Meaning of
"Anlaşma"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
anlaşma
handshake
ANLAŞMA
ALLIANCE
anlaşma
alliance
ANLAŞMA
BARGAIN
anlaşma
bargain
ANLAŞMA
UNDERSTANDING
anlaşma
understanding
ANLAŞMA
SETTLEMENT
ANLAŞMA
Settlement
ANLAŞMA
COMPACT
ANLAŞMA
DEAL
ANLAŞMA
COMPOSITION
ANLAŞMA
ACCORD
ANLAŞMA
CONCERT
ANLAŞMA
CONCORD
ANLAŞMA
HOOKUP
anlaşma
consensus
anlaşma
arrange
ANLAŞMA
ARRANGEMENT
ANLAŞMA
CONSPIRACY
ANLAŞMA
CONTRACT
ANLAŞMA
RAPPORT
anlaşma
convention
anlaşma
treaty
anlaşma
ausgleich
ANLAŞMA
PACT
ANLAŞMA
COVENANT
ANLAŞMA
AXIS
anlaşma
axis
anlaşma
agreement
Anlaşma
Agreement, contract
anlaşma
agreement, treaty
anlaşma
entente
anlaşma (iki devlet arasında olan)
accord
Anlaşma altında ödenmesi gerekli olanlar için yapılan ihtiyati haciz.Örneğin,bottomry,respondentia,kurtarma,gemi adamı ücretleri vb.
LIEN,CONTRACTUAL
Anlaşma çerçevesinde
Within the framework of the agreement, in the scope of the agreement
anlaşma elsıkışma
handshaking
anlaşma ile
by a pledge
Anlaşma imzalamak
To conclude an agreement, to sign an agreement, to execute an agreement
Anlaşma imzalamak
to enter into an agreement
Anlaşma kategorileri
Categories of agreements
anlaşma maddeleri
articles of agreement
anlaşma mektubu
letter of agreement
Anlaşma metni hazırlamak
To draw up an agreement
anlaşma pazarlık
bargain
anlaşma sağla
agree upon
Anlaşma sorumluluğu.
CONTRACTUAL LIABILITY
anlaşma sözleşme
pact
anlaşma taslağı
draft agreement
anlaşma yapmak
stipulate
anlaşma yapmak
strike a deal
Anlaşma yapmak
to conclude an agreement
ANLAŞMA YAPMAK
CONCLUDE
ANLAŞMA YAPMAK
ENTER INTO AN AGREEMENT WITH SMB.
anlaşma yapmak
enter into a bond
ANLAŞMA YAPMAK
MAKE A DEAL
anlaşma, mukavele, akit, kontrat
Contract
Anlaşma, sözleşme
Agreement
Anlaşma; Uyuşma
Agreement
Anlaşmadan doğan hapis hakkı,tedbir.
CONTRACTUAL LIEN
ANLAŞMAK
BARGAIN
ANLAŞMAK
SETTLE
ANLAŞMAK
SETTLE WITH
anlaşmak
come
ANLAŞMAK
BE IN RAPPORT WITH
ANLAŞMAK
COME TO AN AGREEMENT
ANLAŞMAK
COME TO TERMS
ANLAŞMAK
HIT IT OFF WITH SMB.
ANLAŞMAK
COMPOUND
ANLAŞMAK
COMPROMISE
ANLAŞMAK
CONCERT
anlaşmak
get
ANLAŞMAK
GET ALONG
ANLAŞMAK
GET ALONG WITH
ANLAŞMAK
GETTING ON WITH
ANLAŞMAK
CONSPIRE
anlaşmak
conspire
ANLAŞMAK
FIX ON
ANLAŞMAK
FIX UP ON
ANLAŞMAK
GO ALONG
ANLAŞMAK
REACH AN AGREEMENT
anlaşmak
difference
ANLAŞMAK
COTTON
ANLAŞMAK
COVENANT
anlaşmak
agree
ANLAŞMAK
CLOSE
ANLAŞMAK
KEEP IN WITH
anlaşmak
term
anlaşmak, anlaşmaya varmak, uzlaşmak, anlaşma, uzlaşma
assent
Anlaşmak, mutabakata varmak
to agree
anlaşmak, mutabık kalmak
agree
Anlaşmalara müşterek avaryanın York-Anvers kuralları ile halledilebileceği hususunda konulan kloz.
GENERAL AVERAGE CLAUSE
Anlaşmaları yenilemek
to renew agreements
anlaşmalı
contract
anlaşmalı
contractual
anlaşmalı bağlantı
negotiable line
Anlaşmalı eylem davranış
Concerted action
Anlaşmalı eylem, anlaşmalı davranış, uyumlu eylem
Concerted action
anlaşmalı olarak bir kamyonet içinde seyahat etme
vanpool
anlaşmalı olmak
have an agreement
ANLAŞMALI TARAF
CONTRACTOR
Anlaşmanın değiştirilmesi.
ALTERATION OF AGREEMENT
Anlaşmanın ihlali.
BREACH OF CONTRACT
Anlaşmanın karşılıklı olarak feshedilmesi,
Mutuus disensus
Anlaşmanın metni bu tüzüğe eklidir.
The text of the agreement is attached to this regulation
Anlaşmanın niteliğine aykırı olarak
Contrary to the nature of the agreement
Anlaşmanın onaylanması
Ratification of an agreement
Anlaşmanın uygulanması
Execution of the agreement
Anlaşmanın yürürlükte kalması
Maintenance of agreements
Anlaşmaya girmek
To enter into an agreement
Anlaşmaya katılmak
To accede to a treaty
Anlaşmaya taraf olan
The party to a contract
anlaşmaya taraf olan ülke
signatory country
anlaşmaya taraf olanlar
parties to the agreement
Anlaşmaya taraf olma
Accession to an agreement
anlaşmaya taraf olmak
accede to a treaty
Anlaşmaya taraf olmak
to accede to a treaty
Anlaşmaya uygun olarak
According to the agreement
anlaşmaya varılamayan konu
sticking point
anlaşmaya varılamayan konu
a sticking point
ANLAŞMAYA VARMA
NEGOTIATION
anlaşmaya varmak
come to an agreement
Anlaşmaya varmak
to accord a treatment
Anlaşmaya varmak
To come to an agreement, to agree upon
anlaşmaya varmak
enter into an agreement
anlaşmaya varmak, uzlaşmak
strike a bargain
ANLAŞMAYA YANAŞMAZ
UNCOMPROMISING
anlaşmayı görüş
negotiate
ANLAŞMAZLIĞA DÜŞMEK
CONFLICT
ANLAŞMAZLIĞA NEDEN OLAN
CONTROVERSIAL
anlaşmazlığa neden olan
controversial
anlaşmazlığı çözme
showdown
anlaşmazlığı halletmek
adjust a difference
anlaşmazlığın çözümü için hakeme başvurma
arbitration
ANLAŞMAZLIK
Dispute
anlaşmazlık
dissension
anlaşmazlık
altercation
anlaşmazlık
division
ANLAŞMAZLIK
FRICTION
anlaşmazlık
friction
ANLAŞMAZLIK
STRIFE
ANLAŞMAZLIK
ODDS
ANLAŞMAZLIK
MIX-UP
ANLAŞMAZLIK
CONFLICT
ANLAŞMAZLIK
QUARREL
anlaşmazlık
conflict
Anlaşmazlık
Conflict, dispute, discrepancy, discord, controversy
ANLAŞMAZLIK
RUN-IN
anlaşmazlık
misunderstand
anlaşmazlık
mix-up