Meaning of
"Adi"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ADİ
NO CLASS
ADİ
REPTILE
ADİ
BASE
adi
unexceptional
ADİ
EVERYDAY
ADİ
WORMY
ADİ
MEAN
ADİ
MEASLY
ADİ
CAMP
ADİ
CAMPY
ADİ
SHODDY
ADİ
ABJECT
ADİ
COMMON
ADİ
COMMON AS DIRT
ADİ
DASTARDLY
ADİ
COMMONPLACE
ADİ
MENIAL
adi
menial
Adi
Simple, ordinary
ADİ
PICAYUNE
ADİ
PICAYUNISH
ADİ
LITTLE
ADİ
ONE-HORSE
ADİ
RUBBISHY
ADİ
SLAVISH
ADİ
SLEAZY
ADİ
VILE
ADİ
ORDINARY
adi
ordinary
ADİ
ORNERY
ADİ
CONTEMPTIBLE
ADİ
DESPICABLE
ADİ
POKY
ADİ
VULGAR
ADİ
CHEAP-JACK
ADİ
CHINTZY
ADİ
LOW
ADİ
LOW CLASS
ADİ
JERKWATER
adi
tawdry
ADİ
GROVELING
ADİ
GROVELLING
ADİ
TWOPENNY
ADİ
TWOPENNY-HALFPENNY
ADİ
GUTTER
ADİ
HACKNEYED
ADİ
COARSE
ADİ
COARSE-GRAINED
Adi Alacaklar
Unsecured Claim
Adi alacaklı
General creditor, ordinary creditor
adi alacaklı
ordinary creditor
adi çikmis, kötülügüyle ün salmis, dile düsmüs bir şekilde
Notoriously
Adi fırtına
SECONDARY
Adi günler.Astarya günlerinde tatiller dahil kesiksiz ve istisnasız olarak sayılan günler.
RUNNING DAYS
adi harçla inşa edilmiş
jerry built
Adi Hisse Başına Kar
Basic Earnings Per Share
adi hisse senedi
common stock
Adi Hisse Senedi
Ordinary Share
Adi hisse senedi
Ordinary shares
Adi hisse senetleri
Common stocks, ordinary shares
adi ışın
ordinary ray
Adi karine
Rebuttable presumption
adi kesir
common fraction
Adi kil ve şist, inşaat için (bentonit, ateş kili, genleştirilmiş kil, kaolin ve kaolinli killer hariç); andalüzit (Endülüs taşı), siyanit, silimanit; mulit (saf çini); şamot veya dinas toprakları (profillit dahil)
Common clays and shales for construction use (excluding bentonite, fireclay, expanded clays, kaolin and kaolinic clays); andalusite, kyanite and sillimanite; mullite; chamotte or dinas earths (including pyrophylite)
Adi kil ve şist, inşaatlarda kullanılan (bentonit, ateş kili, genleştirilmiş kil, kaolin ve kaolinli killer hariç); andalüzit (Endülüs taşı), siyanit, silimanit; mulit (saf çini); şamot veya dinas toprakları (profillit dahil)
Common clays and shales for construction use (excluding bentonite, fireclay, expanded clays, kaolin and kaolinic clays); andalusite, kyanite and sillimanite; mullite; chamotte or dinas earths
adi kireç
common lime
adi komandit şirket
limited partnership
Adi konkordato
Ordinary concordat
adi malullük
ordinary invalidity
Adi metal teller ve çubuklar, aglomera edilmiş adi metal tozlarından, metal spreyleme için (parçalar dahil)
Base metal wire and rods of agglomerated base powder, used for metal spraying (including parts)
Adi metalden parçalar (asma kilitler, kilitler ile kilitli klipsler ve kilitli çerçeveler için)
Base metal parts for padlocks, locks and for clasps and frames with locks
adi metaller
base metals
Adi metallerden fermuar, toka, kanca ve kopçalar
Hooks and eyes
Adi metallerden heykelcikler, süsler ve dekoratif eşyalar; fotoğraf veya resim çerçeveleri ile aynalar
Statuettes, ornaments; photograph or picture frames, and mirrors
Adi metallerden zırhlı veya takviyeli kasalar, güçlendirilmiş sandık ve kapılar
Armoured or reinforced safes, strongboxes and doors
adi notanın yanına eklenen ufak nota
appoggiatura
Adi ortaklık
Ordinary partnership, unincorporated undertaking
Adi ortaklıklar
Ordinary partnerships
adi ölçü
common time
adi posta
surface mail
adi posta
first mail
Adi senet
Note
adi servi
true cypress
Adi sıcaklıkta donan yağlara fat denir.Donmayanlara ise oil.
VEGETABLE FATS
Adi siğil
Verruca vulgaris
Adi suç
Simple offence
Adi şirket
Ordinary partnership
adi taraf
seamy side
adi telgraf
day letter
adi tuğla
common brick
Adi ve rehinli alacaklılar sırası (iflasta)
Order of ordinary and pledgee creditors (in bankruptcy)
Adi yazılı akit
Simple written contract
Adi yazılı şekil
Simple written form
adi, aşağılık
grovelling
adi, bayağı, banal, sıradan
banal
adi, zevksiz, cafcaflı
tawdry
Adiabatic.
ISENTROPIC
adiabatik kür
adiabatic curing
adiadokokinezi
adiadochokinesis
ADİCE
ABJECTLY
ADİCE
VULGARLY
ADİCE
COARSELY
ADİL
EVEN-HANDED
ADİL
LAWFUL
ADİL
RIGHTEOUS
ADİL
RIGHT-MINDED
adil
righteous
ADİL
FAIR
ADİL
FAIR-MINDED
adil
fair
ADİL
SCRUPULOUS
ADİL
IMPARTIAL
ADİL
JUST
ADİL
EQUITABLE
adil
equitable
Adil bir duruşma hakkı
Right to a fair trial
adil bir şekilde davranmak
do justice
adil değil
unfair
adil değil
not fair
adil düzen
just order
Adil fiyat
Fair price
Adil fiyat
Equitable price
Adil ticaret
Fair trade
adil ücret
fair wages
adil ve dürüst olmak
play the game
Adil ve hakça
Just and fair
Adil ve makul
Fair and reasonable
adil vergi
equitable tax
adil, tarafsız
equitable
ADİLANE
FAIR
ADİLANE
FAIRLY
ADİLANE
JUSTLY
ADİLANE
EQUITABLY
Adilce
Fairly
ADİLCE
JUSTLY
adileştir
vulgarize
adileştirme
vulgarization
ADİLEŞTİRMEK
CAMP
ADİLEŞTİRMEK
BEMEAN
ADİLEŞTİRMEK
VULGARIZE
ADİLEŞTİRMEK
BANALIZE
ADİLİK
BASENESS
adilik
meanness
ADİLİK
DASTARDLINESS
adilik
commonness
adilik
commonplaceness
ADİLİK
LEWDNESS
ADİLİK
SLAVISHNESS
ADİLİK
SMALLNESS
ADİLİK
CONTEMPTIBILITY