY
SPURIOUS
YAPMA
SPURIOUSNESS
SAHTELİK
spurious
benzer
spurious
doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan
spurious
düzme
spurious
s. sahte, taklit, yapma, duzme; biyol. sathi, asil olmayan, benzer; kanun disi (cocuk). spuriously z. taklit ederek. spuriousness i. benzeri olma, taklidi olma.
spurious
sahte
spurious
sahte, taklit, düzme
spurious
taklit
spurious
yalancı
spurious
yapma
spurious
yapma, parazit
spurious and image rejection
istenmeyen alışların ve görüntülerin bastırılması
spurious correlation
yapma ilinti
spurious counts
yanlış sayımlar
spurious emission
istenmeyen yayım
spurious oscillation
asalak salınım
spurious pregnancy
yalancı gebelik
spurious pulse
yanlış darbe
spurious radiation
istenmeyen ışıma
spurious rejection
istenmeyen yayın bastırması
spurious response frequency
istenmeyen tepki frekansı
spurious response rejection
istenmeyen tepki bastırması
spurious response rejection ratio
istenmeyen tepki bastırma oranı
spurious signal
parazit sinyal
SPURLING PIPE
Güverte zincir loçası.Demir zincirinin güverteden zincirliğe inişinde içinden geçtiği boru.
spurn
1.tekme ile kovmak, 2.reddetmek, burun kıvırmak
spurn
f., i. tekme atip defetmek, tekme ile kovmak; hakaretle reddetmek; i. hakaret edici davranis; nefretle reddetme.
SPURN
GERİ ÇEVİRMEK
spurn
hakaretle reddet
SPURN
HİÇE SAYMAK
SPURN
REDDETMEK
SPURN
TEKME ATMAK
SPURN
TEPMEK
SPURN WATER
Lumbuz üzerindeki kaş.
spurned
v.reddet:adj.reddedilmiş
Spurr’s resin
Spurr reçinesi
SPURRED
MAHMUZLU
spurrier
i. mahmuzcu.
spurring
n.reddetme:v.reddet:prep.reddederek
spurry , spurrey
i. karanfil familyasindan herhangi bir ot.
Spurs
Mahmuzlar
Spurs
Refrakter sacayağı
spurt
1.fışkırmak, 2.fışkırtmak, 3.fışkırma, 4.sızma, 5.atak, çaba, gayret
SPURT
ANİ ÇIKIŞ
spurt
davranmak
spurt
f, i. ani hamle yapmak, davranmak; i. ani hamle; kisa muddet icin faaliyet artisi.
SPURT
FIŞKIRMA
SPURT
FIŞKIRMAK
SPURT
FIŞKIRTMAK
SPURT
GAYRET
SPURT
HAMLE
SPURT
HAMLE YAPMAK
SPURT
OLAĞANÜSTÜ ÇABA
SPURT
OLAĞANÜSTÜ ÇABA GÖSTERMEK
SPURT
SON BİR ÇABA GÖSTERMEK
spurt
v.atak yap:n.atak
spurt, spirt
f., i. fiskirmak, fiskirtmak; i. fiskirma.
spurt, spirt
fışkırma
spurt, spirt
fışkırmak
spurt, spirt
fışkırtmak