Meaning of
"Damar"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
damar
streak
DAMAR
VASCULAR
DAMAR
VEIN
Damar
Vessel
DAMAR
BLOOD VESSEL
DAMAR
GRAIN
DAMAR (AĞAÇ VB.)
STREAK
Damar (cam)
Lap mark
Damar (cam)
Ream (Cord)
Damar (maden)
Lode
DAMAR (YAPRAK)
STRING
Damar açıcı ilaç
Vasodilator
Damar açımı, tıkalı damarıameliyatla açma (tıp)
Embolectomy
Damar açma (tıp)
Vasodilatation
Damar açma (tıp)
Endarterectomy
damar ağı
veining
DAMAR AMELİYATI
PHLEBOTOMY
Damar aşısı (tıp)
Vascular grafts
Damar bağlama (tıp)
Ligation
Damar bilimi (tıp)
Angiology
Damar bilimi (tıp)
Arteriology
Damar büzücü (tıp)
Vasoconstrictive
Damar büzücü ilaç
Vasoconstrictor
Damar büzülmesi (tıp)
Vasoconstriction
damar doku
vascular tissue
damar düzeni
venation
Damar düzeni; Damar dizilişve yayılışı (tıp)
Vasculature
Damar etkin; Damar büzüp açan (tıp)
Vasoactive
Damar etkinliği; Damar büzüp açma (tıp)
Vasoactivity
Damar genişlemesi (tıp)
Aneurysm
Damar genişliğini düzenleyen(sinir)
Vasomotor
Damar ışını
Vascular ray
Damar içi
Intravascular
DAMAR İÇİ
INTRAVENOUS
damar içi
intravenous
damar içi, damardan
intravenous
Damar içine verilebilir solüsyonlar, intraven öz solüsyonlar
Intravenous fluids
Damar kesme (kan alma için)
Venepuncture ( Venipuncture)
Damar koyuntusu;Damar implantı (tıp)
Vascular implant
Damar protezleri
Vascular prostheses
Damar röntgeni (tıp)
Venograph
Damar röntgeni çekimi (tıp)
Venography
Damar sertleşmesi (tıp)
Arteriosclerosis
DAMAR SERTLİĞİ
ARTERIOSCLEROSIS
damar sertliği
arteriosclerosis
damar sertliği, arterioskleroz
arteriosclerosis
damar sertliğine ait
arteriosclerotic
damar sıkıştırıcı ilaç
astringent drug
damar sistemi
vascular system
Damar tahnit drenaj boruları
Embalming vein drainage tubes
damar tıkanıklığı
atherosclerosis
DAMAR TIKANIKLIĞI
EMBOLISM
damar tıkanması
atherosclerosis
Damar tıkantısı;Tıkaç; Kan pıhtısı (damar)
Embolus (Emboli)
Damar uru (tıp)
Angioma
damar yapısı
vascular structure
Damar yatak
Vein deposit
Damar yoluyla verilen solüsyonlar, perfüzyon solüsyonları
Perfusion solutions
Damar yürekışınçekimi; Anciokardiyografi (tıp)
Angiocardiography
Damar.
VEIN
Damar; Kanal
Vas
damara şırınga et
mainline
damara şırınga etmek
Mainline
Damara zerk edilen solüsyonlar, enfüzyon solüsyonları
Infusion solutions
DAMARA ZERKETME
INFUSION
DAMARCIK
VEINLET
Damarcık (tıp)
Veinlet
damarda kan pıhtılaşması
thrombosis
Damardan kan alma (tıp)
Venesection ( Venisection)
DAMARDAN VERMEK
SHOOT UP
DAMARDAN VERMEK
TRANSFUSE
damarı tıkayan pıhtı
thrombus
damarın dikey durumdan ayrılma açısı
hade
damarın içine tesir eden
intravenous
Damarın yağ bağlaması
Atherosclerosis
damarına basmak
touch a sore spot
damarkatman, koroit
choroid
damarkatman, koroit
choroid coat
damar-kılıf dengelemesi
core-to-cladding offset
damar-kılıf eş eksenliliği, eş eksenli damar-kılıf
core-to-cladding concentricity
Damarlandırma macunu
Graining paste
Damarlandırma merdanesi
Graining roll
damarlanma düzeni
vein
Damarlar (cam)
Streaks (cords)
Damarlar (yüzey hatası)
Seams
Damarlar.
ARTERY
damarlardan dışarıya kan akıtma veya akma
extravasating
damarları büzücü (ilaç), kan durdurucu (ilaç)
styptic
DAMARLI
MARBLE
DAMARLI
MARBLED
DAMARLI
RIBBED
damarlı
vascular
DAMARLI
VEINED
damarlı
veiny
DAMARLI
VENOSE
damarlı
venous
damarlı
grainy
DAMARLI (AĞAÇ)
STREAKED
Damarlı (tıp)
Veined
DAMARLI AKİK
ONYX
damarlı akik, oniks
onyx
damarlı bitki
vascular plant
Damarlı cevher
Banded ore
Damarlı çömlek
Agate ware
Damarlı demir oluşumu (yerbilimi)
Banded iron formation
damarlı doku
vascular tissue
Damarlı doku (tıp)
Vascular tissue
Damarlı kablo
Stranded cable
Damarlı turba (maden)
Banded peat
Damarlılaşma; Aşırıdamar oluşumu (tıp)
Vascularization
damarlılık
venosity
damarlılık
graininesss
Damarlılık; Damarlı olma(tıp)
Vascularity
Damarsal ur; Damarsal tümör (tıp)
Vascular tumor