Meaning of
"BEL"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Bel
Bel
BEL
MIDDLE OF THE BACK
BEL
LOIN
BEL
LOINS
bel
loin
bel
loins
BEL
WAIST
bel
waist
Bel
Lumbar support
BEL
SPADE
BEL
PADDLE
BEL
GRUBBER
bel
reins
Bel (tıp)
Loin
bel ağrısı
lumbago
bel ağrısı
backache
bel ağrısı, lumbago
lumbago
Bel ağrısı; lumbago (tıp)
Lumbago
BEL BAĞLAMAK
BANK ON
BEL BAĞLAMAK
REPOSE IN
BEL BAĞLAMAK
BARGAIN ON
BEL BAĞLAMAK
BASE ONESELF ON
BEL BAĞLAMAK
CALCULATE
bel bağlamak
pin one’s hopes on
BEL BAĞLAMAK
PLACE RELIANCE IN
BEL BAĞLAMAK
PLACE RELIANCE ON
BEL BAĞLAMAK
GO ON
BEL BAĞLAMAK
LOOK TO
BEL BAĞLAMAK
RECKON ON
BEL BAĞLAMAK
RECKON UPON
BEL BAĞLAMAK
TRUST TO
BEL BAĞLAMAK
BUILD
BEL BAĞLAMAK
RELY ON
BEL BAĞLAMAK
RELY UPON
bel bağlamak, güvenmek
calculate on
BEL BAĞLAYAN
RELIANT
Bel çantaları
Belt bags
Bel çantası
Hip bag
Bel desteği
Lumbar support
bel kemiği
chine
Bel kemiği, omurga (tıp)
Backbone
Bel kemiğinin yan kıvrımı (tıp)
Scoliosis
BEL KISMI
WAISTLINE
bel kısmı
waistband
Bel kuşakları
Abdominal belts
bel omurları
lumbar vertebra
Bel omurları (tıp)
Lumbar vertebrae
bel suyunun uykuda akması
nocturnal emission
bel verme şiş
bulge
BEL VERMEK
SAG
BEL VERMİŞ
SPRUNG
bel yeri
waistline
Bel, belli
Waist
Bel; (y.fırın) Karın
Belly
bela
calamity
bela
evil
bela
trouble
bela
predicament
BELÂ
CURSE
BELÂ
CALAMITY
belâ
calamity
BELÂ
EVIL
BELÂ
DAMNATION
belâ
damnation
BELÂ
NUISANCE
BELÂ
DARNED
BELÂ
PEST
BELÂ
ROCK
BELÂ
MISFORTUNE
belâ
misadventure
BELÂ
PLAGUE
belâ
misfortune
belâ
destruction
BELÂ
TRIBULATION
BELÂ
BORE
BELÂ
SCOURGE
BELÂ
TROUBLE
BELÂ
ILL
BELÂ
AFFLICTION
belâ
disaster
bela aramak
ask for trouble
bela aramak
look for trouble
bela gibi
confoundedly
belâ musibet
Plagued
BELÂ OKUMAK
DAMN
BELÂ OKUMAK
DARN
bela olmak
plague
BELÂ OLMAK
PESTER
BELÂ OLMAK
PLAGUE
belada, zor durumda
in the soup
beladan kurtarmak
get sb off the hook
BELÂGAT
RHETORIC
belâgat
declamation
belâgat ilmi, konuşma sanatı
Rhetoric
belagat, uzsözlülük, uzdil
eloquence
BELÂGATLI
ELOQUENT
belagatli, uzsözlü, uzdilli
eloquent
belalı
calamitous
BELÂLI
HARD-BITTEN
BELÂLI
CALAMITOUS
belâlı
thorn
BELÂLI
THORNY
BELÂLI
PESKY
BELÂLI
PLAGUY
belâlı
tough
BELÂLI
DIFFICULT
BELÂLI
TROUBLESOME
BELÂLI
BULLY
BELÂLILIK
TOUGHNESS
Belaltı inmesi(tıp)
Paraplegia (Paraplegy)
Belarmin
Bellarmine
belasını aramak, kaşınmak, kavga çıkarmak
trail one’s coat
BELÂSINI VERMEK
PLAGUE
belayı aramak
stir up a hornet’s nest
BELBOY
BELLBOY
BELBOY
BELLHOP
Belcika’nin Mechlin sehrinde yapilan bir cesit kopanaki, karo danteli.
mechlinlace
Belçika
franc
BELÇİKA
BELGIAN
BELÇİKA
BELGIUM
belçika
belgium
Belçika
benelux
Belçika çinko ölçütü
Belgian zinc gage
belçika frankı
belgian franc
belçika hindibası
belgian endive
Belçika mermeri
Rance
belçika tavşanı
belgian hare
Belçika türü salgılı çubuk haddesi
Belgian mill
Belçika türü salgılıçubuk haddesi
Belgian looping mill
belçika, lüksemburg ve hollanda’yı kapsayan coğrafi bölgedeki ülkelere ait veya ilgili (özellikle sanatçılar ve sanat eserlerinde kullanılır)
netherlandish
BELÇİKALI
BELGIAN
belçikalı
belgian
belçikanın başkenti
belgian capital
belden aşağı felç, parapleji
paraplegia
BELDEN AŞAĞISI FELÇLİ
PARAPLEGIC
belden aşağısı felçli
paraplegic
belden veya dizden ayak bileğine kadar kaplayan koruyucu zırh
greave
Bele sarılarak tutturulan etek; Eşarp
Wrap
Belediye
public authorities
BELEDİYE
MUNICIPALITY
belediye
municipality
belediye
city hall
belediye başkan vekili
deputy mayor
belediye başkan yardımcılığı
deputy mayorship
belediye başkan yardımcısı
deputy mayor
belediye başkanı
mayor
BELEDİYE BAŞKANI
CITY FATHER
BELEDİYE BAŞKANI
CITY MANAGER
belediye başkanı
city manager
BELEDİYE BAŞKANI
BURGOMASTER