Meaning of
"DOLAY"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DOLAY
VICINITY
DOLAY
SURROUNDINGS
DOLAY
ENVIRONS
DOLAYI
FOR
dolayı şaşır
amazed to
dolayımlama, aracılık etme
mediation
dolayısıyla
With reference to
DOLAYISIYLA
Therefore
Dolayısıyla
On the nature of
dolayısıyla
On the occasion of
dolayısıyla
In connection with
dolayısıyla
In consequence of
dolayısıyla
In consideration of
DOLAYISIYLE
THEREBY
dolaykutupsal
circumpolar
dolaylama
indirection
dolaylama, dolaylı anlatım
periphrasis
DOLAYLI
MEDIATE
DOLAYLI
OBLIQUE
dolaylı
oblique
DOLAYLI
ROUNDABOUT
dolaylı
indirect
DOLAYLI
CONSTRUCTIVE
DOLAYLI
CIRCUITOUS
dolaylı
circuitous
dolaylı
circular
dolaylı
secondhand
DOLAYLI
INDIRECT
Dolaylı
Indirect
dolaylı
backstairs
DOLAYLI
REMOTE
dolaylı adres
indirect address
dolaylı adres
indirect ddress
dolaylı adresleme
deferred addressing
dolaylı adresleme
indirect addressing
dolaylı anlama
indirect understanding
dolaylı anlatılmış
periphrastic
dolaylı anlatım
reported speech
DOLAYLI ANLATIM
PERIPHRASIS
dolaylı anlatım
periphrasis
DOLAYLI ANLATIM
ROUNDABOUT
dolaylı anlatım
indirect speech
DOLAYLI ANLATIM
INDIRECT SPEECH
dolaylı arabağlantı
indirect interconnection
dolaylı arama
implicit dialling
Dolaylı ark fırını
Indirect-arc-furnace
dolaylı bir sözden anlam çıkarıp ona göre hareket etmek
take a hint
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
periphrase
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
periphrasis
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
roundabout
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
verbality
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
verbiage
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
pleonasm
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
redundancy
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
circumambage
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
circumbendibus
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
circumlocution
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
tautology
dolaylı cümle
indirect sentence
dolaylı denetim
indirect control
dolaylı emdirme
indirect impregnation
Dolaylı emdirme
Indirect impregnation
dolaylı etki
indirect effect
dolaylı etkileme sözü, etki söz
perlocution
dolaylı eylemli alet
indirect acting element
dolaylı giderler
burden costs
dolaylı girdi
indirect input
dolaylı gözlem
indirect observation
Dolaylı hareket
Indirect action
Dolaylı hasar.
DAMAGE,INDIRECT
Dolaylı Isıtma
Indirect Heating
Dolaylı ısıtma fırını; mufla fırını; havalı fırın
Muffle furnace
dolaylı ışıklandırma
indirect lighting
dolaylı ışıma
indirect radiation
dolaylı ışın
indirect ray
Dolaylı indirgeme
Indirect reduction
dolaylı ipotek kredisi
indirect mortgage loan
dolaylı ispat
indirect proof
dolaylı işçilik
indirect labour
dolaylı işletme gideri
indirect operating cost
dolaylı komut
indirect instruction
DOLAYLI KONUŞMAK
HEDGE
Dolaylı kredi
Indirect credit
dolaylı kullanıcı
indirect user
dolaylı kullanıcı, ikincil kullanıcı
indirect user
dolaylı maliyet
overhead cost
Dolaylı Maliyet
Indirect Cost
dolaylı nivelman
indirect leveling
DOLAYLI OLARAK
MEDIATELY
dolaylı olarak
indirectly
DOLAYLI OLARAK
EDGEWAYS
DOLAYLI OLARAK
EDGEWISE
DOLAYLI OLARAK
CIRCUITOUSLY
DOLAYLI OLARAK
IMPLICITLY
DOLAYLI OLARAK
INDIRECTLY
dolaylı olarak anlatılan
periphrastic
dolaylı ölçme
indirect measurement
Dolaylı seçim
Indirect election
Dolaylı sert lehimleme
Indirect brazing
Dolaylı sıkım; dolaylıekstrüzyon
Indirect extrusion
dolaylı söz
indirect expression
Dolaylı talep
Derived demand
Dolaylı temsil
Indirect representation
dolaylı tümleç
indirect object
dolaylı vergi
indirect tax
Dolaylı vergi
Indirect tax
dolaylı vergi, vasıtalı vergi
indirect tax
Dolaylı vergi, vasıtalı vergi
Indirect tax
Dolaylı yakıt yakan fırın
Indirect fuel-fired furnace
DOLAYLI YOLDAN SAĞLAMAK
WANGLE
dolaylı yöntem
indirect method
dolaylı yöntemle kanıtlama
indirect method of proof
Dolaylı, çıkartılmış, türetilmiş
Derived
Dolaylıindirgeme süreci
Indirect reduction process
dolaylılık
indirectness
dolayli olarak
Indirectly
DOLAYSIZ
FACE-TO-FACE
DOLAYSIZ
POINT-BLANK
dolaysız
point blank
DOLAYSIZ
DIRECT
DOLAYSIZ
IMMEDIATE
dolaysız
direct
dolaysız adres
immediate address
dolaysız adres
direct address
dolaysız anlama
direct understanding
dolaysız anlatım
direct speech
dolaysız giriş
direct input
dolaysız gözlem
direct observation
dolaysız ihracat
direct exporting
DOLAYSIZ OLARAK
POINT-BLANK
dolaysız söylem
direct discourse
dolaysız televizyon uydusu
direct broadcast satellite
Dolaysız vergi
Direct tax
Dolaysız vergi sistemi
Indirect tax system
dolaysız vergi, vasıtasız vergi
direct tax
Dolaysız vergiler
Direct taxes
dolaysız veri
immediate data
dolaysız veri komutu
immediate instruction
DOLAYSIZLIK
IMMEDIACY